Usame Bin Ladin öldürüldü.
Pakistan'da,
İslamabad'ın 50 kilometre yakınında bir malikanede...
Çatışma oldu mu, meçhul.
Yeri belirlenmişti, Obama düğmeye bastı,
operasyon yapıldı ve bilinen son...
10 yıl arandı, durdu. Koca
Amerika, CIA'nın dünyayı saran
ajan ağına rağmen Usame Bin Ladin'i bulamadı. Dağlar taşlar bombalandı,
Afganistan işgal edildi,
siviller "yanlışlıkla" öldürüldü, Amerika Afganistan'a yerleşti.
Öldürülmeden yakalanamaz mıydı? Yakalansa ve konuşsaydı...
AP ajansına göre bir Amerikalı yetkili "Öldürüldü ve cesedi denize atıldı" dedi. Gerekçe olarak "Kimse bu cesedi kabul etmezdi" dendi.
Acaba öldürülmesi ve cesedinin bile kaybolması mı istendi?
Acaba Usame Bin Ladin kimdi, hangi hareketin neresindeydi?
Acaba
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide gerçekten neydi, nasıl bir örgütlenmeydi?
Acaba 11
Eylül saldırısı gerçekten neydi?
Bu sorular bugüne kadar çok soruldu. Birçok spekülasyon yapıldı.
Ama işte Bin Ladin gitti ve sorular geride kaldı.
O,
Amerikan tanımlamasına göre "uluslararası bir
terörist"ti.
Ama Bin Ladin'e sorarsanız, Amerika "Dünyanın en büyük
terörist devleti" idi.
Terörizmin bir başka ayağında
İsrail vardı, MOSSAD vardı.
Amerika ve İsrail, mesela
Hamas'ı da terör zincirine bağlamıştı. Oysa Hamas, Filistinliler'in gözünde kurtuluş mücadelesi vermekteydi.
Terör tanımlamaları, durduğunuz yere göre değişmekteydi.
Obama, "Hem Amerika'da hem de bütün dünyada dikkatli olmalıyız. Bir kere daha söylüyorum. Bizim sorunumuz İslam'la değil. Başkan Bush'un dediği gibi, bizim mücadelemiz İslam'a karşı değil, teröre karşı. Bin Ladin İslami bir lider değil" demiş.
Bu iş bu kadar yalın ve masum mu, bilmiyorum.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Usame Bin Ladin'in öldürülmesiyle ilgili "Bu şunu gösteriyor; teröristler ve terör örgütlerinin başlarının sonu, eninde sonunda canlı veya cansız ele geçirilmektir. Dünyanın en tehlikeli ve sofistike başının da bu şekilde ele geçirilmiş olması, herkese ibret vesilesi olmalı. Büyük memnuniyetle karşılıyorum" demiş.
Genel geçer bir duruş.
"Tehlikeli" ne demek, "sofistike" ne demek?
İlk paralel tepkiler içinde şunlar da var:
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon
Peres: "Operasyon büyük başarı. Sadece ABD değil tüm dünya Bin Ladin'e verilen gecikmiş ama haklı cezanın ardından daha rahat nefes alacak."
İngiltere Başbakanı
David Cameron: Usame Bin Ladin dünyanın gördüğü en kötü terör saldırılarından sorumluydu.
11 Eylül ve diğer birçok saldırı, birçoğu
İngiliz binlerce insanın hayatına mal oldu. Bin Ladin'in bulunması ve küresel terör eylemlerini sürdüremeyecek olması çok büyük bir başarı.
İsrail Başbakanı
Benjamin Netanyahu: "İsrail devleti, Usame Bin Ladin'in ortadan kaldırılmasının ardından ABD halkının sevincini paylaşıyor... ABD Başkanı Barack Obama'yı
adalet,
özgürlük ve teröre karşı omuz omuza savaşan demokratik ülkelerin ortak değerleri adına elde ettiği
zafer için
tebrik ediyorum."
İsrail
Dışişleri Bakanı
Avigdor Lieberman: "Gelecek birkaç gün çok önemli çünkü El Kaide'ye bağlı tüm organizasyonlar veya örgütü temsil edenler büyük bir saldırı düzenlemek için her türlü çabayı gösterecek."
İşte böyle devam ediyor tepkiler...
İslam ve terörün yan yana zikredilmesi Sovyet sonrası Batı'nın, İslam dünyasını
terbiye etmeye yönelik ideolojik bir operasyonu idi. Aynı zamanda İslam coğrafyasına yönelik askeri harekâtların gerekçesini oluşturdu.
Rusya "
Çeçen terörü"nü gerekçe göstererek Kafkaslar'da terör estirdi, Amerika "El Kaide terörü"nü gerekçe göstererek
Irak-Afganistan harekâtlarını gerçekleştirdi, İsrail, Hamas'ı gerekçe göstererek Filistin'i vurdu...
Devletler adına gerçekleştirilen sivil ölümleri terör olmadı!!!
.....
Usame öldürüldü, demek ki zamanı geldi diye düşünmek de mümkün.
Usame'nin İslamabad'ın 50 kilometre yakınında bir malikânede yaşıyor olmasını garip buluyorsanız, Usame'nin Beyaz Saray'ın yakınlarında bile yaşamış olduğunu düşünebilirsiniz.
Bakın insanlar, Saddam'ın asılmadığını, canlı yayında verilen görüntülerin onun dublörüne ait olduğunu bile iddia ediyorlar.
Amerika'nın güvenilirlik kıstasının bir yansıması...
Hoş, insanlar ister güvensin ister güvenmesin, fark etmiyor, güçlü olduğunuz sürece zihinler üzerindeki hegemonyanızı sürdürüyorsunuz. Şu an yaşanan da o.
Ancak Usame'nin gerçek yargısının
mahkeme-i kübrada olacağında kuşku yok.