Wikileaks belgeleri yayınlandığında Türk basını olarak daha çok Ankara'dan gönderilen raporların üzerinde durduk.
Türkiye ile ilgili sızdırılan ilk belgeler dedikodulara dayalı fazlaca sansasyonel olduğu için de Wikileaks belgelerine karşı bir ilgi kaybı yaşandı.
Eğer aynı dikkatle
izleme fırsatı bulsaydık aslında
Mısır'da yaşanan
halk isyanına hiç şaşırmaz, hazırlıksız da yakalanmazdık!
İşte 28
Aralık 2008 tarihli belgede yer alan bazı çarpıcı bilgiler:
"6
Nisan eylemcileri 3-5 Aralık tarihlerindeki 'Gençlik Hareketleri İttifakı Zirvesi'ne katılmaktan, Washington'da hükümet yetkilileriyle ve düşünce kuruluşlarıyla görüşmekten memnuniyetlerini dile getirdiler. xxxxxx dönüşte Mısır istihbaratı tarafından nasıl gözaltına alındığını da anlattı... Birçok muhalefet partisi ve hareketin şimdiden
2011 seçimleri öncesi yazılı olmayan demokrasiye geçiş planını kabul ettiklerini iddia etti; biz bu iddia konusunda şüpheliyiz..."
Belgede geçen Gençlik Hareketleri İttifakı Zirvesi (Alliance of Youth Movements Summit) ilk olarak 2008'de New York'ta toplandı.
ABD
Dışişleri Bakanlığı ile basın kuruluşlarının ortak organizasyonuydu.
Zirvenin "movements.org" diye bir
internet sitesi var.
Orada hedeflerini "Dünya genelinde dijital eylemcileri
desteklemek, aralarında irtibat kurmak, bilgilerin paylaşılması yoluyla sosyal değişim
kampanyalarını daha başarı ile sürdürmelerini sağlamak" olarak dile getiriyorlar.
2008 ve 2009'daki toplantılarına Kolombiya'da "FARC gerillalarına karşı bir milyon ses" kampanyasını
Facebook üzerinden başarıyla yürüten
Oscar Morales konuşmacı olarak katıldı.
33 yaşındaki Morales, dijital kampanya ile dünya genelinde 200 şehirde 12 milyon insanı
terör karşıtı yürüterek büyük başarı elde etti.
Facebook'u bu amaçla kullanmanın inceliklerini anlattı.
Mısır'daki Mübarek karşıtı protestoları organize eden grupta yer alan "6 Nisan Gençlik Hareketi" de sosyal
iletişim ağı üzerinden eylemlerini organize etti.
Grubun Facebook sayfasının yaklaşık 90 bin takipçisi vardı.
23 Ocak'taki ilk gösterinin çağrısı da buradan yapılmıştı.
Hareketin kendisi için seçtiği amblem de ilgi
çekici.
Sırbistan'da Kadife
Devrimi gerçekleştiren "OTPOR" eylemcileriyle aynı ambleme sahipler.
"Havaya kalkmış, sıkılmış bir
yumruk..."
Aynı tarihli Wikileaks belgesi yine "xxxxx" olarak kodlanan isme dayanarak, "2011 seçimleri öncesi yapılacak eylemlere Wafd, Karama ve Tagammu partileri,
Müslüman Kardeşler, Kifaya ve Devrimci Sosyalit hareketlerin katılacağı" ifade ediliyor.
"xxxxx asker ve polisten 2011 seçimleri öncesi geçiş hükümeti için destek alınacak olmasına
muhaliflerin büyük ilgi gösterdiğini belirtti" deniliyor.
Raporu kaleme alan
elçilik personeli "iddiaları doğrulamadığını ve hayali bulduğunu" belirtse de bugün Mısır'da yaşanan protestoları tam da bu gruplar organize ediyor.
Demek ki, örgütlenmeyi başardılar.
Büyük ihtimalle Tunus'taki devrimin rüzgârını kullanmak için de eylemlere
erken başladılar.
Başka bir deyişle, Tunus'ta devrim olmasaydı da Mısır'da bir girişim mutlak olacaktı.
Protestoları örgütleyen "Kifaya" hareketine de kısaca değinmekte fayda var.
"Yeter" anlamına gelen bu hareket de yine Sırbistan ve Gürcistan'daki yerel dilde "Yeter" anlamına gelen Kadife
devrimci örgütlerden esinlenme.
2004'ten bu yana da örgütlü "Mısır Değişim Hareketi" olarak çalışma içindeler.
Bütün bunlar Mısır'da durduk yere gelişigüzel bir "halk isyanı" değil örgütlü, planlı bir çalışmanın ürünü kitlesel protestoların gerçekleştiğini gösteriyor.
Wikileaks belgeleri arasında yer alan 23
Şubat 2010 tarihinde Kahire'deki
Amerikan elçiliğinden gönderilen bir başka raporda da El Baradey'in yurda dönüşü
analiz ediliyor ve muhalefetin onun sözcülüğünü kabul edeceği tespitine yer veriliyor.
Yine bu rapora göre El Baradey'i havaalanında karşılamaya gelen 3 bin kişiyi "6 Nisan Gençlik Hareketi" ile "Kifaya Mısır Değişim Grubu" organize etti.
Her iki örgütün liderleri de havaalanındaydı...
Kifaya lideri bizzat elçilik görevlisine, "2006'dan bu yana
Müslüman Kardeşler'in desteği olmadan ilk kez bir grubu harekete geçirmede zorluk çekmedik" dedi.
Elçilik raporu bir gerçeği daha ortaya koyuyor, "Mübarek'i devirme koalisyonunda yer alan muhalif parti ve hareketler, El Baradey'in
başkanlık adaylığında birleşti."
Sonuç olarak Mısır'da bugün yaşanan protestoların uzun bir çalışma ve hazırlığın eseri olduğu görülüyor.
Kadife devrimlerden etkilenmiş olmaları ve yöntemlerini içselleştirmeleri ise onların değişim konusunda ne kadar inançlı olduklarını gösterir.
Mübarek devrilmeden çekilmeden onların geri adım atmalarını beklemek işte bu nedenle çok zor.