DANIŞTAY 13. Dairesi,
Tütün ve Alkol Pi
yasası Düzenleme Kurumu’nun geçen Ocak’ta çıkardığı yönetmelikte yer alan,
“Hacmi 20 cl ve altında ambalajlardaki
alkollü
içkilerin
bakkal ve marketlerde satılamayacağına” ve
“Çocukları ve
gençleri
hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinliklerde alkollü içki satılamayacağına” ilişkin hükümlerinin yürütmesini durdurdu. Dolayısıyla içki
satışında yaş sınırı 24 değil, 18 oldu;
yargıç amcaların müdahalesiyle...
Evet, tam da yaz başlangıcında
Danıştay, 7 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Alkol Yönetmeliği’nin (Yönetmeliğin tam Adı: Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik) 24/2-d bendi hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermiş oldu.
O BEND’DE:
''Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinlikler ile bu nevi etkinliklerin tanıtımında ve etkinliğin gerçekleştirileceği mekanlarda, alkollü içki markaları veya alkollü içki markalarını çağrıştıracak nitelikteki unsurlar kullanılamaz ve bu etkinliklerde satış ve sunum yapılamaz'' deniliyordu.
YANİ:
Artık çocukları ve gençleri hedef alan ve bu kişilerin ilgi alanına giren etkinliklerde alkol satılabilecek. Anlayacağınız, birileri yaz boyunca tüm etkinliklerde daha çok alkol satıp para kazanacak ve gençler de alkole alışacak.. Ve
laiklik de daha bir şahlanacak!
Gözünü sevdiğimin kapitalizmi.
Ve de çok yaşa sen laiklik..
SATIŞLAR İYİYDİ ZATEN!
Türkiye İstatistik Kurumu (
TUİK), hangi ilde ne kadar alkol tüketildiğini araştırmış... 2010 tarihli raporda, kuzeydoğu
Anadolu içerisinde yer alan
Ağrı,
Kars,
Iğdır ve
Ardahan önde...
Üç büyük il içinde en çok alkol tüketimi ise İzmir'de. Ardından
Ankara geliyor.
İstanbul ise aylık gelirin alkol harcamalarına oranıyla tüm Türkiye içinde en alt sıralarda.
İçki tüketiminde
Avrupa ülkelerinin çoğunu sollamış durumdayız. Buna bağlı olarak da
trafik kazalarında Avrupa’da bir numarayız evelAllah!
HANGİ DÜZENLEME DAHA AVRUPAİ?
Çokça tartışılan ve Danıştayca durduran Tütün ve Alkol
Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yeni yönetmeliği, AB ile uygulamalarıyla çatışıyor muydu ki?..
Bilakis, Avrupa’nın birçok ülkesinde buna benzer yönetmenlik var. Uygulamalarına yakından
vakıf olduğum
İsveç’ten örnek verecek olursam;
Alkol ve alkollü içkilerin
üretim, satış,
ithalat ve reklam gibi tüm aktivitelerinin düzenlenmesi, denetimi ve kontrolünü elinde bulunduran İsveç Alkol
Kurulu, ithal edilen alkollü içkilerin vergileri hususunda
Gümrük Müdürlüğü ile, sağlık konularında ise
Sağlık Bakanlığı ile ortak hareket ediyor...
Bu Kurul, piyasa kontrolünü özel
sektör firmalarına dağıttığı üretim, satış, ithalat, ihracat lisanslarının takibini de yürütüyor ve de tüm ticari aktiviteler
kayıt altında… İçkinin gençlere satışı is sıkı kontrollere tâbi…
İsveç’te
restoran işlerinde faaliyette bulunan arkadaşım Atilla’nın da belirttiği gibi:
“Türkiye'de,
sokak başındaki büfelerde ve çeşitli marketlerde her türlü içki satışı yapılırken; İsveç’te şarap ve bira gibi daha düşük alkol oranına sahip olan alkollü içkilerin kısmen marketlerde satışına izin verilirken, diğer alkollü içkiler sadece “Systembolaget” adı altında faaliyet gösteren devlet kontrolünde, yani Tekel'de satılmakta.”
İsveç Alkol Kuruluna göre, müessesinde içki satmak için alkol lisansı (Tilstont) olan
Disko, bar, pavyon sahipleri veya çalışanları; müşteriye eğlenebilecek ve kafası çakır olabilecek kadar içki servisi yapabilir. Müşteri
sarhoş olmaya başlayınca kesinlikle içki servisi yasaklanır. Aksi takdirde o müessesenin içki lisansı iptal edilir.
Bizlerde ise, müşteriye sarhoş edene, kendinden geçesiye, çıngar çıkasıya kadar içki servisi yapılıyor...
SUÇA DAVETİYE!
Alkollü içecekler,
aile bütçesine yaptığı büyük kayıpların, aile saadetine verdiği ölümcül darbelerin yanında… sağlığı bozuyor, beyne zarar veriyor…
Trafik kazalarının ekserisinin de kaynağı..
Alkolle muvazenesini kaybetmiş gençlerin bulaştığı suçlar da cabası..
Alkollü beyinler, sağlıklı düşünme melekesini kaybediyor ama hukuk yaptıklarından mesul tutuyor. Dünya genelindeki
teamül de bu yönde:
ABD ve İngiltere’de alkoliklerin ceza ehliyeti tamdır ve kısmi bir mes'ul tutma
bahis mevzuu değildir. Almanya'da alkole bağlı şuur bozukluğu ne ölçüde olursa olsun, bir alkoliğin işlediği suçun cezasından
indirim yapılmaz ve alkoliklerin ceza ehliyeti tam kabul edilir. Aynı şekilde İsveç'te alkoliklerin suç işlemelerine müsamaha edilmez ve cezaları tam olarak verilir. İskandinav ülkelerinde kendisine ve çevresine zarar veren alkolikler
akıl hastanelerine kapatılmaktadır.
…
Araştırıcıların çoğu, alkoliklerde suç işleme sıklığının normal dağılış nispetlerinden fazla olmasını, alkolün istenilen her yerde ve istenilen miktarlarda rahatlıkla içilebilmesine bağlamaktadırlar.
Dolayısıyla, inancımızda da “Kötülüklerin anası” olarak ifade edilen içkinin tüketimi konusunda bir kez daha düşünmek gerekiyor.
Genç neslin aklı, parası, sağlığı, hayatı ve dahi sabıkası elden gidiyor…
Dolayısıyla da bu meseleyi; siyasi, ideolojik bir malzeme haline getirmeden, aklıselimle bir kez daha düşünelim derim… 31.05.2011
www.kerpeten.biz
[email protected]