Mısır'da halen devam eden ve Mübarek ve rejimi
tasfiye etmeyi hedefleyen
halk hareketi, bizdeki
komplocu kafanın bir kere daha kafa kaldırmasına ve olan-biteni bir
Amerikan komplosuyla izahına yol açmış bulunuyor.
Türkiye'nin gittikçe gelişen ve artık bu tür kolay ve basit izahlara
prim vermemeye başlayan fikir dünyasında kendisine yer bulmakta zorlanmaya başlasa da bu kafa tavrından ve yaklaşımlarından vazgeçmeye pek niyetli görünmüyor. Nitekim beyhude bir çaba da olsa orada burada hâlâ Mısır'daki hareketin kendi kendine olamayacağını, Amerika'nın bunu planlayıp tetiklediğini öne sürüp duruyor.
Oysa, bugün Mısır'da yaşananlar ve bunlara
Amerikan yönetiminin verdiği tepki, ortaya koyduğu kararsız tavır durumun ve gelişmelerin bu kafanın iddiasını açık ve net bir şekilde geçersiz ve anlamsız kılmaya yetiyor. Ayrıca bu kafanın komplo iddiasını Mısır rejimi de paylaşıyor ve rejim de olan-biteni '
yabancı parmak' teorisiyle izah etmeye çalışıyor. Bu da işin ayrı ve acıklı bir görünümü olarak ibretle ortada duruyor. Kısacası bizdeki komplocu kafa Mısır'daki aynı kafayla aynı safta görünüyor.
Amerika'nın hem
Tunus ve hem de Mısır'daki halk hareketlerini önceden anlayamadığı, yansımalarını tahmin edemediği, bunların kendisi için
sürpriz oldukları, bu yüzden bunlara karşı hazırlıksız ve politikasız yakalandığı bugün ayan beyan ortada duruyor.
Nitekim, Amerikan basınında yer alan haberler bu gerçeği ayrıntılarıyla ele alıyorlar. Hatta bunlar Başkan Obama'nın Tunus ve Mısır olayları ile ilgili olarak sergiledikleri performanstan dolayı istihbarat servislerini eleştirdiğini yazıyorlar.
Beyaz Saray her ne kadar bu haberleri tekzip etse de yaşananlar yönetimin olaylar karşısında yetersiz ve hazırlıksız kaldığını kendiliğinden ortaya koymuş bulunuyor.
Üstelik bunun böyle olduğunu bizzat
Genelkurmay Başkanı Amiral Mike Mullen geçenlerde bir televizyon kanalında konuşurken 'Olaylar sadece bizim için değil, birçok kesim için de sürpriz oldu.' diyerek ikrar etmiş bulunuyor.
Yeterli ve zamanında istihbarata sahip olmaması olaylar karşısında yönetimin ortaya çıkan eksiklerinden önemli birisi; ancak eksikliklerin yanı sıra vahim hatalar da yapıyor yönetim. Bunlardan birisi, son günlerde Kahire'ye gönderdiği özel temsilci Frank Wisner elbette. Yönetim bir ara Mısır'da da
büyükelçilik yapmış olan 36 yıllık
kariyer diplomatı bu diplomatın Mısır rejimine hukuki danışmanlık yapan PattonBoggs şirketinde çalışıyor olmasından bihaber Kahire'ye Mübarek ve arkadaşlarıyla
kriz için
çözüm arayışı çerçevesinde göndererek büyük bir gaf yapmış oluyor. Bu gafın yanı sıra Wisner'in bir toplantıda 'Mübarek'in liderliği devam etmeli. Bu, kritik bir konu. Mübarek kendi mirasını kendi yazma fırsatına sahip olmalıdır.' gibi skandal sözler etmiş bulunuyor. Wisner'in söz konusu şirketle ilişkisinden Bakan Clinton'ın haberdar edilmediği de ayrıca anlaşılıyor.
Amerika, Mısır bağlamında hareketin başlamasından bu yana ne yapacağını bilmez durumda bocalayıp duruyor. Önce 'Mübarek gitmeli' derken şimdi de 'Mısır'da düzenli ve organize bir geçiş dönemi olmalı, yönetin reformları bir an önce hayata geçirmelidir' diyor.
Bu arada da Suudi
Arabistan,
Birleşik Arap Emirlikleri,
Ürdün ve
İsrail gibi müttefiklerinin 'Mübarek'i hemen terk etme. Bu işte acele etme. İhtiyatlı ve tedbirli hareket et' gibi tavsiyelerini de dikkate almaya, bunlara göre davranmaya başlamış bulunuyor. Ancak bu arada halk hareketine karşı olduğu görünümü de vermemeye çalışıyor, hareketi de başka söylemlerle tatmin etmeyi deniyor. Bunların arasında Mübarek rejiminden Mısır'da 30 yıldır yürürlükte olan ve
baskı uygulamaya yarayan acil durum kanununda değişiklik yapılması, protestocular ve gazetecilerin tutuklanmaması, muhalifleri reform müzakere ve sürecine mutlaka dâhil etmesi gibi teklifler yer alıyor.
Kısacası, yaşananlara bakıldığında Amerikan yönetiminin o kadar imkânına rağmen olaylar karşısında şaşırdığı, bunun hâlâ devam ettiği, hâlâ kendisi için hangi politikanın uygun olduğu konusunda kararsız ve mütereddit davrandığı kendiliğinden anlaşılıyor.
Amerika şaşkın, Amerika kararsız olarak kendisine Mısır bağlamında en uygun yolu arıyor. Bu haldeki Amerika'ya komplo mal etmek de saçmalığın da ötesine geçmiş bulunuyor...