Milliyetçi bir aydın


Milliyetçilik düşüncesinin son yıllarda ortaya çıkan ciddi bir sorunudur, aydın sorunu... Türkiye'nin düşünce geleneğinde Ziya Gökalp, Sait Halim Paşa, Mehmet Akif Bey ile başlayan hatta Namık Kemal'e, Ali Suavi'ye kadar uzanan milliyetçilik fikrinin, cumhuriyet döneminde de bu geleneği sürdüren önemli isimlerine rastlamak zor değildir. Mümtaz Turhan, Nurettin Topçu ve nihayet Erol Güngör ulaşan bir çizgi... Bu düşünce akımı içerisinde Erol Güngör'ün apayrı bir yeri bulunmaktadır. Erol Güngör Bey hem geleneği kritik etmiş hem de modern düşüncenin muhtelif biçimlerini irdeleyerek yeni bir sentez ortaya koymuş bir düşünürdür.28 yıl önce kaybettiğimiz bu düşünce adamının ortaya koyduklarını değerlendirirken, milliyetçi düşüncede aydın sorununu daha iyi görmek mümkündür. Aydın sorunu Milliyetçiliği siyasetin dar koridorlarına indirgeyen, üstelik bunu yaparken milliyetçi düşüncenin bütün entelektüel zenginliğini ve tarihini yok sayacak biçimde kısırlaştıran anlayışların karşısında, bir aydın meselesi olarak milliyetçiliğin karşı karşıya bulunduğu sorunu etraflıca tartışmak gerekir. Erol Güngör Hoca'nın milliyetçilik fikriyatına ezberlenmiş, alışılmış kalıpların ötesinde getirdiği ufku anlamak belki de bu tartışmalar için atılması gereken ilk adım olacaktır. Hocanın milliyetçiliğinin dayandığı ilkeler, daha işin başında meseleyi bütün açıklığıyla belirginleştirecek niteliktedir. Prof. Dr. Güngör'e göre 'biz Afrika'da bağımsızlık mücadelesi veren kabileler topluluğunun milliyetçilik anlayışına sığamayız.' Bunun içindir ki bizim milliyetçiliğimiz etnik temelli ya da etnik kimlikler üzerinden kendisini tanımlayacak bir milletin milliyetçiliği olamaz. Türkler'in sahip olduğu medeniyet birikimi, kaçınılmaz olarak onların milliyetçiliğinin de bir medeniyet davasına sahip olma iddiasını taşımak zorundadır. Bu topraklar üzerinde kurulmuş uygarlıklar, Selçuklu'dan Osmanlı'ya Anatolia'yı Türkiye'ye dönüştüren bir kültür tarafından yaratılmıştır. Bu uygarlığın insanlığa kattığı birçok değer vardır. Bunlardan birisi de hiç şüphesiz Pax-Ottoman çağıdır. Güngör Hoca, büyük uygarlıkların arkasında büyük tarihler ve büyük dinler olduğunun bilinciyle hareket eder. Anadolu Türk-İslam uygarlığı, bu coğrafyada yaşayan bir etnik kimliğin değil etnik kimliklerini aşarak ortak bir uygarlık kimliğinde buluşan insanların eseridir. Bu mesele üzerinde dururken Erol Güngör Bey'in ısrarla vurguladığı husus, din ve uygarlık arasındaki ilişkidir. 19. yüzyıl bizim uygarlık coğrafyamızın, Batı uygarlığı karşısında ciddi bunalımlar yaşadığı "en uzun yüzyıl"dır. Batı uygarlığının bu yüzyılda ortaya çıkan yeni yüzü modernizm tarafından biçimlendirilmiştir. Bunun Türkiye üzerine yansıması Batılılaşma adı altında görülen, bir anlamda Batı'yı anlama ve taklit etme çabalarıdır. Bu çabaların 19. yüzyılda hatta 20.yüzyılın ilk yarısında bir açıklamasını ve mazur gösterilecek bir gerekçesini bulmak elbette mümkündür. Yeni çağ, yeni sorular Buna rağmen 20. yüzyılın ikinci yarısında da, bu durumu yani Batılılaşma faaliyetlerini savunmak, hatta bunu ideolojik bir dogmaya dönüştürmek, Türkiye'deki aydınların Batı karşısındaki psikolojik sorunlarının ifadesi olarak ele alınabileceği gibi, Batıcı anlayış sahiplerinin henüz Batı uygarlığının değerlerini ve yarattığı modernleşme sürecini de anlayabilecek bir kafa yapısına sahip olmadıklarını göstermektedir. Nitekim Erol Güngör Bey görmese de, bu hastalıklı zihniyet yapısı 21. yüzyılda da devam etmektedir. Oysa bugünkü Türkiye ve coğrafyamızda yaşanan değişimler artık yeni bir dünyanın kurulmakta olduğunu, bu eski dogmalardan kurtularak yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. Bugün milliyetçilik düşüncesi Erol Hoca'nın karşılaşmadığı yeni sorulara cevap vermek durumundadır. Bu soruları kötü niyetliler değil, içine girdiğimiz yeni çağ, yeni çağın dünyası sormaktadır. Milliyetçilik düşüncesi dün modernleşme sürecinin sorunlarıyla yüz yüze iken, bugün küreselleşmenin ve modernizmin aşılma sorunlarıyla karşı karşıyadır. Milliyetçiliği yeni bir medeniyet tasavvuru yaratarak sürdürmek, bütün bu sorunların ortaya koyduğu sorulara da cevap verme imkânını yaratacaktır.
<< Önceki Haber Milliyetçi bir aydın Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER