3 Haziran 2011
Cuma
Dün sabah Diyarbakır’dan dönmüş, yaz sıcağında yorgun argın televizyon kanallarında zap yapıyordum...
Zap yaptıkça da parti liderlerinin konuşmalarına denk geliyor, bir süre dinliyor, ardından kanal yolculuğuma devam ediyordum...
O sırada, dün sabah çok ama çok uzun bir yolculuktan eve dönen birisine daha rastladım:
30 yıldır uzaya sefer yapan
Endeavour uzay mekiğine...
***
16 gün önce altı
astronot ile birlikte dünya yörüngesine fırlatılarak son yolculuğuna çıkan Endeavour uzay mekiği, Uluslararası
Uzay İstasyonu’na yaptığı 12’nci misyonun ardından dün sabah dünyaya dönmekle kalmadı bir de
jübile yaptı.
NASA uzay mekiği filosunun en
genç mekiği olan ve ilk uzay uçuşunu 7
Mayıs 1992’de gerçekleştiren mekik, 25 uçuşu boyunca yaklaşık 198 milyon kilometre yol kat etti, dünya etrafında 4 bin 672 kez döndü ve 299 gün uzayda kaldı. Mekik programının sona ermesinin ardından Endeavour, Los Angeles’daki
California Bilim Merkezi’nde sergiye konulacak...
***
Bilmiyorum,
seçim hengâmesinden
vakit bulup da izliyor muydunuz ama Endeavour mekiği... Ve altı astronotun son uzay gezisi sırasında muhteşem bir gelişme daha oldu...
2007 yılında bilimsel adı “Tardigrade” olan ama “su ayısı” olarak da bilinen mikroskopik bir canlı türü, uzay ortamında, uzayın oksijensiz boşluğunda, üstelik dondurucu bir soğukta, güneş rüzgârlarının radyoaktif etkisine karşı sağ kalmayı başardı...
Bilim dünyası, Tardigrade’in bu şaşkınlık uyandıran başarısını daha ayrıntılı incelemek için kolları sıvadı. Geçtiğimiz günlerde, bu mikroskopik astronot, diğer altı kişiyle birlikte NASA’nın Endeavour mekiğinde uzayda bir tur daha attı... Amaç, boyu bir milimetreyi bile bulmayan, fakat dünyanın en dayanıklı
hayvan türü olarak tanımlanan “su ayısının” yerküreden ayrılsa dahi
yaşamayı nasıl sürdürdüğünü keşfetmekti...
Proje çerçevesinde uzay yolculuğunun organizmaları moleküler düzeyde nasıl etkilediğine dair yedi ayrı
deney gerçekleştirildi... Ayrıca, Tardigrade DNA’sının bir değişikliğe uğrayıp uğramadığı, uzayın vakum etkisi altında kalmasına karşın, aşırı susuzluğa ve kozmik ışınlara yenik düşmemeyi nasıl becerdiği araştırıldı...
***
Tardigrade, mikroskop altında bakıldığında cüsseli bir ayıya benziyor. Karada olduğu kadar, denizde ve
tatlı suda da yaşabilen çok
küçük bir hayvan...
Genlerinin incelenmesi sonucu, önce tatlı suda ortaya çıkan Tardigrade’in yüksek adaptasyon becerisiyle
toprak üzerine de sıçradığı anlaşılmıştı... Bu küçük hayvanın, yaşam şartlarının zorlaştığı durumlarda, en temel biyolojik ihtiyaçları dışında metabolizmasını tamamen uykuya yatırarak sağ kalma becerisi geliştirdiği söyleniyor.
***
Endeavour uzay mekiği
emekli oldu ama yerine
Atlantis hazırlanmakta... Bu arada...
NASA’nın, küçük
gezegen de denilen asteroidlerden birine bir
uzay aracı göndererek asteroidden dünyaya numune getirmeyi planladığını da anımsadım...
NASA tarafından yapılan açıklamada, gönderilecek insansız uzay aracının asteroide inmeyeceği, robot kolunun uzanarak yüzeyinden numune alabileceği kadar asteroide yaklaşacağı bildirilmişti... Açıklamaya göre, NASA’nın 2016’ta fırlatmayı planladığı uzay aracının dünyaya dönüşü yaklaşık yedi yıl sürecek. Bir nev’i NASA’nın
2023 planı...
Nitekim NASA yöneticisi Charlie Bolden, bir milyar dolara mal olacak çalışmanın, ABD Başkanı Barack Obama’nın “uzayın derinliklerinin keşfedilmesi hedefinin” bir adımı olduğunu söyledi.
Bilim adamları da güneş sisteminin başlangıcını daha iyi anlayabilmek için asteroid parçalarıyla ilgili çalışmayı destekliyor.
***
Emekli olan Endeavour uzay mekiğindeki mikroskobik canlı Tardigrade üzerindeki deney sonuçları ne olacak acaba?
Yeryüzüne döndüğümde liderler hala konuşuyor, çoğu zaman da ağır fauller yaparak sıcak altında lafla güreşmeye devam ediyorlardı...
Seçim sonuçları ne olacak diye sormam gerekirmiş gibi bir hisse kapıldım...
Ama gene de “seçime kaç gün kaldı” diye sora sora Endeavour uzay mekiğindeki uzay maceralarını düşlemeye geri döndüm...