Üsküdar'a giderken 'Kâtibim' söylendi, hem de kiminle?


Teknemiz Üsküdar açıklarındayken aklıma geldi; karşımda oturan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban-Ki Moon'a "Cumhurbaşkanı Gül, bahsiniz ne zaman geçse, sizin 'Üsküdar'a giderken' türkümüzü çok güzel söylediğinizi anlatıyor" dedim. Hangi dilde olduğunu bilmeden melodisine tutulup öğrenmiş türküyü... Fazla zorlamaya gerek kalmadan o mırıldandı, sazlar eşliğinde söyledik 'Kâtibim' türküsünü; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile Boğaz'da tekne gezisine davetli beş gazeteci ve Ban-Ki Moon, hep beraber... BM Genel Sekreteri içten bir insan... Gençliği rejim karşıtı gösterilere katılarak geçmiş; "Bir kitabı baştan sonra ilk kez ABD'de Harvard Üniversitesi'nde master yaparken okudum" diye anlattı o günlerini... Kadir Topbaş geçtiğimiz ay BM Yerel Yönetimler Danışma Komitesi'ne başkan seçildi. Hem de oybirliğiyle... İstanbul BM'nin pek çok kuruluşunun mekânı haline geliyor zaten. Bölgesel Nüfus Ofisi de en son İstanbul'u merkez seçti. BM Genel Sekreteri, Kriz Yönetimi Direktörlüğü (Levent Bilman) ile kendisinin Pakistan Temsilciliğine (Engin Soysal) iki Türk diplomatı atadı. Galiba New York ve Cenevre'den sonra BM'nin kendine ait bir yerleşkeye sahip olduğu üçüncü kent olacak İstanbul... Kadir Topbaş ağırladığı Ban-Ki Moon'a "Dört koldan uygun bir yer arıyoruz" müjdesini verdi. Çeşitli vesilelerle gittiği ülkelerde devlet ve hükümet yetkilileri tarafından konuk edilir BM Genel Sekreteri; bütün bir akşamını bir kentin belediye başkanının kendisi için hazırladığı özel bir programa hasretmesi herhalde bir ilk. "Son yıllarda Türkiye dünyada en fazla yükselen değer" dedi Ban-Ki Moon ve şunları ekledi: "Büyük bir güç kazandınız ve bu gücünüzü dünya barışının gerçekleşmesi için kullanıyorsunuz... Görev sürem içerisinde hemen her ihtilâflı konuda Türkiye'nin büyük yardımını gördüm. Bu konumunuzun ileriki günlerde de devamını umuyorum..." Ülkemiz bugünden başlayarak büyük bir organizasyonu gerçekleştiriyor; 'En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi' İstanbul'da yapılıyor. 192 ülkeden katılımla. 40 devlet ve hükümet başkanı, 47 uluslararası örgütün başı ve 10 bine yakın delege ülkemize geldi. Gerçekten fakir 48 ülkenin insanlarını onurlu bir hayata kavuşturmanın formülleri aranacak dört gün boyunca... Zirve sonunda yayımlanacak 'İstanbul Belgesi'nin Türkiye'nin gözbebeği olan kentin adının uzun yıllar dünyanın dilinden düşürmeyeceğini hatırlattı Ban-Ki Moon... Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan 22'si İslâm coğrafyasından olan 48 ülkeyi Türkiye'nin on yıllığına himaye altına alacağını dinlemiştim bir gün önce... "Seyahat edenlerin biletlerinden, ya da internet kullanıcılarından birer sent bu amaçla ayrılsa muazzam bir yekün ortaya çıkar" demişti Davutoğlu... Önümüzdeki on yıl Türkiye'nin global iddiaları bakımından da ilginç geçeceğe benziyor. Tekne gezisi için hava soğuktu, ortalık kararmıştı da, ancak İstanbul'dan müthiş etkilendi yabancı konuklar. Moon'un basın danışmanı Reuters adına izlediği 2002 Dünya Kupası'nda tribünleri dolduran bazı Korelilerin, Kore-Türkiye milli maçında, kocaman bir Türk bayrağı açtığını hatırlattı. Ne de olsa diplomat, BM Genel Sekreteri üzerimize alınmamızı istemediğini belli ederek basın özgürlüğünün demokrasiler için önemini özellikle vurguladı konuşmasında... Onun diplomatça sözlerini, ben, "Keşke bu konuyu ihmal etmeyip biraz daha ciddiye alsanız" temennisi olarak anladım.
<< Önceki Haber Üsküdar'a giderken 'Kâtibim' söylendi, hem de kiminle? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER