Bağış'tan TÜSİAD'a çağrı


DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’la Makedonya’nın başkenti Üsküp’e uçuyoruz. Bir “Rumeli” gezisi olur da ben kaçırır mıyım?.. Uçakta Egemen Bağış, Balkan ülkelerinin AB’ye girmesinin önemini vurguluyor: - Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Hırvatistan gibi ülkelerin NATO’ya ve AB’ye girmesini kuvvetle destekliyoruz. Önce Hırvatistan girecek. Bağış, Yunanistan’ın ‘Makedonya’ adına itiraz ederek tam üyeliği engellemesini sert sözlerle eleştiriyor. Üsküp’teki basın toplantısında da bu eleştirisini yüksek sesle ortaya koyacaktı. Makedonya’da seçimlerin yaklaştığını söyleyen Bağış şu tavsiyede bulunuyor: - Etnik siyaset yerine, bütün partiler uyum siyaseti izlemeli, Makedonya’nın birliği güçlenmeli. Bulgaristan’da Türklerin Hak ve Özgürlükler Partisi Bulgarları da üye alıyor. Çok güzel bir örnek bu... TÜSİAD’a öneriler Uçakta, TÜSİAD’ın anayasa açıklamasını soruyoruz. Bağış, TÜSİAD’ın 12 Eylül referandumunda tarafsız kaldığını hatırlatıyor, şimdi anayasa raporu açıklamasını “olumlu bir adım” sayıyor, arkasının gelmesini temenni ediyor: - TÜSİAD mesela Avrupa standartlarında bir sendikalar yasası, bir serbest rekabet yasası gibi taslaklar da açıklamalı. Sanayinin önünü açacak öneriler bekliyoruz TÜSİAD’dan. Türbanlı hanımların Meclis’e girmesini soruyoruz, Bağış şu cevabı veriyor: - TÜSİAD Başkanı türbanlı kadınların da Meclis’e seçilebilmesi konusunda açıklama yaptı, güzel. Şimdi TÜSİAD üyeleri kendi firmalarında türbanlı çalıştırmaya başlayarak bu özgürlüğe önayak olsunlar. Boyner mağazalarında genel müdür, şube müdürü, bölge müdürü olacak dil bilir çok iyi eğitimli hanımlar niye olmasın... Peki AKP türbanlı aday gösterecek mi? “O konu, parti kurullarının yetkisinde?..” CHP’nin türbanlı milletvekiline yeşil ışık yakması?.. - CHP’de her kafadan bir ses çıkıyor; Gürsel Tekin öyle konuşuyor. Kılıçdaroğlu ise ‘türbana çarşıda pazarda itirazımız yok, ama devletin de kuralları’ var gibi laflar ediyor... Tutuklu gazeteciler Basılmamış kitabın ‘örgütsel doküman’ sayılmasını, tutuklu gazetecileri soruyoruz, “hükümetle ilgisi yok, yargının tasarrufları” diyor, şöyle devam ediyor: - Ben Ahmet Şık’ı tanımıyorum. Ama gıyabında her ikisine de Nedim Şener ve Ahmet Şık’a çok saygı duydum. Çünkü Soner Yalçın gözaltına alındığında, hiç kimsenin umurunda olmamıştı. Herkes bir şekilde, onun bu işlerle ilgili olabileceği intibaını, kendi meslektaşları bile, bizimle olan özel sohbetlerde dile getirmişti. Ama Nedim Şener ile Ahmet Şık gözaltına alındıktan sonra kendi meslektaşlarından, özellikle onu tanıyan seven insanlardan gelen tepkiler, en azından bana şunu gösterdi: Bunlar hakikaten kendilerini insanlara sevdirebilmiş kişiler. O yüzden de dedim ki helal olsun. Ben Nedim Şener’i tanıdığımı, çok iyi bir gazeteci olduğunu söylüyorum, Bağış şu karşılığı veriyor: - Evet bilhassa Nedim Şener... Tanışmıyorum ama gazetecilik çalışmalarından öyle olduğunu görüyorum. Bağış, “şunu da belirteyim” diyerek, bir savcının elinde güçlü deliller olmadan Cumhurbaşkanı’na bile cevap verircesine açıklamalar yapmasının ve yargısal tasarruflarda bulunmasının mümkün olmayacağını söylüyor. Ah Rumeli... Bağış’la cuma namazını Murat Paşa camiinde kıldık. Türkler ve Arnavutlar “hoj geldin” diyerek büyük sevgiyle karşıladılar. Vaiz Türk, imam Arnavut’tu... Makedonya’daki çoğunluğu oluşturan Ortodoks Makedonlarla Müslüman Arnavutlar arasında mimariye yansıyan gerilimler var. Türklerle Arnavutlar iç içe. Osmanlı mimarisine beraber sahip çıkıyorlar... Dini, ırkı ne olursa olsun herkes Türk dizilerinin tiryakisi olmuş... Bu konular, fotoğraflarıyla birlikte ayrı bir yazı konusu.
<< Önceki Haber Bağış'tan TÜSİAD'a çağrı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER