Türkiye'nin en çok erişilen gazetesinin 3'üncü sayfasında her zamanki alaycı tonda bir
köşe yazısı...
Yazıda her türlü klişe aşağılama sözcüğü var...
Tarikatlar, cemaatler, liboşlar...
Badem bıyıklılar, takunyalılar...
TSK'nın internet sitesinde bir
bildiri...
Bildiride yakından tanıdığımız bir mantık...
Asker soruyor: "Niye 163 mensubumuz hâlâ
tutuklu?"
Ben de soruyorum:
Sizce Türkiye'nin gerçek demokrasiye geçmesi için bir ihtimal var mı?
Gerçekten
darbe tehlikesi bitti mi?
Yoksa bazıları "mış" gibi mi yapıyor?
Yazımın başına bakın sorularımın
yanıtı burada...
Türkiye "kader" seçimine gidiyor.
Tehlikenin farkında mısınız?
Tatmin...
ÖSYM ne yazık ki "şifre" krizini şeffaf olamadığı için doğru yönetemiyor.
Ortada savcılığın çözeceği bir şey de yok ki savcılardan medet umalım?
Savcı eninde sonunda bilirkişiye
havale edecek. Bilirkişi de zaten ÖSYM'nin kendisi...
Oysa yanıt verilecek konu çok basit: Söz konusu "mod-medyan" şifresi nasıl ve hangi hata sonucu oluştu. Bunun sorumlusu kim? Bu hatayı oluşturan
yazılım hangisi?
Çıkacak bir ÖSYM yetkilisi ve "demo" yapacak... Hatanın nasıl oluştuğunu gösterecek ve neden sadece bir soru kitapçığında olduğunu da ifade edecek...
Şu anda şifreli bir kitapçıktan başka ortada kanıt yok ki! Gerisi ÖSYM'den gelen ve birbirini tutmayan açıklamalar...
Yukarıda sözünü ettiğim "demo" yapılmadan kimsenin "tatmin olması" imkânsız.
Tatmin olanlara sanırım bu "demo" yapılmıştır. Bu yapılmadıysa o zaman ne gösterildi?
Aynı şeyi bizim de görmemiz gerekmez mi?
Hanutların Efendisi Oray!
Dün köşemde yazdığım yemeği Ali Saydam da köşesinde yazmış ve bu tür yemeklere çağrılmayanların bu tür yemeklere "hanut" dediğinden söz etmişti.
"Hanutların Efendisi"
Oray Eğin dün köşesinde "Ali Saydam ayıp etti" diye bir yazı yazmış. Güya Oraycığım bu tür yemekleri, gezileri eleştiriyormuş, ilkeli bir duruşu varmış, o yüzden de Ali Saydam onu kastederek ayıp etmişmiş!
Ay ay ay! Çok üzüldüüüüüm...
Kusura bakmayın ama yine hızımı alamayıp "Bak şişko! Bak patates! Bak yarım kilo domates" demek istiyorum. (Yanlış anlamayın hani belki böyle dersem zayıflamayı kendine iş edinir diye yazıyorum.)
Sen bu alemin bugüne kadar en büyük hanutçusu değil miydin?
Birileri seni bir yerlere çağırmadığında sinirlenip o kişinin, kurumun kafasını uçuran yazılar yazmaz mıydın?
Alemde sana "Hanutların Efendisi" denmez miydi?
Şimdi ne oldu? Baktın seni kimsenin bir yere davet ettiği yok, baktın kimsenin seni umursadığı yok, başımıza Etiklerin Efendisi kesildin...
Bırak bu ayakları Oray... Bırak okurunu aldatmayı da doğru dürüst yazını yaz, samimi ol, kendin gibi ol! Bir şeyin efendisi olma, sadece efendi ol efendi!
Çekirgelik
Hakikat kadar güçlü ve genellikle onun kadar tuhaf hiçbir şey yoktur. D. WEBSTER