Bir
ülkede
demokrasiden söz edilecekse kadının yerine bakmak gerekir. Eğer kadın özgür ve güvenlik içinde değilse, o ülkede demokrasiden hele ileri demokrasiden söz edilemez.
Atatürk, bir toplumun yarısı yere çakılıyken yükselmesi mümkün değildir, diyerek kadın-erkek eşitliğinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Kadın-erkek eşitliğinin olmadığı yerde demokrasi de yoktur.
Paşalı örneği
Ayşe Paşalı kendisini sürekli döven ve
tecavüz eden kocasından boşanmıştı. Aylar sonrasında eski kocası tarafından
sokak ortasında boğazı kesilerek öldürüldü. Ayşe Paşalı, böyle öldürüleceğini biliyordu. Bildiği için de devlete başvurdu. Korunmasını istedi.
Demokratik hukuk devletinin görevi onu korumaktı. Ama
aile mahkemesi “
kanunda yeri yok” diyerek koruma talebini geri çevirdi. Ayşe Paşalı, bir süre sonra öldürüldü. Ayşe öldürüldükten sonra kadına şiddetin simgesi haline geldi.
Karar değişti
Ayşe Paşalı’nın öldürülmesi
ders olmuştu. Olmuştu ki, bu cinayetten sadece 23 gün sonra aynı mahkeme
öğretim görevlisi bir kadının benzeri başvurusunu yerinde gördü ve koruma kararı aldı. Olan Ayşe’ye olmuştu.
Aynı kanun, aynı kitap, aynı mahkeme 23 gün içinde iki farklı karar verdi. Ancak maliyeti Ayşe’nin göz göre göre öldürülmesiydi.
Türkiye hâlâ kadının yeterince özgür ve güvenlik içinde olduğu bir ülke değil. Kadın özgür ve güvenlik içinde olmadıkça, demokrasiyi güçlendirmek, ileri demokrasiden söz etmek de mümkün olmayacaktır.
Kız çocukları
Doğu’da, Güneydoğu’da feodal düzen hâlâ hükmünü sürdürüyor. Kız çocukları okula gönderilmiyor. Gönderilenler ilkokuldan sonra alınıyor. Okulda olması gereken kızlar; bahçede, tarlada, ahırda çalışıyor ve çocuk yaşta evlendiriliyor.
Anayasa’nın verdiği, çocukları korumak görevi öncelikle bu çocukları korumak değilse nedir? Kadının özgürlüğü buradan geçmiyorsa nereden geçebilir? Kadının
yaşam güvenliği buradan başlamıyorsa nereden başlayabilir? Demokrasi buradan yeşermezse nereden yeşerebilir? İleri demokrasinin ölçüsü bu değilse nedir?
Tecavüz sahneleri
Dizi filmlerde tecavüz sahneleriyle
reyting yarıştırmak, kız çocuklarının, kadınların hak ve özgürlüğüne nasıl bir katkıda bulunur? Toplumun eğitimine, bilinçlenmesine ne sağlar? Haydi oy verin en iyi tecavüz sahnesini seçin, kampanyaları yapmak hangi eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik yaklaşımla izah edilir?
Kadınlar başlatabilir
Diktatörlükle, krallıkla, dini referanslarla yönetilen ülkelerde kadının yerine bakın; orada kadını göremezsiniz, dolayısıyla demokrasiyi de göremezsiniz. 21. yüzyılda “bari yerel seçimlerde oy kullansınlar”, “hadi bazı koşullarla arabada kullanabilirler” diye kadına “hak” lütfeden ülkelere bakın; oralarda demokrasiyi göremezsiniz; sırtını din istismarına dayamış krallar, şeyhler, diktatörler görürsünüz.
Bu ülkelere demokrasiyi, onları yüzyıllardır sömüren devletler getiremez. Demokrasi, ancak içeriden gelişebilir. Kadın özgürleşmeden bu ülkelere demokrasi gelmeyecek; yaşanan
iktidar değişiklikleri de devrim olmayacaktır.