Adam hükümlü, yıllardır yatıyor...
Fakat
sağlık durumu berbat... Önce
apandisit ameliyatı olmuş, arkasından
safra kesesi... Derken bir kolu kesilmiş, sonra öbür kolu... Sonra bir bacağı kesilmiş, ardından öbür bacağı...
Gardiyan soluğu müdürün odasında almış. Demiş ki:
"Sayın müdürüm, ben olayı çözdüm... Bu herif parça parça kaçıyor!" Ölünce de geri kalan bölümleri cezaevinden kesinlikle çıkacaklar.
Haydar Saltık ölünce aklıma bu fıkra geldi.
Çünkü öldü ve kovuşturmadan kurtuldu.
İlhan Selçuk da şu
Ergenekon işinden böyle yırtmamış mıydı?
Hani hükümeti devirebilmek uğruna "işkencecilerini affeden" derin ağabeyimiz canım...
12
Eylül darbesinin "mimarı"
Ali Haydar Saltık'tı. "Kurmay başkanı" oydu. Darbe planını o yapmış, komuta kurulu uygulamıştı. Cuntanın "beyni" oydu. Bunu o zamanlar çocuklar bile bilirlerdi. (Amerikalılar daha da iyi bilirlerdi.) Kendini çok iyi sakladı. Milli
Güvenlik Konseyi'nin yani cuntanın "genel sekreterliği" gibi görünürde pasif bir görev üstlendi. Emekli olduktan sonra da İsviçre'ye gitti (oysa ne anlardı konsolosluktan monsolosluktan?) ve kendini unutturdu.
Şimşekleri üstüne çeken de Kenan
Evren oldu. (Diğerleri aksesuardır.) O kadar unutturdu ki, daha düne kadar birçok
genç okuyucum bana, ne zaman konuyu açsam, "Haydar Saltık da kim abi?" diye soruyordu...
Allah bilir ölmeseydi
sorgu sual eden de olmayacaktı şu bir türlü başlayamayan
12 Eylül davasında! O kadar gündemden çıkmıştı büyük bir ustalıkla...
Meselenin özü budur.
Gazeteci arkadaşlar hiç laf kalabalığı yapmasınlar, Haydar Saltık'ın nerede
batarya tabur komutanlığı yaptığı, ne zaman binbaşılığa ne zaman albaylığa
terfi ettiği, zırhlı birlikler okulunu nasıl yönettiği gibi ayrıntılar hiçkimseyi ilgilendirmez. Çok çok merak eden onları Google'dan da bulur.
İmdi... 12 Eylül'den gerçekten
hesap sorulacak mıdır?
Yoksa, "AKP'yi destekleyen liberal seçmenin ağzına bir
parmak bal çalmak" için "sorulurmuş gibi" mi yapılacaktır?
Meseleyi zamana yayıp "nasıl olsa ölüyorlar birer ikişer" diyerek hesap Mahkeme-i Kübra'ya mı bır
akılacaktır?
Böyle gizli bir eğilim var mıdır?
Çünkü
bürokrasi kuyrukçuluğu yapan bazı gazetelerde "Bayrak Harekât Planı sorgulanamayacak" gibi haberler memnunlukla çıkmaya başladı.
Birkaç emir kulu polisin başını yakıp bu işi kapatacak mısınız yoksa? Başa ve gövdeye dokunamayınca ayakları mı döveceksiniz?
Utanmadan açık açık darbe isteyen ve fakat solcu geçinen bazı
sarhoş eşeklerden, adam olsalardı, asıl bu soruları ortaya atmalarını beklerdik!
Bazı darbecilerden de, her ne kadar "Atlantikçi" de olsa, "Haydar ağabeylerine" önce bir akıl danışmalarını...
"Oğlum, evladım, Amerika'nın onayını almadan sakın böyle bir işe kalkışmayın" diye
nasihat edecekti herhalde, "tecrübe konuşuyor burada!"
Sevgili
Ufuk Uras ve
Lale Mansur...
Şu sizin KEKİK var ya,
Kenan Evren'i Koruyanları İzleme Komitesi...
Onun adını değiştirin. Ya da aynı kapsamda bir yan
örgüt kurun: "Hem Solcu Geçinip Hem Darbe İsteyen Eşekleri Protesto Komitesi"...
Bunlar
kart eşekler. Sonra isterseniz, ekibe hem solcu geçinip hem Adalet Ağaoğlu'na yumurta atan genç eşekleri de dahil edebilirsiniz.