Baykal'a komplo çözülmeden CHP durulmayacak


Ergenekon soruşturmasının bize öğrettiği bir şey var. En azından ben o dersi çok önce aldım. Bir dalga başladığında, dalganın boyu ne kadar büyük olursa olsun olayların bütününü görmek için biraz beklemek gerekiyor. Veli Küçük'ün alındığı operasyondan bugüne kadar çok önemli isimler gözaltına alındı, tutuklandı. İlk anda 'olur mu öyle şey' diye başlayan yorumlar geldi. Hatta 'sivil darbe' tanımları yapıldı. Denmeyen kalmadı. Sonra gördük ki Savcı Zekeriya Öz ve ekibinin elinde çok ciddi deliller, sağlam materyaller var. Düşünün Org. İlker Başbuğ ekranlarda yüksek sesle basın toplantıları yapıyordu. Ama bizzat askeri savcılık 'belge doğru, hazırlayan da Çiçek' dedi. O yüzden son dalgada biraz sakin olmak gerekiyor. Evet gazeteci meslektaşlarımızın tutuklanması hassas bir konu. Meslek dayanışması sergilemek zorundayız. Ama ya bilmediğimiz irtibatlar varsa, kefil olduğumuz kişiler kefil olunamayacak trafiklere bilerek ya da bilmeyerek girmişlerse ne yapacağız? Meslek dayanışmasını mı yoksa demokrasinin yaşatılmasını mı seçeceğiz? Aynı şey bugün siyasiler için de geçerli. CHP yönetimi ilk günden bu yana Ergenekon soruşturmalarına mesafeli yaklaştı. Hep 'sivil darbe' olarak gördü. Silivri'ye vekilleri gönderip avukat sıralarında oturttu. Hem Deniz Baykal hem de Kemal Kılıçdaroğlu her fırsatta selam yolladı. Şimdi de Silivri sakinlerinden birkaç kişiyi Meclis'e taşımaya çalışıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu Soner Yalçın ve ekibine yönelik gözaltı olduğu gün Meclis kürsüsünden çıkıp ölümüne Soner Yalçın'ı savundu. 'Yandaş değildir adı gibi Yalçın'dır' dedi. Kefil oldu. Acaba bugün kefil olabiliyor mu? Hâlâ aynı fikirde mi? Oda TV'nin sıradan bir internet sitesi olmadığını artık herkes gördü. MİT'in kritik isimleri ile ortak 'operasyon'a girdikleri aşikâr. Sitenin sınır aşan temasları, iddiaları var. Ki bu yenir yutulur şey değil. Fakat Oda TV-CHP ilişkisi özellikle üzerinde durulması gereken bir şey. Mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemeleri gösteriyor ki Soner Yalçın ve ekibinin CHP yöneticileri ile Oda TV üzerinden yürüttükleri pazarlık eskilere gidiyor. Bu köşenin müdavimleri hatırlayacaktır, geçen yılın kasım ayı başında 'CHP muhalefeti Oda TV üzerinden mi yapacak' başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Şimdi ortaya çıkan kayıtlar gösteriyor ki Halk TV üzerinden dönen trafik sıradan bir ticari faaliyetin ötesine geçmiş. Bu arada not olarak düşmek lazım, eğer böyle bir ilişki AK Parti ya da MHP ile bir medya grubu arasında olsaydı Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya mesaiye koyulurdu. Şimdi gelelim esas meseleye. İlk günden bu yana yazıyorum, her fırsatta da söylüyorum. Deniz Baykal'a yönelik kaset komplosu çözülmeden ne CHP durulur ne de Türk siyaseti. Çünkü o kaset sadece yarım yüzyıllık Deniz Baykal efsanesini yıkmadı. Siyasette de kırılmalara yol açtı. Baykal gitti, 'aday değilim' diyen Kılıçdaroğlu genel başkanlığa geldi. İkinci bir darbeyle de Önder Sav ve ekibini devirdi. (Oda TV'de Sav ve oğluyla ilgili de çarpıcı notlar çıkmıştı hatırlatalım.) 'Bu komployu çözmek boynumuzun borcu' diyenler daha sonra unuttular. Biz hatırlatınca da topu Başbakan Erdoğan'a atıp 'o bulsun' dediler. Açıkçası amaç hasıl olduğu yani Baykal gittiği için de kimse kasetin peşine düşmedi. Oysa kasetin 'içeriden' hazırlandığına dönük çok güçlü sinyaller alınmıştı. Hatta görüntünün çekildiği yer, tarih ve kamera modeli üzerine bazı bilgiler de teyit edilmişti. Görüntünün kaç dakika olduğu bile biliniyordu. Şimdi yeni bir durum var. Oda TV aramalarında ele geçen notlarda 'Baykal'ı Halk TV'nin satışına ikna edemezsek Varan 2' diyor. Acaba görüntünün kalanı orada mıydı yoksa Oda TV'ciler başından beri bu konudan haberdarlar mı? İklim Bayraktar'ın temaslarını nereye oturtacağız? Bir gazeteci, bir Yargıtay savcısı, bir siyasi parti lideri arasında dönen konuşmalar düşündürücü. CHP maalesef başından bu yana 'Oda TV anlayışını' besledi, destek çıktı. Ama o tavır şimdi kendilerine zarar veriyor. Sahip çıktığı, kefil olduğu site CHP Genel Başkanı'na yönelik bir komplo iddiasının ortasında duruyor. Kılıçdaroğlu ise sessiz. Aynı şeyi tekrar ediyorum: Baykal'a yönelik komplo çözülmeden CHP durulmaz. Kılıçdaroğlu'nun iktidarı biraz da buna bağlı.
<< Önceki Haber Baykal'a komplo çözülmeden CHP durulmayacak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER