PETROL FİYATLARI


Petrol fiyatlarındaki yükseliş halkımızı tedirgin ediyor. Hükümet sebep olarak dünya petrol fiyatlarındaki artışı işaret etse de Türkiye’deki petrol fiyatlarının dünyadaki pek çok ülkeden yüksek olduğu bir gerçek. Suriye’den gelen tur otobüslerinin hemen hemen hepsi ülkemize kaçak benzin sokmaya çalışıyor. İllegal arbitrajörler iş başında. Arbitrajör dediğimiz yatırımcılar herhangi bir malın dünyanın bir yerindeki fiyatı diğerinden düşükse, ucuz olduğu yerden alıp pahalı olduğu yerde satarlar. Hükümet her ne kadar başka sebeplere işaret etse de fiyat yüksekliğinin asıl sebebinin alınan vergiler olduğunu biliyoruz. %45 ÖTV, %15 KDV ile benzinden alınan fiyatın %60’ı devlete gitmektedir. Hükümetimiz benzini bir kamu maliyesi aracı olarak kullanmaktadır. Doğrudan vergi toplamakta zorlanan ülkelerde dolaylı vergiler kaçınılmazdır. Vergi kaçakçılığının son derece yaygın olduğu ülkemiz bu duruma bir örnektir. Aldığınız her sigara paketinde, arabanıza doldurduğumuz her litre benzinde bunu tekrar hatırlıyorsunuz. Hükümetin açıkladığı bütçede bunu açıkça görebiliyoruz. Bütçe dengesi ÖTV ve ithal mallardan alınan KDV vergileri sayesinde tutturulmuştur. Kayıtdışılığın önüne geçilmedikçe hükümetin bu uygulamadan vazgeçmesi mümkün gözükmüyor. Benzine yüksek faturalar öderken kaçak elektrik kullanan, kaçak işçi çalıştıran, fatura kesmeden satış yapan iş yerlerinin vergisini ödüyoruz. Kayıtdışı ekonominin büyüklüğü noktasında farklı yorumlar yapanlar oluyor. GSYH’nın %100ünden daha fazla olduğunu hesaplayanlar var. Kayıt içi ekonomiden elde edilen gelirle devletin iki kat büyüklükte olan bir ekonomiyi yönetmesi beklenemez. Gelişmiş ülkelerin hepsine bakarsanız, vergilendirme sorununu hallettiklerini görürsünüz. Sıradan bir insanın kendi kendine vergi beyannamesini doldurabileceği kadar basit, en karmaşık şirketin bile vergi kaçırmasını engelleyecek kadar kontrollü. Amerika’da kaçak olarak yaşayan insanlar bulursunuz, ülkede kaçak yaşamaktadırlar ama vergi verirler. Türkiye’deki sistemin de gelişmiş ülkeler seviyesine gelmesi için bu iki şartı sağlaması lazım: basitleşmesi ve kontrolün artması. O zamana kadara dolaylı yollardan vergi vermeye devam edeceğiz. Öncelikli olarak vergi verdiğimiz zaman mal varlığımız haksız yere azalıyormuş hissini içimizden silip çıkaralım. Kamu hizmetleri vergilerle karşılanır. Sağlık, eğitim, emniyet hizmetlerini verdiğimiz vergiler sayesinde alıyoruz. Vergilerin zenginle fakiri dengeleyici özelliği vardır, zenginlerden daha çok, fakirlerden daha az vergi alınarak sosyal dengeyi sağlamak amaçlanır. En önemlisi vergilerin ekonomiyi yönelendirici etkisi vardır. Devlet topladığı vergileri farklı alanlarda harcayarak ekonomiye yön verir. Bu bazen geri kalmış bölgelere teşvik şeklinde olur, bazen yol, köprü, baraj yapımı şeklinde olur. Eğer vergilerin istediğimiz şekilde kullanılmadığına inanıyorsak, diyelim kamu görevlilerinin, doktorlar, öğretmenler devletten aldıkları maaşı haketmediklerini düşünüyorsunuz, ya da kamu yatırımlarında yolsuzluk olduğuna inanıyorsunuz, bunun çözümü vergi vermekten kaçmak değil, toplanan vergileri sizin istediğiniz şekilde harcayacak bir yönetim getirmektir. Halkımız belki hükümetlerin dürüstlüğüne ya da yeterliliğine inanmayarak benim param nerelere harcanıyor düşüncesiyle vergi vermekten kaçmaya çalışıyor olabilir ama unutmamalı ki vergi toplama yetkisi devletin elindedir. Doğrudan olmaz dolaylı alır. Her halukarda vereceksek, en güzeli doğrudan verelim, sonra da hesabını soralım. Petrol fiyatlarına tekrar dönecek olursak, kayıtdışılık çözülmedikçe benzin fiyatlarındaki vergilerin azaltılmasını beklemek hayal olur. Öyleyse kısa vadede bir çözüm beklemiyoruz.

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER