CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, merakla beklenen
Diyarbakır mitingini dün yaptı. CHP, 9 yıl aradan sonra ilk kez Diyarbakır’da miting düzenledi.
CHP’nin
bölgeye yönelmesinde en önemli faktörlerden biri kuşkusuz Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilen
Sezgin Tanrıkulu...
Kılıçdaroğlu’nun Tanrıkulu’nu CHP’ye davet etmesinin en önemli nedeni
Kürt sorunu ve bölgeyle ilgili yeni
politikalar geliştirmeyi istemesi. Bu konuda Tanrıkulu, 3-4 aydır yoğun bir çalışma yürütüyordu.
Diyarbakır mitinginin de en önemli mimarı olan Tanrıkulu’yla miting sonrasında konuştum. İzlenimleri şöyle:
“CHP bölgeye döndü”
“CHP’nin Diyarbakır’da miting yapması tek başına çok önemli bir göstergedir. CHP bölgeye dönmüştür. Mesai günü ve çok sıcak olmasına karşın meydanın kalabalık ve canlı oluşu; çocukların Kılıçdaroğlu’na gösterdikleri ilgi, partinin bölgeye döndüğünü gösteriyor. Diyarbakır mitingi bile tek başına CHP’nin bütün Türkiye’nin partisi olduğunu göstermeye yeter.”
“Tepki görmedik”
Tanrıkulu, Diyarbakır’da tepki görmediklerini belirterek, izlenimlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’dan çok memnun ayrıldı. Gördüğü ilgiden memnundu. Burada olumsuz bir tepki görmeden, 9 yıl aradan sonra böyle bir miting yapabilmek CHP açısından başarıdır. Düşünün ki, 2007
seçimlerinde CHP burada yüzde 2 oy almış, 8 bin oy. AKP ise 190 bin oy almış,
oy oranı yüzde 41 düzeyinde. Böyle bir fark var. Buna karşın Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da çok sıcak karşılandı.”
“Akîl adamlar”
Tanrıkulu, Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır’da yinelediği yüzde 10 barajının düşürülmesi, özerklik şartına konulan çekincelerin kaldırılması ve kayıpları
araştırma komisyonu kurulması
önerilerinin yanı sıra televizyonda dile getirdiği “akîl adamlar” kurulunun da çok önemli bir öneri olduğunu vurguladı. Bu öneriyi şöyle açıladı:
“Biz
Kürt sorununun sağduyu içinde,
toplumsal bütünlük ve uzlaşma içinde çözülmesini istiyoruz. Günlük siyasi malzeme konusu olarak görmüyoruz. Bizim hedefimiz
12 Haziran seçimiyle sınırlı değildir. Biz, bu sorunun çözülmesini istiyoruz, barış istiyoruz. Bu bağlamda Sayın Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği akîl adamlar önerisi çok önemli. Bu sorun, toplumsal uzlaşmaya götürecek bir zeminin oluşmasıyla çözülür. Bu bakımdan bölgede sözü dinlenen, itibar edilen isimlerin bir araya gelip, çözüm yollarını tartışması faydalı olur. Eski siyasetçiler, bilim adamları, din adamları, aydınlar, gazeteciler, siyasi parti temsilcileri,
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri gibi düşüncesine önem verilen birçok isim bir araya gelerek, toplumsal uzlaşma ve çözüm için çalışabilirler. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Biz, bu önerimizde ısrarlı olacağız, seçimden sonra da bu ısrarımız devam edecek.”
“Politikamız kalıcıdır”
Tanrıkulu, CHP’nin sadece seçim kampanyası bağlamında bir politika yürütmediğini belirtti ve şöyle devam etti:
“CHP’nin, bölgeye sadece seçim kampanyası için geldiği yorumları gerçeği yansıtmıyor. Biz, aylardır bu konu üzerinde çalışıyoruz. CHP, yıllar sonra Diyarbakır’da miting yapabiliyorsa üzerinde çalıştığımız ve kamuoyuna sunduğumuz önerilerle ilgilidir. Bölge halkı, CHP’nin önerilerini sıcak karşılamış ve CHP liderinin ne söylediğini ne söyleyeceğini merak ettiği için o meydana gelmiştir. Bölgeye, bölge insanına, Kürt sorununa ilgimiz ve geliştirdiğimiz politikalar kalıcıdır; seçimden sonra da bu zaten görülecektir.”