İslam Felsefesi’ni kavramak kolay mı?


Delikanlının biri, ünlü bir ilahiyat profesörüne gitmiş ve İslam dininin tüm inceliklerini öğrenmek istediğini söylemiş. “Arapça biliyor musun oğlum?” “Evet efendim.” “Peki İngilizce, Fransızca?” “Biliyorum hocam.” “Peki İslam Felsefesi’ni biliyor musun?” “Hayır hocam, ama Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe, Harvard Üniversitesi’nde Aristo mantığı üzerine doktora yaptım. Şimdi de İslam Felsefesi üzerine çalışarak eğitimimi bitirmek istiyorum.” Hoca başını sallamış ve delikanlının İslam Felsefesi’ni öğrenmeye hazır olmadığını söylemiş. “Ancak” diye de eklemiş: “Seni mantık konusunda sınayabilirim. Sınavı geçersen, İslam Felsefesi’ni öğretmeye başlarım.” “Tamam hocam!” “Başlıyoruz; iki hırsız bacadan süzülerek bir eve girer. İçeri girdiklerinde birinin yüzü kirli, diğerininki temizdir. Sence hangisi yüzünü siler?” “Kirli olan tabii” diye atılmış delikanlı. “Yanlış! Basit bir mantık. Yüzü kirli olan, temiz olanı görür ve kendi yüzünün de temiz olduğunu düşünür. Yüzü temiz olansa, kirli olanı görür, kendi yüzünün de kirlendiğini düşünür. Yani yüzünü silen yüzü temiz olandır!” Delikanlı çok etkilenir ve hocanın kendisini bir daha sınamasını ister. Hoca soruyu yineler. “Hocam yüzü temiz olanın yüzünü sildiğini söylediniz ya...” “Gene yanlış. Mantık çok basit. Kirli adam temiz olanı görür kendi yüzünün de temiz olduğunu sanır. Temiz olan kirli yüzlüyü görür kendi yüzünün de kirli olduğunu düşünür. Kirli yüzlü adam, temiz olanın yüzünü sildiğini görünce, o da yüzünü siler!” “Çok akıllıca. Ama hocam beni bir kez daha sınayın lütfen!” Hoca gülümseyerek aynı soruyu bi daha sorar. Delikanlı uyanıktır ya artık: “Hocam ikisi de siler yüzünü!” “Gene yanlış. İkisi de yüzünü silmez. Mantık basit. Yüzü kirli adam temiz olanı görür, kendi yüzünün de temiz olduğunu sanır. Yüzü temiz olansa arkadaşının yüzünü kirli görünce kendi yüzünün de kirli olduğunu varsayar. Ancak yüzü temiz olan, yüzü kirli olanın yüzünü silmediğini görünce, o da yüzünü silmez. Yüzü kirli adam temiz olanı görür, kendi yüzünün de temiz olduğunu sanır. Yüzü temiz olansa arkadaşının yüzünü kirli görünce kendi yüzünün de kirli olduğunu varsayar. Ancak yüzü temiz olan, yüzü kirli olanın yüzünü silmediğini görünce, o da yüzünü silmez. Anladın mı oğlum?” “Hocam ne olur son kez sınayın!” Hoca içini çeker ama gene aynı soruyu sorar. Delikanlı güler: “Adamların ikisi de yüzünü silmez!” “Yanlış oğlum yanlış. İslam Felsefesi’ni kavrayamadığını anlamadın mı hala? Bu iş bu kadar kolay mı sanıyorsun?! Aynı bacadan giren iki adamın birinin yüzü temiz, diğerinin yüzü kirli olabilir mi hiç?!” Hiç duyulmamış haberler “Koçtaş’a gidiyorum, Koçtaş’a gidiyorum...” diye uykusunda mırıldanan Niyazi Beyin karısı Aysel Hanım mahkemeye başvurarak kocasının kendisini Koçtaş’la aldattığı için boşanmak istediğini bildirdi. Kılıçdaroğlu “ülkemizde yargıdan sonra yürüyen merdivenlerde güvenilirliğini yitirmiştir!” dedi. Bazı milletvekili adaylarının, noterde sıra beklememek için ikametgah, vekaletname vb., gibi evraklarını gizlice kanun tasarılarının arasına koyarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e onaylattıkları ortaya çıktı. Süheyl Batum’un hazırlatıp Canan Arıtman aracılığıyla TBMM’ye sundurduğu, İstanbul’da köprü trafiğinin çözümü için “köprülerin yıkılmasını” öngören teklif çöpe atıldı. Güney Kore maçında kırmızı kart gören Emre, Kuzey Kore’de kahraman ilan edildi. (Zaytung’a teşekkürler)
<< Önceki Haber İslam Felsefesi’ni kavramak kolay mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER