Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker,
Yargıtay’ın daire sayısının artırılmasına karşı çıkışında bir çelişki olmadığını söyledi. Gerçeker, daha önce Adalet Bakanlığı’na daire sayısının artırılması için yazı yazdığını, ancak üzerinden iki yıl geçmesine karşın, hükümetin harekete geçmediğini anımsatarak şu bilgiyi verdi:
“Çelişki bizde değil”
“Yargıtay’ın tutumunda bir çelişki yok. 2005 yılında
istinaf mahkemelerinin kurulmasına ilişkin
kanun çıktı. İstinaf mahkemeleri kurulunca Yargıtay’ın
iş yükü azalacağı için daire ve üye sayısının azaltılması öngörülmüştü. Ben o zaman başkan değildim. Buna ilişkin
yasa tasarısı Meclis’e gitti, ancak yasalaşmadı ve istinaf mahkemeleri kurulmadı. İş yükümüz ise her geçen yıl daha arttı. Bunun üzerine ben geçici olmak koşuluyla Yargıtay daire ve üye sayısının artırılmasını talep ettim.”
“Geçici artırma”
Gerçeker, 25.4.2008 tarihinde Adalet Bakanlığı’na yazdığı yazıda, “Bölge Adliye Mahkemeleri fiilen çalışmaya başladığında görevleri sona ermek ve dairelerde görev yapan üyeler başka dairelerde görevlendirilmek üzere ve herhangi bir nedenle boşalan üyelikler için bu tarihten sonra üye sayısı 250’den aşağı düşmeden
seçim yapılmamak kaydıyla, 3 hukuk ve 3 ceza olmak üzere toplam 6 yeni daire kurulmasını” talep ediyor.
Yargıtay Başkanı, bu talebini 27.10.2008 tarihinde yazdığı ikinci bir yazıyla yineliyor ve ihtiyacın acil olduğunu da Adalet Bakanlığı’na iletiyor.
Şimdi niye karşı?
İki kez 6 daire kurulmasını isteyen Yargıtay Başkanı
Hasan Gerçeker, şimdi daire ve üye sayısının artırılmasına neden karşı çıkıyor?
Gerçeker’in bu soruya verdiği
yanıt şöyle:
“Ben Bölge Adliye Mahkemeleri (istinaf mahkemeleri) devreye girinceye kadar geçici artırma talebinde bulundum. Çünkü Bölge Adliye Mahkemeleri devreye girmedi. Bu talebin üzerinden iki yıl geçti. Şimdi,
bölge idare mahkemelerinin haziranda devreye gireceği söyleniyor. Bu durumda Yargıtay’ın daire ve üye sayısını artırmaya ihtiyaç kalmaz. Ben de zaten bölge
adliye mahkemeleri devreye girinceye kadar şartıyla talep etmiştim. Bu mahkemeler devreye girdiğinde görevleri sona ermek üzere talepte bulunmuştum. Bu halde bölge adliye mahkemeleri haziranda devreye girecekse, daire ve üye sayısını artırmaya gerek yok. Bu mahkemeler devreye girdiğinde Yargıtay’ın iş yükü azalır ve biriken dosyaları da en geç 2-3 yıl içinde eritmiş oluruz. Bizim tutumumuzda bu nedenle bir çelişki yok.”
Öztürk: “Nedeni
HSYK’dır”
CHP, Yargıtay ve Danıştay’ın daire ve üye sayısının artırılmasını, toplumsal direniş şartlarını oluşturacak kadar önemli buluyor. Bu çağrıyı yapan 10 milletvekilinden biri olan Adalet Komisyonu Üyesi CHP
Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, şu değerlendirmeyi yaptı:
“
Hükümet 2008 yılında TBMM’ye Yargıtay’ın daire sayısını 32’den 20’ye ve üye sayısını da 250’den 150’ye indiren bir tasarı getirdi. Bu tasarıyı dönemin
Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin ve Komisyon Başkanı
Ahmet İyimaya hararetle savundular. Şimdi ise hükümet ve
komisyon başkanı tersini savunuyorlar. Bunun nedeni
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’dur (HSYK). İki yıl önce HSYK’ya istedikleri atamayı yaptıramıyorlardı. Bu nedenle üye sayısını düşürerek Yargıtay’a hâkim olmak istediler. Şimdi ise yeni HSYK’dan istedikleri atamayı yaptıracaklarını düşünüyorlar. Bu nedenle bu kez de üye sayısını artırarak Yargıtay’a hâkim olacaklar. Bütün mesele budur. Yargıtay’a ve aynı yöntemle Danıştay’a da hâkim olunca yargı kontrolleri altına girecek. Bizim toplumsal direniş hakkı doğar derken kastettiğimiz bu koşullardır.”
“İddia ediyorum”
Öztürk, tasarının yasalaşmasından sonra HSYK’ya bir liste geleceğini öne sürdü ve şöyle konuştu:
“İddia ediyorum bu tasarı yasalaşırsa olacaklar bellidir. Adalet Bakanı, Başbakan’ın onayıyla HSYK’ya el altından bir liste gönderecek ve HSYK o listedekilerin hepsini Yargıtay üyeliğine seçecek. Bunu bugünden söylüyorum ve böyle olduğunu kamuoyu görecektir.”
İki tasarı var
Öztürk, 2008’de getirilen ve Adalet Komisyonu’nun alt komisyona
havale ettiği tasarının da görüşülmeyi beklediğini belirterek, şöyle devam etti:
“Şimdi ortada iki
yasa tasarısı var. Birisi Yargıtay’ın üye sayısının 150’ye inmesini öngörüyor, ikincisi ise 387’ye çıkmasını düzenliyor. Çelişki buradadır ve hükümete aittir. İki tasarı da komisyondadır.”