22 Temmuz 2007 tarihinde gerçekleşen
seçim sonucu oluşan 23. dönem parlamentosu son senesine girdi. 26 Aralık’ta bitecek olan
bütçe görüşmeleriyle birlikte Ak Parti
iktidarının 9. bütçesi de meclisten geçecek.
Referandum tarihinin çarpıcı bir şekilde 12
Eylül tarihine denk gelmesi gibi 2011 seçimlerinin de Ümraniye’de
Ergenekon operasyonların başladığı
12 Haziran tarihine denk gelmesi son derece ilginç.
Mevcut AKP iktidarı, bundan sonraki süreçte çok büyük hatalar yapmadığı takdirde, 3. kez iktidar olmaya ve 61. hükümeti kurmaya en büyük
aday.
2002 yılında yüzde 34’le 363 millet
vekili çıkaran AKP,
baraj sistemi nedeniyle yalnızca 2 partinin
TBMM’ne girmesinden dolayı
Erzurum gibi bazı illerde tulum çıkardı. 7 milletvekilinin tamamını aldığı Erzurum’da il milletvekili sıralamasında 7. sırasındaki İbrahim Özdoğan bile milletvekili seçildi.
AK Parti kurucu il başkanı olan ve eczacı olan bu kişi, AK Parti içinde umduğunu bulamayınca, önce Mehmet Ağar’ın DYP’sine, oradan da
Erkan Mumcu’nun Anavatan’ına geçiş yaptı.
AKP 22. dönemde iktidarda olmasına rağmen, parti içinden ciddi sayıda
istifalar oldu. 2005 yılında
bakanlıktan ve partisinden istifa eden
Erkan Mumcu, daha sonradan AK Parti ve CHP’den istifa edenlerle birlikte, başına geçtiği Anavatan partisinin grup kurmasını sağladı.
22 Temmuz milletvekili seçimlerine giderken,
Başbakan Erdoğan listelerde büyük bir değişikliğe giderek herkesi şaşırttı. Hatta şimdilerde AK parti genel başkan yardımcısı olan ve Başbakan’ın en yakın çalışma arkadaşlarından Ekrem Erdem’i de o dönemde listeye koymadı. Yapılan liste değişikliklerini Yeni Şafak’tan Yasin Doğan o dönemde şu şekilde dile getirdi: “AK Parti'de liste dışı kalan milletvekili sayısı 153, 14 milletvekili de kendi isteğiyle aday olmadı, yani 167 milletvekili yeni listede yok. Parlamentodaki kadrolarının yüzde kırkına yakınını Erdoğan yeniden listeye koymadı.”
Geçen dönemde CHP’de
politika yaparken AK Parti'ye katılan bazı isimler de oldu. Adıyaman’dan Şevket Gürsoy, Ağrı’dan
Cemal Kaya ve Edirne’den Necdet Budak da
yeni dönemde AKP’den milletvekili olabilecek isimler. İktidarda olmanın yapıştırıcı gücünden olsa gerek ki, bu dönem de AKP’den istifa eden vekil sayısı geçen dönemlere göre çok daha az. Buna rağmen; Yozgat’lı Mehmet
Yaşar Öztürk Türkiye Partisine, Elazığ’lı Fevzi İşbaşaran,
Urfa’lı
Sabahattin Cevheri,
İstanbul’lu
Murat Başesgioğlu halen bağımsız şekilde milletvekilliklerine ve Ankaralı
Zekai Özcan da MHP'ye katılan kişiler. Bu arada Osman Yağmurdereli’nin (İstanbul) ve Mustafa Kuş’un da (Urfa)
vefat ettiklerini anımsamak gerekli.
Abdullah Gül de (
Kayseri) Cumhurbaşkanı oldular.
Başbakanın son günlerde TBMM oturumlarından kaytaran milletvekillerinden söz ederken; "Bize bu acıyı çektirenlerle yola devam edemeyiz" şeklinde bir değerlendirmede bulundu.
Bir başbakan düşünün ki gecesini gündüzüne katarak
ülke içinde ve dışında, Türkiye için çalışacak ama onun göreve getirdiği parlamenterler, TBMM çalışmalarına devam etmekte sıkıntı yaşayacak. Öncelikle iktidar partisi, aslında bu durumdan önemli sonuçlar çıkartıp, milletvekillerinin iktidarın karar alma süreçlerinde kendilerini daha aktif hissetmelerini sağlaması gerekli. Bir diğer anlatımla bakan ol(a)mayan milletvekilleri yalnızca seçmenlerinin işlerini takip etme dışında bir şey yapmayan insanlar sendromundan kurtarılması gerekli.
3. kez milletvekili listelerini yapma imkanını önümüzdeki aylarda kullanacak olan Başbakan Erdoğan, daha önceki deneyimlerinden de yararlanarak ya
vesayet sisteminin sözcülerine ve elindeki hançeri saplamak için uygun fırsat bekleyen
Turan Çömez gibilere bakalım nasıl
yanıt verecek?
Başbakan Erdoğan ya tarihi işlere
imza atacak bir kadroyu yeniden kuracak ve tarihe geçecek, ya da kendi seçtiği milletvekilleri ile acı çekmeye devam edecek!..