Adalet sınavı, barış sınavı!
Cumhurbaşkanı Gül,
demokrasi,
insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi değerler açısından
Avrupa’nın vicdanı sayılan Avrupa Konseyi’ni ziyareti sırasında bizim yargıdan da yakınmış ve yargıyı
Türkiye’nin en köhnemiş kurumu olarak nitelemişti.
Haklıydı Sayın Cumhurbaşkanı.
Geçen ayın sonunda, kısa adı
AİHM olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yıllık raporu yayımlandı.
Yüksek yargımız yine dökülüyor.
Bir yılda 228 davadan mahkûmiyet kararı çıkmış Türkiye hakkında. Yüksek yargının kararlarında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin en azından bir maddesinin ihlal edildiğine hükmetmiş AİHM.
Mahkûmiyet kararlarının 80’i
özgürlük ve güvenlik hakkı ihlalinden, 32’si insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleden, 19’u
ifade özgürlüğü ihlalinden, 10’u
yaşam hakkı ihlalinden, 1’i
Hrant Dink davasından çıkmış...
AİHM’den geçen yıl Türkiye hakkında 228 mahkûmiyet kararı çıkarken, bu sayı örneğin
İspanya için sadece 6’da kalmış.
Bir başka acı gerçek:
1998 ile 2010 yılları arasında bizim
yüksek yargı kararları aleyhine AİHM’e yapılan başvuruların 3113’ü kabul görmüş.
Aynı süre içinde İspanya aleyhine açılan davaların sadece 85’i kabule değer bulunmuş...(*)
Acıklı bir durum değil mi, biz neredeyiz, İspanya nerede?
AİHM’in Türkiye kararlarına bakınca,
Yargıtay,
Danıştay ve
Anayasa Mahkemesi’nden oluşan yüksek yargının karar kalitesi açısından nerelerde olduğu apaçık ortaya çıkıyor.
Bizim yargının ‘karar kalitesi’ önümüzdeki hafta bir kez daha sınanacak.
İstanbul 12. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde haftaya, 9
Şubat salı günü,
Pınar Selek davası var.
Davanın ayrıntılarına girmiyorum.
Ama şunu söyleyebilirim:
Pınar Selek büyük bir haksızlıkla karşı karşıya!
Hem
adalet açısından, hem barış açısından.
Ağır Ceza Mahkemesi iki kez Pınar Selek’i
beraat ettirdi.
Ama
Yargıtay farklı düşünüyor.
Genel
Kurul ille de mahkûmiyet istiyor.
Ama eğer 12.
Ağır Ceza Mahkemesi 9 Şubat’ta Pınar Selek için daha önceki beraat kararlarında bir kez daha direnirse, adalet bakımından iyi bir sınav verilmiş olacak.
Birçok olumsuzluğa rağmen bu ülkede de yargıçlar var diyebileceğiz çünkü...
İyi pazarlar!
İZİN DUYURUSU
Gelecek hafta yıllık iznimin bir haftalık bölümünü kullanacağım için yazılarıma ara veriyorum. HC
*
Eser Karakaş’ın 1
Nisan 2010 tarihli Zaman’la, 31 Ocak 2011 tarihli Star’daki yazılarından.