Günümüzde bazı televizyon ,
gazete ,
dergi ve çeşitli internet sitelerinde yer alan değer yargılarına ters düşen temaların işlenmesi
toplumun fiziksel ruhsal ve ahlaki yapısını olumsuz yönde etkiliyor.
Özellikle de bunların başında televizyon, internet , gazete gibi görsel sektörlerde kadının bir obje gibi gösterilmesi geliyor.
Kadın figürünün başarılarından ve kişiliğinden ziyade görselliğinin ön planda tutulması toplum içerisinde çeşitli ruhsal bozuklarının artmasına yol açıyor.
Medyada yer alan bu haber ve görüntülerin sıkça yer alması özellikle kadın kimliğine de önemli ölçüde zarar veriyor. İzlenilen görüntüler sonrası kişilerin zihinlerinde dünyanın korku dolu yaşanılmaz bir yer haline geldiği imajını oluşturuyor. Bu nedenle karşı cinse olan güven büyük oranda azalıyor . İletişimde çeşitli sıkıntılar yaşanmaya başlıyor.
Yine dizilerde yer alan
ihanet , şiddet, nikahsız yaşama, entrika gibi durum ve olaylar evlilik kurumu başta olmak üzere
aile bağlarına ciddi şekilde zarar veriyor. Aile kavaramı asıl amacından uzaklaşarak anne ,
baba ve çocuk ilişkisinin yıpranmasına ailenin mahremiyeti göz ardı edilerek özel hayatın çöküşüne davetiye çıkarıyor.
Bu tarz olay ve durumların gerçek dünyada yaşanılabilirmiş gibi özendirici bir hal alarak ekranlara aktarılması ise böylesine bilinçsizce ve hoş olmayan görüntülere maruz kalmış kişi ve toplumlarda aile ve çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurması zor oluyor. Dolayısıyla yapılan bu yanlış davranışlar gittikçe sıradanlaşıyor. Toplumda bu rol modellerinin sergilenmesine ve oturmasına neden oluyor. Hatta zamanla televizyondaki kişi ile kendini bir özdeş kurma eğilimi haline bile getirebiliyor. Görüntünün etkisiyle saldırganlık dürtüsünü tetiklenebiliyor.
Medyada yer alan görüntülerin değerlerimizi , tutum ve davranışlarımızı şekillendirmede etkili olduğu yadsınamaz bir gerçek. Özellikle de
gelişim çağındaki çocukların , ergen bireylerin ve
psikolojik olarak bu tarz sapkınlıklara eğilimli kişiler bu olumsuz görüntülerden en çok etkilenen risk grubu arasında yer alıyor.
Her zaman sorgulayıcı olmalı
Bu nedenle de sadece gördüğünü alan ezberci bir toplum olmak yerine düşünebilen, sorgulayan ve olumsuzlukların farkına varan bireyler olmalıyız. Aile olarak medyada yer alan akıllı işaretler konusunda daha hassas davranılmalı çocukların gelişim özelliklerine uygun görüntüler izletilmeye gayret etmeliyiz. Bir izleyici olarak nikah , mahremiyet , güzel ahlak gibi manevi değerleri ön planda tutan eğitici yayınları
tercih etmek bizler için en makul yol olacaktır.
Kaynak Zaman
Psikolog Ayşe ERCE
psikolog[email protected]