Rektör Durmuş Boztuğ’un “ilk dersi” vermem için
Tunceli’ye beni davet etmesi ardından yazdığım “ElazığTunceli Hattı” başlıklı yazıda, bu
kent için şunları söylüyordum:
“Elazığ’dan Tunceli’ye demli çaylar eşliğinde feribotla geçtik...
Kente yaklaştığımızı İsviçre’yi andıran köy görüntülerinden anladım... Kaldığımız dört yıldızlı
Grand Şaroğlu Hotel’in şaşırtıcı kalitesi de bu görüntüyü doğruluyordu...
Elazığ’ın onda bir nüfusuna sahip Tunceli, belki de özünde anaerkil bir kültür nedeniyle kadın hakları ve kadın erkek eşitliği açısından
Türkiye ortalamasının üzerinde bir resim veriyor...
Bir de buna
Munzur Nehri ve dağlarının olağanüstü güzelliği eklenmiş...
Doya doya göremediğim Tunceli’de aklım kaldı...”
***
Tunceli’de “aklım kaldığı” için, burayı iller bazında ihracat ve ithalat rakamlarına bakarken bile daha fazla ve daha yakından izliyorum...
Nitekim Türkiye
İstatistik Kurumu, bu yılın OcakMart döneminde en fazla ihracatın yapıldığı iller olarak Türkiye’nin büyük şehirlerini açıklarken, bu iller arasında
İstanbul başı çekti. İstanbul’u sırasıyla
Kocaeli,
Bursa,
İzmir,
Ankara ve
Gaziantep izledi. 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren altı ilin Türkiye’nin ihracatındaki payı ise yüzde 77 olarak gerçekleşti.
En fazla ithalatın yapıldığı iller ise İstanbul, Kocaeli, Ankara oldu.
Peki ya Tunceli?
Tunceli, 2011 yılı OcakMart döneminde maalesef hem ihracat, hem de ithalat yapmayan tek il oldu...
Bingöl ve
Ardahan ise ihracat yapıp, ithalat yapmayan iller listesini oluşturdu...
Bu dönemde en az ihracatın gerçekleştirildiği il 14 bin dolarla
Kars iken, bu ili 131 bin dolarla
Gümüşhane, 258 bin dolarla
Bitlis ve 374 bin dolarla
Erzincan izledi.
En az ithalat yapan illerin başında ise 8 bin dolarla Gümüşhane, 352 milyon dolarla Kars geldi...
***
Tunceli doğumlu olan
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun
seçim mitingi yapması nedeniyle medyanın da dikkatini yeniden çeken kentte bir de “
Sinema Dört Dağ İçinde İzlenir” şiarıyla 2029
Mayıs tarihleri arasında “
Dersim İnsan Hakları
Film Festivali” düzenlendi...
Ama gel gör ki Tunceli’de “sinema” da yok... Zaten festivalin de “Sinema Dört Dağ İçinde İzlenir” sloganı örtülü olarak bunu ifade ediyor...
Tunceli Belediye Başkanı Edibe
Şahin, “Dersim, farklı kültürüyle, diliyle, inançlarıyla Türkiye’de bu konuda
insan hakları mücadelesini yürütmüş illerden bir tanesidir. Aynı zamanda kültür sanat çalışmalarıyla da aslında birçok sanat insanı yetiştirmiş bir il. Ama bugün gelin görün ki bir sineması bile olmayan bir il” diyor...
Ve devam ediyor:
“Biz de o zaman buranın
doğasını,
doğal insan hakları sinema salonuna çeviririz. Dersim, bu yıl adımını atmış olduğu film festivalini ileriki yıllarda da daha geleneksel hale getirmek için çabalarımız ve proje çalışmalarımız devam edecek.”
Proje kapsamında belgeseller,
kısa film ve çocuk filmleri olmak üzere toplam 63 film gösterimi yapılıyor...
Filmlerin oynatılacağı salonlara da baktım, Tunceli Belediyesi Gençlik
Kültür Merkezi Salonu, İl Kültür Müdürlüğü 1 ve 2 No’lu salonları ile ilde yıllardır kapalı olan Sinema 62...
***
Bu yılın ilk üç ayında hem ihracat, hem de ithalat yapamayan, sinemasız Tunceli...
Ülkeyi kent kent büyüteç altına alınca, siyasal propagandanın aşırı abartılı söyleminin cilası altındaki gerçekleri çok daha fazla görüyorsunuz...
Adeta doğa mucizesi Tunceli böyle de
Uşak farklı mı?
Uşak, müzesinde “Karun Hazineleri” olan ama kendisi “
teşvik” kapsamında bir il... Sırf Karun Hazineleri burayı “bir eli yağda, bir eli balda” yaşatmaya yetip de artmaz mı?
Yeter ama biz bunu becerememişiz.
Bunu becermek aklımıza bile gelmemiş.
Zaten bu nedenle Cumhuriyet’in 100. yıldönümünde, yani 2023’de, BM’nin “Yaşam Kalitesi Endeksi”ndeki sıramızın ne olacağı konusundan hiçbir siyasetçi söz etmiyor...
Biliyorsunuz bugünkü yerimiz 83’üncü sıra...