Bugün salı;
Libya'da olaylar başlayalı neredeyse iki hafta oldu.
Muammer
Kaddafi daha ne kadar dayanacak bilinmiyor. O ve oğulları direniyor. Nasıl bir insan ki bu istenmemesine rağmen Kur'an'dan ayetler okuyarak "Sizi yönetenlere itaat edin" diye onlara bağırıyor, "fareler", "esrarkeşler" diye onları azarlıyor. İşte size birkaç 'vukuat' kaydı:
1- 1
Eylül 1969'da
ülkesindeki CIA şefi, elindeki 3 yıldızlı oteller kılavuzunun doğruluğunu anlamak için güney Fransa'yı otomobiliyle geziyor. Libya'daki
İngiliz gizli servisi MI6'nin şefi ise ülkesine izinli gitmiş. Kral İdris de
tedavi olmak için yatıyla gittiği Türkiye'ye ayak basmak üzere. İşte
genç yüzbaşı fırsat bu fırsattır diyerek çok şerefli bir
darbe ile yönetimi ele geçiriyor.
2- Artık acımasız ve dengesiz davranışlarıyla katlanılmaz hale gelen İdi Amin'i
isyan eden halkının elinden kurtarmak için Tanzanya'nın başkenti Dar es Salam'a içinde tanklar bulunan bir gemi gönderiyor ama gemi limana yanaşmadan önce İdi Amin uçağına binip bugün
Tunus lideri Bin Ali'nin, belki de Hüsnü Mübarek'in şu anda bulunduğu Suudi Arabistan'a kaçmış bulunuyor. Kaddafi'nin çoğu
Afrika'da 40 kadar ülkenin iç işlerine müdahale ettiği bildiriliyor.
3- Afrikalı ve diğer ülke liderleriyle bir araya geldiğinde hep onlara üstün görünen pozlar veriyor ve onları aşağılar tarzda davranıyor. Maalesef bu muameleden TC Başbakanı
Erbakan da nasibini almış ama bozuntuya vermemişti.
4- 1973
İsrail-Arap
Savaşı'ndan (Yom Kippur) önce özel jetine atlayıp, daha önce geleceğini bildirmeden Kahire'ye uçup (
Mısır devlet erkanının şaşkınlığını düşünsenize) alan çıkışında bir taksiye atlayıp eski Mısır Devlet Başkanı (kendisi de
darbeci bir asker olan)
Cemal Abdülnasır'ın yakın arkadaşı, tanınmış gazeteci
Muhammed Heykel (Heikal) ile birden fazla görüşmüşlüğü var. Bu apansız ziyaretlerinden birinde Heykel yeni Çin seyahatinden dönmüş ve tarih bilgisi kıt olan Libya diktatörüne heyecanla Mao Zedong'un 1934-1935 yıllarında gerçekleştirdiği devrimin en önemli olaylarından "Uzun
Yürüyüş"ün önemini anlatır.
Dersini alan Kaddafi, Trablusgarp'a dönünce Mısır lideri Enver Sedat'ı Arap birliği fikrine zorlamak için kendi halkını örgütleyerek kafileler halinde Kahire'ye doğru yola çıkarır. Tabii alarma geçen Mısır makamları ve istihbarat servisi, olan biteni izleyip en hazırlıklı askeri birliklerini sınıra gönderip bu yürüyüşü engellerler.
5- 1970'lerin sonlarına doğru, daha sonra
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olacak olan zamanın Mısır
Dışişleri Bakanı Boutros Boutros-Ghali, Afrika devlet başkanları zirvesinde her seferinde katılmacıların neden Mısır-İsrail barış anlaşması aleyhine oy kullandıklarını anlayamaz. Çünkü toplantı öncesi olumlu görüş bildirirler. Boutros-Ghali, 1980'de Sierra Leone'de yapılacak zirveden önce Mısır istihbarat örgütünü görevlendirir. Tüm devlet başkanları Freetown'da aynı otelde kaldıkları için izlenmeleri çok zor olmaz. Anlaşılır ki Kaddafi, istediklerini söylesinler diye Gucci el çantaları içinde her birine 1 milyon
Amerikan Doları "
hediye" vermiştir.
6- 1988 Temmuz'unda 290 yolcusuyla bir
İran Airbus yolcu uçağı Basra Körfezi üzerinde düşürülür. Bölg
e devletleri uçağın USS Vincennes adlı Amerikan savaş gemisinden atılan bir
füze ile düşürüldüğüne kanidirler. İranlılar'ın Kaddafi'yi intikam konusunda ikna ederek Libya gizli servisinin de içinde olduğu bir plan ile
Aralık 1988'de 259 yolcusuyla bir Pan Am (103) uçağını
İskoçya üzerinde düşürdükleri ithamı uluslararası
dava konusu olur. Bu olay onun en çok kınanan 'vukuatı' olmuştur.
Baskılar sonucunda Kaddafi, adı belirlenen iki istihbarat elemanını yargılanmak üzere teslim etmiş ve kazada ölen 270 kişinin (11'i karada) ailelerinin her birine 10 milyon dolardan toplam 2,7 milyar dolar tazminat ödemiştir.
7- 2003 yılında ABD Irak'ı işgal edince, o zamana kadar ülkesini kitle
imha silahlarıyla donatma çabasına son vermiş,
Pakistan destekli gizli nükleer tesislerini, uluslararası denetime açmıştır. Ama biyolojik ve kimyasal silah stoku hâlâ elinin altındadır. Sadece üretimi sonlanmıştır.
Libya halkının başkaldırdığı adamın portresi aşağı yukarı böyledir. Akıl ve ruh sağlığı kendisini ilahlar katında görülmesine bağlıdır. Ya göklerden düşerse, halkını da kendisini de ateşe atar mı dersiniz?