Kusur aramak


Adamın yolu, günün birinde bir dergâha düşer. Bir Mevlevi ile bir Bektaşi'nin sohbet ettiklerini görünce yanlarına yaklaşır. Mevlevi'nin giydiği kıyafetin kolunun geniş ve uzun olduğunu, hatta ellerini bile örttüğünü fark eder. Bektaşi'nin kıyafetinde ise tam tersi bir durum vardır; kolları kısa ve daracıktır; bilekleri dahi açıktadır. Sebebini öğrenmek ister. Önce Mevlevi'ye sorar: - Neden kıyafetinizin kolları bu kadar uzun? - Özel bir sebebi var elbette. Biz, insanların günahlarını, ayıp ve kusurlarını örteriz. Giyim kuşamımıza da bu anlayışımızı yansıtıyoruz. Adam Bektaşi'ye döner ve merakını gidermesini ister: "Peki sizin elbisenizin kolları neden bu kadar dar ve kısa? Siz insanların günahlarını ve ayıplarını örtmez misiniz?" - Biz mi... Biz insanların günahlarını ve kusurlarını görmeyiz. Evlilik Uzun ve Mutlu Evliliğin Sırrı" konulu seminerde, 49 yıldır evli olan adam, eşiyle ilişkisini anlatmaktadır: "...Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim. Onun her dediğini yaptım. En önemlisi 25'inci yıldönümümüzde onu, hayallerini kurduğu Amerika'ya götürdüm." Dinleyenlerden bir soru gelir: "Peki 50'nci yıldönümünüzde eşiniz için ne yapacaksınız?" - Gidip geri getireceğim... İki kitap Houston Üniversitesi öğretim üyesi Helen Rose Ebaugh, Gülen hareketi üzerine önemli bir kitap yazdı. Bu hareketin sosyolojik analizini yapıyor. Kimlerin niçin yardım ettiğini, paylaştıkları inanç dünyasını, birçok ülkede kök salan eğitim kurumlarını anlatıyor. Son derece objektif yazılmış bir eser. Fethullah Gülen'i hâlâ anlamayanlara tavsiye ediyorum. (Gülen Hareketi-Doğan Kitap) *** Özer Uçuran Çiller, "İnfoteizm" (Tanrı'nın enformasyonu) adını taşıyan bir kitap yazdı. İnanç nedir? Din nedir? Evrenin oluşumu Tanrı tarafından mı, yoksa bilimin kurallarıyla mı belirlendi? Atomaltı parçacıklar, Kuantum fiziği ve bilimdeki son gelişmeler bize Yaradılış ve Yaratıcı hakkında hangi ipuçlarını veriyor? Mevlana'nın güzel sözleriyle süslediği bu kitabında Özer Çiller, Allah'ı inkâr edenlere karşı, onun varlığını bilimsel verilerle ispat etmeye çalışıyor. Köpek ve yabancı dil Hayvansevenlerin hoşuna gidecek ufak bir fıkra anlatayım: Yolda yürürken bir köpeğin gözüne iş ilânı takılır; adrese başvurur. Tabii onu görenler biraz şaşırır ama gene de köpeği sınava tâbi tutarlar. Yönetici, "Bakalım daktilo yazabilecek misin?" der. Köpek hemen daktilonun başına geçer, yazıyı yazıp muhatabına verir. Yöneticinin ağzı açık kalır. "Bir de bilgisayarı dene" diye ona yol gösterir. Köpek, yöneticinin şaşkın bakışları altında bilgisayarın başına oturur ve her denileni başarıyla yapar. Yönetici aklını kaçırmak üzeredir. Köpeği tepeden tırnağa inceler, "Anlıyorum birçok özelliğin var ve çok akıllı bir köpeksin. Ama sorun şu ki, ben sana bu işi veremem." Köpek fırlar ve patisini ilanın üzerine koyar. İlânda "Her başvuranın eşit şansı var" yazılıdır. Yönetici, "Evet ama, ilânda, başvuru sahibinin yabancı dil bilmesi gerektiği de yer alıyor" diye itirazını seslendirir. Köpek, sükûnet içinde yöneticiye bakar ve cevap verir: "Miyavvv". Başsağlığı Baba-oğul... Küçükken, "El ele aşamayacağım engel yok" diye düşünürsünüz. Baba, güçtür; sığınaktır; gölgesinde huzur bulursunuz. Sonra siz büyüyüp güçlendikçe, onun, yavaş yavaş kuvvetten düştüğüne şahit olursunuz. İçiniz cız eder. "Gel-git" olayını böylece daha iyi anlarsınız: YALANCI DÜNYA! Mustafa Sarıgül babasını kaybetti. Ama düzen böyle kurulmuş: Her gelen, mutlaka gidiyor. Bu yüzden isyan yok; tevekkül var. Sarıgül'e, sabır dilerim. Allah, bu acısını unutturacak başka acılar vermesin. Mevlana'dan "Yüz"de ısrar etme... "doksan" da olur. İnsan dediğinde noksan da olur. Sakın büyüklenme, elde neler var. Bir ben varım deme, yoksan da olur. Hatasız dost arayan, dosttan da olur. (Veysel Eroğlu'na teşekkürler) SABAH

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER