İşin sırrı Alex'te!


F.Bahçe'nin çıkışıyla Alex'in sözleşme yenileme süreci aynı ana denk (!) geldi. Yani devrim yok, revizyon var. Fenerbahçe'nin lige tekrar "merhaba" demesinin Alex'in tekrar sahneye çıkmasıyla birlikte olması kimsenin dikkatinden kaçmadı. Sezon başındaki Alex ile sözleşmesinin yenilenmesi sürecindeki Alex arasındaki performans farkı, Fenerbahçe'yi bugün yeniden şampiyonluğun ortağı yaptı. Oyuncunun değişkenliği, sorumluluk alma oranları arasındaki farklar, bugün ve yarın Alex'i herkese tartıştıracak. Sonuçta Fenerbahçe Sportif Direktörü Aykut Kocaman bir karar verdi ve Alex ile iki yıllık sözleşme yenilendi. Sevgili Selçuk ağabey (Yula) bana biraz kızacak ama (çünkü Alex'e laf söyletmez) tazelenen bu nikahın iki yönünü iyice incelemeliyiz. Fenerbahçe'nin takım olarak geleceği bunun altında yatıyor. Sorumluluk alınca! Alex'ten başlayalım. Aykut Kocaman'a karşı durmak yerine, yanında olmaya karar verdiğinde takımın ne kadar değiştiğini hep birlikte gördük. Eğer takımın kaptanı hocanın arkasından gitmiyorsa, onun çevresindekiler de böyle bir yürüyüşe istekli başlamazlar. Alex sorumluluk alınca (Manisa maçında topla buluşma sayısı 80'in üstünde), diğerleri de taşın altına ellerini sokmak zorunda kaldılar. Bir anda tüm takımın çehresi değişti ve ortaya mücadele gücü olan, oyuna hükmeden bir ekip geldi. Problemler kişisel form düzeyine indi bir anda. İkinci Alex ise bambaşka. Eğer Fenerbahçe Türkiye'de şampiyonluklar kazanmak istiyor, bu sene de kalan tek hedefi olan birinciliğe yürüyecekse Alex'i yürüyemez hale gelene kadar takımda tutmalı, oynatmalı. Buradaki yaklaşım, Süper Lig'dir. Esas bakış açısında Avrupa'da da iş yapmak varsa, Alex'in takımı için sınırlar var. Değişim ve gelişim derken, her rakibe meydan okuyacak kaliteyi ve mücadele gücünü düşünmeliydi Fenerbahçe yöneticileri ve sportif direktörü. Bu kararın şifresinde devrim yoktur, revizyon vardır. Yani yenileme. Eski kendini aynen muhafaza eder. Adnan Polat mayına bastı G.Saray'ın en büyük sponsoru Türk Telekom. Başkan Adnan Polat, "Bir daha isimlerini ağzıma almam" diye racon kesti. Sebep; şirketin kurumsallık istemesi ve aralarındaki sözleşmeye uygun hareket edilmesi gerektiğini belirtmesi. Kendilerinin imzaladığı, kendilerinin sevinerek kabul ettiği, bu şartlar içinde milyon dolarları peşin peşin alıp harcadıkları bir anlaşma bu. Adnan Polat bundan sonra kulübe sponsor olmak isteyecek başka şirketlerin de dikkatini çekmeyi başarıp, bir değil birkaç kere düşünmelerine neden oldu. Futbola para yatırmak isteyecek bu büyük gruplar, başka kulüplerde de aynı tavırlarla karşılaşmaktan korkarak, muhtemel yatırımlarını da erteleyebilirler. Futbolumuzun yükselen marka değerine bir bakın... Bir de medyaya kızarlar, çok eleştiriyorsunuz diye... Özgener standardı Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, hakemlerle ilgili sert eleştiriler konusundaki suçlamaları cevapladı. Açıklamalarına katılmamak elde değil. Hele başarısız sonuçlar karşısında, koltuklarını kurtarmak uğruna, fatura adresi olarak hakemleri gösterenlere söyledikleri mükemmeldi. Ama bir noktada çifte standart yaptı. Beşiktaş-Karabük maçını perişan eden Kamil Abitoğlu'nun aslında ne kadar iyi insan olduğunu söyledi. Peki, bu açıklamaları yapan ve cezaları bekleyen yöneticiler de iyi insan değil mi? Onlara ceza yağdırırken, hakemi hakkında nasıl bir kalem oynatacak sayın Özgener! Milli yanlışlar Güney Kore maçındaki Milli Takımız'dan, hangi oyuncunun bekleneni veremediğini söyleyebiliriz? Bilinen performanslarından uzaklaşıp, gözümüzü dikeceğimiz bir futbolcumuz bile yoktu sahada. Bu nedenle alınan sonuç da oynanan futbol da sürpriz değil, beklenendir. Kadroyu oluştururken, yaratıcı oyuncuları göz ardı etmek, birbirinin benzeri kopya bir kadro ile sadece koşmayı düşünmek esas yanlış olan. Adam eksiltecek, rakip ceza alanına yakın bölgelerde ikiye birler yapacak kalitede oyuncularımız Süper Lig'de de var, yurt dışında da. Ama onlarla oynamayı risk kabul ediyor Hiddink. Muhtemelen Oğuz Çetin de ikna edemiyor onu. Bir jenerasyonu kaybettik. İkincisini yaratmak zorundalar. Koşanları bulup, alanları kapattırmak en kolayı. Sahaya dört ofansif oyuncuyla çıkıp, yine alanları kapatan Şenol Güneş'ten biraz feyz almalılar. Üstelik ellerinde koca bir oyuncu havuzu va
<< Önceki Haber İşin sırrı Alex'te! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER