Boşuna dırdır etmişiz, 2012
Anayasası hazırmış.
Meclisin anayasa komisyonu başkanı Profesör
Burhan Kuzu söyledi.
Hazır olan metin de, öyle "
halkın hazırladığı" falan değil, Profesör
Ergun Özbudun'un yazdığı metin. (Kulakları çınlasın, üniversitede bazı
sınıf arkadaşlarım sevgili hocaya durup durup "Ergudun" Özbudun derlerdi, elbette dil sürçmesi...)
Bu girişim postalcı basında ufak çapta kıyametler koparmıştı hani evvelki sene...
Gene koparacaktır. Hakaretler yağdırılacaktır.
Fakat "anayasa hazırlama teamülüne" uygundur. Bir kişi bir metin ortaya çıkarır, üzerinde tartışılır.
O kişi de "bu işten anlayan" bir kişi olur. 1921 ve 1924 anayasalarını cepheye mermi götüren Elif bacı yazmamıştı. (Elif'in önce
okuma yazma öğrenmesi gerekiyordu.)
Tartışılsın. Ama sonuç değişmeyecektir: Bu anayasa, meclisten çatır çatır çıkacak, öyle ya da böyle halkoyuna sunulacak ve halk tarafından da... kabul edilecektir.
Tartışma ancak bizlerin önereceği "rötuşlar" çerçevesinde kalır, öneriler kabul edilir ya da edilmez, "seçilmişlerin" bilecekleri iştir, memleketi biz idare edecek değiliz.
Çünkü, tartışalım diyenlerin büyük çoğunluğu gizlice "engel olalım" demek istiyor!
İyi niyetli olmayanla neyi tartışacaksın? En fazla "bırak konuşsun" düzeyinde kalacaksın... O da konuşacak zaten, senden izin almayacak.
Fakat "kurucu meclis kurulsun" gibi saçmalıklar öne sürecek, yani açıkça idamlık suça
teşvik edecek! (Gizli amaç bir şekilde gene engellemek tabii.)
Yani efendim, "konsensüs" monsensüs, geniş
katılım, uzlaşma, "mutabakat" falan palavradır.
Yeni anayasa üzerinde mutabakat falan olmayacaktır, bir kesim bildiğini okuyacak, başka bir kesim de vargücüyle onu engellemeye çalışacak ama gücü yetmeyecektir.
Çünkü hiçbir anayasa üzerinde hiçbir mutabakat sağlanmamıştır bugüne kadar!
1924 Anayasası için "padişahçıların" fikri mi alınmıştır? 1961 Anayasası'nda devrilmiş demokratların, o zamanın deyimiyle "sabıkların", basının
hakaret amacıyla kullandığı deyimle "düşüklerin" düşünceleri mi sorulmuştur? 1971 değişiklikleri cuntanın emriyle gerçekleşmedi mi? 1982 Anayasası için sol kesim ağzını mı açabildi?
Aklı yatmayan açsın tarih kitaplarına baksın: Acaba Robespierre, Fransa'da 1793 Anayasası'nı hazırlarken "kralcılara" mı danışmıştır? 1919 yılında Weimar Anayasası'nı hazırlayanlar tahttan feragat etmiş
Alman imparatorunun görüşlerini mi dikkate aldılar?
Bu iş yapılır, sonra da halka ya sorulur ya sorulmaz. Sorulursa "demokratik" olur.
Sorulunca da genellikle onaylanır.
Ve de laf biter.
Elli kere yazdım, gene yazıyorum: Anayasalar öyle "geniş katılımla" falan hazırlanmazlar.
Anayasa'yı, "o dönemde toplumda kimin
borusu ötüyorsa" o yapar.
O boru 1982 yılında
diktatör Evren'in elindeydi (ama üfleyen
Haydar Saltık, üfleten de Amerika'ydı tabii), bugün halkın temsilcilerinin elindedir.
Yeni Anayasa'ya engel olmak ancak
darbe yapmakla mümkündür, ama bu da kendi kendisiyle koskocaman bir çelişkidir, çünkü darbe de eski Anayasa'yı ezer ve ortadan kaldırır!
2012 Anayasası şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
Ama siz iki yıl daha tartışın tabii... Ara sıra biz de lafa gireriz.