Kurtlar Vadisi-Filistin...


Kurtlar Vadisi-Filistin vizyona girdi. Bugüne kadar çok Yahudi propagandası filmi izledim. Hatta "Life is beautiful"da, "Shindler'in listesi"nde, "piyano"da gözyaşı bile döktüğümü söyleyebilirim. Maalesef böyle, dünya propaganda dünyası. Bugüne kadar Filistinliler'in derdini, dramını anlatan sinema filmi çekilmedi. Bu anlamda Kurtlar Vadisi ekibi bir ilke de imza attı. Sadece bu sebep bile filmi izlemek için yeterli sayılabilir. Filmi izlemek için koltuğuma kurulduğumda iki saat olan film süresinin nasıl geçtiğini anlayamadım diyebilirim. Hızlı aksiyon sahneleri filme olan ilgiyi sürekli canlı tutuyor. Polat Alemdar bir tür Türk Rambosu olarak İsrail topraklarından çatışarak Filistin'e giriyor ve Filistin'de İsrail'e karşı yeni bir intifada hareketi başlatıyor. Çünkü o "İsrail'e gelmedi, Filistin'e geldi." Dolayısıyla Filistin'e girişini kimse engelleyemezdi. Maksadı Mavi Marmara'nın intikamını almaktı ama Polat Alemdar bu, her zaman düşündüğünden daha büyük işler yapıyor ve Filistin topraklarına giren yüzlerce İsrail askerini çatışmalarda öldürüyor. İsrail Mavi Marmara'da 9 Türk'ü şehit etti ama Polat Alemdar bunun intikamını çok acı bir şekilde aldı, yüzlerce İsrail askerini telef etti. Şimdi... Evet filmde "gerçeklik" konusunda bazı sorunlar var. Ama film bu işte. Rambo da tek başına gidip Afganistan'ı Ruslar'ın elinden kurtarmamış mıydı? Kurtlar Vadisi-Filistin, Mahsun Kırmızıgül'ün "New York'ta beş minare" filmindeki teknik çıtayı biraz daha yukarıya taşıyor. Hatta biraz daha değil, çok daha üst noktaya taşıyor diyebiliriz. Aksiyon sahneleri son derece profesyonelce çekilmiş. Harcanan para açısından da çıta yükselmiş. Filmde Behzat Ç. dizisinden tanıdığımız Erdal Beşikçioğlu çok dikkat çekici bir oyunculuk sergilemiş. Beşikçioğlu zalim, katil bir Yahudi güvenlik görevlisi liderini oynuyor. Beşikçioğlu o kadar iyi oynuyor ki, salonda filmi izleyenler ona ciddi ciddi kızıyorlar. Erdal Beşikçioğlu salonda benden birkaç koltuk önde oturuyordu. Filmde Filistinliler'e öyle büyük zulümler ediyor ki, bir ara elimdeki pet şişeyi ona fırlatmak geldi içimden. Özellikle de tekerlekli sandalyeden yere yuvarladığı Filistinli çocuğun üzerine evini yıktığında hıncım çok arttı. Filmden sonra çıkarken kendisini görebilseydim hem tebrik edecek hem de kızacaktım. Kurtlar Vadisi-Irak'ta olduğu gibi Filistin'de de müthiş bir "zikr" sahnesi var. Öyle ki sadece o sahneyi görebilmek için bu film seyredilebilir. Ayrıca filmin Arap dünyasında ciddi dalgalanmalara yol açabileceğini de eklemeliyim. Bu arada İstanbul'daki tiyatrolarda İsrail tankı altında ezilerek öldürülen Rachel Corrie'nin hayatını anlatan bir oyun sahneleniyor: Benim adım Rachel Corrie... Oyun Rachel Corrie'nin mektupları ve günlüklerinden derlenerek yazıldı ve Türkçe'ye Setenay Yener tarafından çevrildi. "Benim adım Rachel Corrie" tek kişilik bir oyun. Benim Adım Rachel Corrie oyunu İstanbul'dan sonra Anadolu turnesine de çıkacak. Bu konuda "www.benimadimrachelcorrie.com" adlı internet sitesinden bilgi edinilebiliyor.
<< Önceki Haber Kurtlar Vadisi-Filistin... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER