BBC
Türkçe kapandı.
Bu, oraya
emek verenler, uzun yıllar boyu dinleyicisi olanlar için bir dönemin sona erdiği anlamına geliyor. Başka bir şey değil.
Arkasında "siyasi" bir karar aramak, "maddi" bir neden peşinde koşmak yersiz.
Miadı doldu ve kapandı.
O kadar.
**
Çocukluğu 12
Eylül 1980
darbe döneminde geçenler, iyi hatırlar.
Sansürün,
gazete toplatmaların yoğun yaşandığı zamanlardı.
TV ve
radyo, Askerler ne isterse o telden çalardı.
Sadece düşünce dünyası değil... İbrahim
Tatlıses bile, ünlü
Aydınlar Dilekçesi'ne
imza attı diye
yasaklıydı.
**
Bu dönemde BBC Türkçe Servisi, özgür yayınları ile öne çıktı.
Günde üç kere...
Sabah 06.30'da,
akşam 18'de ve gece 22.45'te radyonun başına geçer... Kısa Dalga'nın cızırtılı çekim kalitesiyle... Binlerce kilometre öteden, Londra'dan...
Türkiye ile ilgili haber ve yorumları almaya çalışırdık.
Kısa Dalga'sı olan radyoların,
istasyon ayar düğmesinin altında bir de ince ayar düğmesi vardı. Dakikalarca istasyonu bulmaya çalışır, BBC'nin yayın çanlarını duyunca, dünyalar bizim olurdu.
Derya Sazak Ankara'dan, Mehmet Ali
Birand Brüksel'den bağlanır, gazetelerinde yazamadıkları haberleri ve yorumları, burada anlatırlardı. Siyasetçiler de bağlanırdı, yasak siyasetçiler...
Bülent Ecevit mesela, yasaklıyken defalarca sesini oradan duyurdu. Süleyman
Demirel de...
Ragıp Duran'ın yalancısıyım. Gazeteciler, özellikle 1980-83 arası, yazı işlerinde radyoyu açar, doğru haberi BBC Türkçe'den almaya çalışırdı.
Müzik saatinde, özellikle
Zülfü Livaneli,
Selda Bağcan çalardı. Çünkü onlar yasaklıydı. Pazarları öğlen, ekstra "Dinleyici İstekleri" vardı.
**
Bugün BBC Türkçe Servisi yok.
Çünkü artık düşünce de yorum da
müzik de özgürce ifade edilebiliyor.
Gidip Londra'dan yayın yapmayı gerektirecek bir yasak kalmadı, Türkiye'de.
Allah aşkına... Bugün bazı aklıevvellerin dediği gibi, darbe dönemlerini bile mumla aratan
baskı ve
sansür olsaydı, BBC Türkçe
kepenk indirir miydi?