İnsan için
iktidar,
koltuk hırsı ne menem bir şeydir demekle başlamak sanırım çok da kabiliyet isteyen bir başlangıç değil biliyorum.
Ama yaşadığımız o kadar çok gariplikler var ki insanın idrakini zorluyor.
Asıl konuya gelmeden ama konu içinde ivedilikle birinci sıraya alınması gereken koltuk aşklarından bahsetmemek olmaz.
Bu ülkede kaç kez başbakanlık yapmış, bürokrasinin en tepelerinde görev yapmış kişiler var ki, hala o sevdanın -koltuk-makam ve ikbal- hırsıyla yanıp tutuşuyorlar.
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı
Mustafa Başoğlu, hafta sonu 50 yıllık
sendika başkanlığına ağlayarak
veda etti.
Başoğlu veda konuşmasında,
''Size 50 yıl hizmet veren bir insanı sandığa gömecekseniz gömün. Bana 6 aydır sendikada iş yaptırmadılar'' dedi.
50 yıldır yapılamayan hizmet altı ayda nasıl yapılacaksa demek geçmiyor değil içimden.
Devamında ise Başoğlu sitem ederek;
''Sezar'ın bir, benim 10-100 Brütüs'üm vardı. 'Başoğlu, hasta, yaşlı' dediler. Herkes yaşlanabilir, hastalanabilir. Bakalım, görelim ne yapacaklar…'' kendisinin vazgeçilmezliğine vurgu yaparak
mesaj vermek istemiş. Adeta benden sonrası tufan der gibi.
Evet itirazları duyabiliyorum. İnsan yaşadığı sürece mücadelesi de sürer. Olabilir ama bu mücadele hayat ekseninde olursa anlamını sürdürür, koltuk-makam ve ikbal aşkına dönüşürse probleme dönüşür.
Bu da arkadan gelen kuşaklar için çin seddinden daha büyük bir engeldir.
Çünkü kabiliyetlerin inkişafı için gençlerin önünü açmak ve fırsat eşitliği tanımak gerekir diye düşünüyorum.
50 yıl dile kolay iki kuşak bir insan o koltukta oturuyor ve ayrılması tavsiye edildiğinde çevresindekileri ‘Brütüs’ olmakla suçlayabiliyor.
Ancak Başoğlu, koltuğunda uzun yıllar boyu oturan başkanlara ne ilk ne de son örnek.
Sendika başkanlarının koltuk sevdasını
Radikal gazetesinden okuyalım.
Halit Narin 39 yıl
1964’te Türkiye Tekstil
Sanayii İşverenleri Sendikası’na Başkan Yardımcısı, 1972’de başkan seçildi. Bugün hâlâ bu görevini sürdürüyor.
Bendevi Palandöken 33 yıl
1978’de
Ankara Bakkallar
Esnaf Kooperatifi’ni kurdu ve hâlâ başkanı. Ayrıca Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu’nun da 1990’dan beri başkanı.
Metin Tiryakioğlu 27 yıl
1984’te Basisen’e genel başkan seçildi. Bu tarihten itibaren genel
başkanlık görevini yürütüyor. Tiryakioğlu bankacılıkta duayen olarak kabul ediliyor.
Atilay Ayçin 22 yıl
05
Kasım 1989’da seçildiği
Hava-İş Sendikası Genel Başkanlığı görevini halen sürdürüyor. Son olarak yapılan genel kurulda yeniden seçildi.
Yahya Arıkan 21 yıl
20
Mart 1990’da kurulan
İstanbul Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası’nın kurulduğundan beri başkanı.
Mustafa Kumlu 12 yıl
1999’da yapılan
Tes-İş 6’ncı Olağan Genel Kurulu’nda genel başkanlığa seçildi. Kumlu aynı zamanda
Türk-İş’in de başkanı.
Mustafa Öztaşkın 12 yıl
Bu yıl 60’ıncı kuruluş yıl dönümünü kutlayacak
Petrol-İş’in başkanlığına 4
Ekim 1999 tarihinde seçilmişti. 12 yıldır görevini sürdürüyor.
Tuğrul Kudatgobilik 10 yıl
Nisan 2001’den bu yana Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası başkanlığını yürütüyor. Aynı zamanda
Aralık 2004’ten beri de TİSK’in başkanı.
Canım ülkem. Vazgeçilmezlik nasıl bir duygu? Doğrusu yaşamak istemem.
Bu ülkede haddini, hesabını ve kurallara göre yaşama alışkanlığını yeniden tanımlamanın çoktan vakti gelmiş de geçmiş bile.
Ama bu işin adı bu kadar kolay değil. Çünkü ‘can çıkar huy çıkmaz’ düsturunu hatırladığımızda, koltuk hırsının çözümü yine insanın hayata bakış açısıyla, hayata verdiği anlamla paralel duruyor.
[email protected]
http://twitter.com/maomazhar