İnsanlar, evler, kitaplar


Kitaplarla, yazmayla, okumayla uğraşanlara en zor gelen işlerden biri ev taşımak. Hele bir yaştan sonra. On yıla yakın bir zamandan beri binanın yenilenmesi için akıl almaz ikna ve müzakere yorgunluğundan sonra başardık ve yeni evimize çıktık. Fakat dağınıklıktan ve aradığımı bulamama sıkıntısından sevinmeye fırsat bulamadım. Daha doğrusu mecal bulamadım. Bir meselenin ardında bin mesele var. Konuşarak, yazarak bitmez. Meselelerin meselesi zaten insan meselesi, insanın halleri meselesi. Bulamamak da bir çeşit kaybetmek. Buralardadır ama nerededir? Ha var, ha yok. Aylar sonra bir yerden çıkacak herhalde. Çok sabır, çok tahammül lazım. Dünyada nafile izah yorgunluğu kadar ağır bir şey az vardır. Kitaplar olmasa evler ne olacak? Ortaokula başlarken bile 2-3 raflı bir kitaplığım vardı ve en değerli eşyam oydu. Benimle beraber o da büyüdü yıllar geçtikçe. Gayet normal değil mi? Üstüne bilgisayar, internet, scanner falan eklendi... Başka türlüsü mümkün mü? Ev dediğin böyle olur! Eskiden çamaşır, bulaşık makineleri, elektrik süpürgeleri, derin dondurucu buzdolapları vs. var mıydı? Bunlar nasıl var olmuşsa, onlar da var olacak? Bizim çocukluk evimizde koltuk falan yoktu, ama kitaplık vardı. Hayatı bütünleyemiyoruz. Bir şeyler hep yarım kalıyor. Hüküm ekser'e göredir. İstisnaların varlığı bunu değiştirmez. Gençleri de görüyorum; genç hanımlar evde kitap istemiyor. Ne işe yarıyor ki?! Arada bir 2-3 saat kitap okuma alışkanlığı olmayanlar için kitap elbette ki lüzumsuz bir şeydir. Çok yer kaplar, bir de ağırdır üstelik. Okuması kadar olmasa da, taşıması zor! Hayat görüşü, dünya görüşü meselesi bu. Ruhi - zihni bir mesele. Her kitabımın bir hikâyesi var... Lise'deyken köye yazlık için gittiğimde yanıma üç kitap almıştım. Bergson'un, Peyami Safa'nın biri de Ali Fuat Başgil'in. Kumlarda onları okuyordum, üzerlerinde işaretlerim var... Atayım mı şimdi onları? Yağmur yağarken sahaflardan alıp pardösümün altına sıkıştırdığım kitaplar... Neler neler... Elmalılı tefsirini aldığım zaman bayram yapmıştım... Hayat Ansiklopedisi'ni de öyle... Bütün dünyamız kitaplar değildi. Biz de herkes gibi yaşadık, ama kitaplarla yaşadık. Kitaplar olmadan yaşamak, benim anlayabileceğim bir şey değil. Yılda bir kitap okusan bile, 3-5 kitabı olur insanın. O bile yok. Dolgunluk, derinlik, görev sorumluluğu, düşünce, kültür, bütünlük dengesi, "akl-ı selim, kalb-i selim, zevk-i selim" beraberliği, bunların ürünü olan insaniyet seviyesi... Bunlardan bahis yok; varsa yoksa özgürlük! Herkes kendi tercihine keyfine göre yaşasın. Yaşayamaz ki! Mesele burada zaten. Demokrasinin kök meselesi de burada. İnsan bir birey, ama ailenin, toplumun bireyi. Bireysel bir dünya yok ki. Herkes kendi istediği olsun isterse, kimsenin istediği olmaz. Birlikte yaşamaya ve bütünlüğümüzü bireyin iç âleminde de bireyler arasında da kurmaya mecburuz. Aksi halde çeşitli mutsuzluk biçimleriyle bedelini öderiz. Her kitabın bir fiyatı var; o bir şey değil. Kitapların pahalı tarafı muhafaza edilmesinde! Binlerce cilt kitap için ayrı bir kat yahut daire lazım. Başka türlü bir denge kurmak zor. Mümkün ama çok zor. Matbu kitabın yeri ayrıdır ama ona mekân bulmak derdi çok büyüdü. Önce "sağlam", sonra "fonksiyonel", sonra "estetik". Güzel olsun diye çürüğe ve işe yaramaz olana katlanılır mı? Feministleri kızdırmak korkusuyla konunun kenarında kıyısında dolaşıyorum... Mum gibi mutfak, her şey örtülü, gömülü. Ocak bağlantısı bile görünmüyor. O mendebur spot ışıklar kullanılmış. "Ay ne güzel!" der hanımlar. Ama ilk günden bir arıza çıktı; çünkü o spot ışıkların sıcaklığı telefon kablosunu yakmış! Bulana kadar ustanın canı çıktı. Yapsana şunu klasik sağlamlıkta. Ölçü, hanımların cazip görme tercihlerine hitap etmek... Onlar beğenirse tamamdır, beyler itaat eder! Delaleti önemli, delaleti. Sağlamlığı ve fonksiyonelliği dışlayan bir estetik havailik hayatımızın tamamına hâkim. Bunun da temel sebebi, kitaplarla ve düşüncelerle aramızın iyi olmayışı. Onlara yer yok, çünkü onlara yer bulsak, öbürleri değişmek zorunda kalacak! Kolaycı görsellikler kitaptan, kitap da onlardan hoşlanmaz.
<< Önceki Haber İnsanlar, evler, kitaplar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER