Mısır'da ordu yönetime el koydu. Bazı yorumcular, Mübarek'in gitmesini sevinçle karşılıyor. Ama ben, "Ya sonra ne olacak?" diye düşünmeden edemiyorum. Gerçekten söz verildiği gibi 6 ay içinde adil bir
seçim yapılabilecek mi?
Mısır'da yönetimi ele alan Yüksek Askeri Konsey Başkanı
Hüseyin Tantavi,
İsrail ile ilk teması gerçekleştirip, 1979'da imzalanan Barış Antlaşması'na sadık kalacaklarına ilişkin garanti sunmuş. Tantavi ile telefonla görüşen İsrail
Savunma Bakanı Ehud
Barak, "İsrail'in
Kahire ile bağları risk altında değil" açıklamasını yaptı.
Seçim olursa, halkın eğilimlerine yakın bir
iktidar sandıktan çıkacaktır. Ve bence en önemli değişim, İsrail ile ilişkilerde görülecektir. Böyle bir gelişmenin olacağı bilinirken, ABD ile sıkı fıkı olan Mısır ordusu, iktidarı, halkın meşru temsilcilerine teslim eder mi? Etmesi için, halkın direnişini mutlaka sürdürmesi gerekir. On binler
Tahrir meydanından ayrılmamalı, yaptıkları ihtilâlin ordu tarafından ele geçirilmesine fırsat vermemeli.
1952'de
genç subaylar hareketi, antiemperyalist bir kalkışmaydı. İngilizlerin denetimindeki kraliyet devrildi ama, o günden bugüne hep orduya yaslanan diktatörler ülkeyi yönetti. Antiemperyalist Nasır sonrasında, Enver Sedat'la birlikte Mısır, tam bir
Amerikan yandaşı oldu. Mısır, tamamen Amerikan güdümüne girdi.
Tantavi ya da ordunun içinden çıkan bir başkası, oturduğu koltuğu bırakmamak adına, "ülkenin âli menfaatlerini" öne sürerek çeşitli gerekçeler üretebilir. Bu yüzden Mısır'da hiçbir şey bitmedi; aksine her şey henüz yeni başladı.