Küçük, nüfusu az olmasına rağmen
Ermenistan'ın
silahlı kuvvetlerinin
Kafkasların en profesyonel, en iyi eğitimli ve en hareketli askerî gücü olduğu söylenir. Bazı önemli askerî araştırma kuruluşlarına göre de bu güç 3 Kafkas
ülkesi (diğerleri
Azerbaycan ve
Gürcistan) içinde muharip yeteneğe en çok sahip olanıdır.
Bu iddialar, değerlendirmeler ne kadar doğrudur, ne kadar gerçeği yansıtır söylemesi zor; ancak bu gücün Azerbaycan karşısında geçmişte üstün geldiği ve Rusya'nın da
yardımıyla Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sini işgal edebildiği ve halen bu durumu muhafaza edebildiği de hiç kimsenin inkâr edemeyeceği aşikâr bir gerçek olarak ortada durmaktadır.
Ne var ki, buna rağmen
Ermenistan bugün mevcut olan askerî üstünlüğünü yeterli bulmuyor; bunu daha fazla güçlendirmek için yeni hamleler planlıyor. Nitekim bu çerçevede bu hafta silahlı kuvvetlerini
modernize etmeyi amaçlayan yeni 5 yıllık
modernizasyon planını kabul etmiş bulunuyor. Hem Ermenistan Devlet Başkanı
Serj Sarkisyan hem de Ermenistan Milli
Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan ve yürürlüğe giren bu plan Sarkisyan yönetimi tarafından '2011-2015 arası Silah Geliştirme ve
Askerî Donanım Tedarik Devlet
Programı' olarak niteleniyor.
Plan hakkında açıklamalarda bulunan Ermenistan Milli
Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Artur Bagdasariyan da 'Bu programı benimsemekle bizler Ermenistan'ın güvenliğine yönelik bütün muhtemel tehditleri saf dışı etme, bunları etkisiz kılma yolunda önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Bu programla Ermenistan, sadece modern silahlar edinmekle kalmayacak, aynı zamanda kendi
savunma sanayiini de geliştirecektir.' şeklinde konuşmuş bulunuyor.
Esasen bu plan ya da program Ermenistan hükümetine bağlı olarak çalışan Savunma ve Milli Güvenlik Komisyonu'nun geçen ağustosta benimsediği iki önemli
rapor ya da belgeye dayanıyor. Bunlardan birisi ordunun elinde bulunan silahların durumunu ve diğeri de milli savunma sanayiinin geliştirilmesini ihtiva ediyor, bu konularda tavsiyelerde bulunuyordu.
Hükümet işte bu raporları ve tavsiyeleri kabul ederek yeni 5 yıllık plan ya da programı yürürlüğe koymuş bulunuyor.
Bu programda neler var, bilemeyiz. Bunların muhtevasını öğrenmek de bizim işimiz değil; bunlarla ilgili resmî kurumların işi elbette. Ancak, bu bağlamda
Savunma Bakanı Seyran Ohanyan'ın '... İki program hem en modern silahların tedarikini hem de bunların bir kısmının
yerli sanayi tarafından üretimlerini öngörüyor. Bunlar hem ordunun uzun menzilli saldırı yeteneğini güçlendirecek hem de çatışma bölgelerinin tamamındaki hasım kuvvetlerin serbestçe hareketini engelleyecek, önleyecektir.' şeklinde geçen ağustosta sarf ettiği sözlerini de burada hatırlatmak gerekiyor.
Bu sözlerden modernizasyon programının muhtemel Ermeni-Azeri çatışması ile bağlantılı olduğu aşikâr elbette. Diğer yandan, Ohanyan'ın söz konusu sözlerinden yaklaşık 15 gün sonra 'uzun menzilli silahların hasımların stratejik tesislerini
hedef alacağını' belirtmesi de elbette manidardı. Bunu da hatırlatmış olalım.
Esasen bugün Ermenistan'ın elinde hasımlarının bazı hedeflerine yöneltebileceği bazı silahlar var. Rus yapımı Scud füzeleri mesela. Belki, Scudlara ilaveten başkaları da var, kim bilir. Rusya'nın Ermenistan'a modern silahlar verdiği, bilinen bir gerçek. Bu çerçevede belki yeni uzun menzilli füzeleri de bu ülkeye sağlamış olabilir. Zaten iki ülke arasında geçen ağustosta 25 yıl daha uzatılan askerî
işbirliği ve savunma anlaşmasında Rusya'nın Ermenistan'a modern, uygun ve özel silah sistemleri sağlayacağı taahhüdü de vardı. Ayrıca, aynı anlaşmada Rusya'nın Ermenistan'ın yerli savunma sanayiine yardım edeceği de ifade ediliyordu.
Ermenistan, işte bugün anlattığım gibi yeni bir askerî modernizasyon gerçekleştirme yoluna girmiş bulunuyor. Kısacası yeni, modern silahlar ediniyor. Silahlanmaya devam ediyor. Ermenistan'ın hasımlarının da ister istemez bunu değerlendirmeleri ve muhakkak dikkate almaları gerekiyor. Özellikle de Ohanyan'ın vurguladığı uzun menzilli silahları. 'Ermeni
açılımı, Kafkaslar'da barış' diye safça konuşup duranlara da bu ülkenin bu son silahlanma programına ve hasımları ile ilgili amaçlarına dikkat çekmek de bize düşüyor galiba...