CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'barajlı' kurultayda, '41 kere maşallah' dedirtecek 41 maddelik
vaat paketi açıkladı. Bunların 30'a yakını ekonomiyle alakalı. Nam-ı diğer
Gandi Kemal, '
cenneti dünyaya getireceğim' diyor. Altı dolu hiçbir vaat ve
eleştiri yok. Tek cümlelik, sloganik çığırmalar.
Demirel'in 'Herkese iki anahtar' vaadini ve 1990'lı yıllarda hepimizin üstüne çökertilen kamu maliyesini hatırlatıyor. Avrupa'da
refah devleti tuzla buz olmuşken, şimdi uçan kuşa
vergi salarken, bizim Gandi gazı verdikçe veriyor.
Varlığını militarizme ve oligarşi yargıçlarına borçlu olan elitler partisi CHP, güvendiği dağlara kar yağınca, sonunda
baba ocağına, milletin kapısına düştü. Bu yüzden elitler, partiyi dünyadan kopuk, 1960 nostaljilerine tutulmuş bir
Ankara bürokratına teslim ettiler. Şimdi bir sürü
yaşlı adam, ondan her ne pahasına olursa olsun '
şapkadan tavşan çıkarmasını' bekliyor. Tek öncelik hükümeti düşürüp devletin içinde habis bir ur gibi yuvalanan
Ergenekon iradesinin tasfiyesini durdurmak. Evet,
Cumhuriyet Halk Partisi'nin yeni yüzü var. Ancak zarf değişik, mazruf aynı. Niyet yine millet karşıtı. O da hakkını vermek üzere yüzünü kireçle boyatarak 'Beyaz Türk' ayaklarına yatmayı maharet sayıyor. Halkının topluca katledildiği
Dersim güzellemesini alkışlıyor,
Kürtçe ile ilgili sorularda topu tribünlere dikiyor. Atatürk'ün ve laikliğin de adını ağzına almıyor. Tek gizli
gündem var; gel Ergenekon'u kurtar, değişim, tarih, zaman dursun!
Konuya gelelim.
Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün CHP'nin 'barajlı' kurultayında,
siyasi partiler yasasını değiştirip barajı kaldıracağını vaat etti. İnsana '41 kere maşallah' dedirtecek', 41 maddelik vaat paketi açıkladı. Bunların 30'a yakını ekonomiyle alakalı. Özetle, CHP lideri 'cenneti dünyaya getireceğim' diyor! Altı dolu hiçbir vaat ve eleştiri yok. Tek cümlelik, sloganik çığırmalar. Örneğin '
ülkedeki
yurt sorununu iki yılda çözeceğim' diyor.
AK Parti rakam vererek Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdığını ifade ederken, CHP'de kaç yurt, ne kadar
maliyet tutar, bunun
bütçe yükü ne olur, bilinmiyor. Ancak tam bir 'junior Süleyman' edasıyla bunun yanına 'üniversite
harçlarının tümüyle kaldırılacağını' da ekliyor. Avrupa'da refah devleti tuzla buz olmuşken, şimdi uçan kuşa vergi salarken, bizimki gazı verdikçe veriyor.
Allah vekil, ne gelirse! Desteklemiyorum ancak üniversiteye girmek için üç sene en az 10 bin TL dershanelere para harcayanların çok pahalı bir üniversite eğitimi için diyelim devletin verdiği
krediyi kullanarak yılda bin lira harç ödemesini içine sindiremiyor.
MAZOTUN LİTRESİNİ 50 KURUŞA İNDİRECEKMİŞ!
Değişen SGK Kanunu ile bütün herkesin
sağlık sigortası kapsamına alındığını unutup, '
aile sigortası getirilecek' diyor. Aile sigortası ne demek? Ailelerin her şeyine kefil olup, bir para mı dağıtılacak? Anlaşılan 'cennet bu dünyadadır' felsefesine inanan bir tarikata mensup. Süleyman Demirel'in 'Herkese iki anahtar' vaadi ve 1990'lı yıllarda hepimizin üstüne çökertilen kamu maliyesini düşünüyorum. Tek bir proje yok, vaat de vaat! CHP'nin başarması gereken ilk değişim, bu necip milletin elitlerin zannettiği kadar 'teneke kafalı' olmadığıdır.
'Taşeron işçilik kaldırılacakmış.' Bari bunu göster. Belediyelerinden başla mesela. Bu kış günü
İzmir'de, belediye önünde çadırları yıkılıp, zabıtalarca dövülen emekçilere sahip çıkarak başlayabilirsin.
Hani Ankara'da Ergenekon çadırlarından çıkmayan insancıl adam?
İstanbul belediye başkanı olursan 15 milyonluk şehirde kelle başı 600 TL dağıtacaktın. Ne çıkar yılda 9 milyarcık! Tamam, belediyelerinde yap ve bunu hemen göster.
Antalya ve İzmir iyi bir fırsat.
'Emeklilere
milli gelir artışından da pay verilecek.' Şirketler 'kârından' pay dağıtır. Bunu duymuştuk. Ancak zararına bakmadan cirodan kâr dağıtanı görülmüş şey değil. Çünkü yukarıdaki ve aşağıdakileri yapacak bir adamın ülkesinde çökmüş bir bütçe, dağ gibi kamu borçları, çift haneli enflasyon ve yüzde 50'leri bulan bir reel
faiz olur da ondan. Kimin şeyini, kime vereceksin?
Şapka çıkartın lütfen!
Mazotta ÖTV kalkıyor, geri kalanın da fiyatını yarıya indiriyor. Yani litresi 3 TL olan mazottan vergi gidince 1,3 TL'ye inecek. Bunun da yarısı düşecek ve kısaca germeye gerek yok, 50-60 kuruşa mazot alacak
köylü. Heybendeki ilmek ilmek ördüğün palavralarına
kurban olayım!
Siyasi Ahlak Yasası'nın çıkartılması vaadi ise önemli ve desteklenmeli. Böylece
fuhuş kasetlerinden tutun da, her hafta milletin dinine imanına küfreden, alay eden bir yapı ile en önce kendi içlerinde yüzleşecekler demektir. Vekillerin mal beyanı internete konulacakmış.
Kayseri milletvekili olan beyden başlayıp, CHP'nin
Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'üne aktardığı kayıp trilyonları açıklayarak ve nihayet, yasaya ne gerek var, madem gereğine inanıyorsunuz, vekilleriniz derhal açıklasın, ayakta alkışlayıp, AK Parti'yi 'sen de yapsana' diye sıkıştıralım.
'
Kamu İhale Yasası AB standartlarında yeniden düzenlenecektir.' Kılıçdaroğlu gerçekten ne dediğini bilmiyor. Bunu
Anadolu sermayesine bir sorsun bakalım kaç sepet yumurta yer! Bu, sureti haktan görünerek sergilenen tipik bir burjuva ağzı. Adrese teslim büyük sermaye yandaşlığı. AK Parti '
yerli malı alımını' ve
ihalelere küçüklerin de girebilmesini sağlamak amacıyla
Türkiye'yi bu alanda '
boru gibi' AB'ye açmıyor.
GAP
Projesi bir an önce tamamlanacakmış? Nesi kalmış da tamamlanacak? AK Parti zaten 'olmazlarını' bitirmek üzere. Sen de cilalarsın. Keza Güney
doğu'daki mayınlı araziler temizlenerek topraksız köylülere verilecekmiş. Bunun için AK Parti'ye teşekkürler. 'Bir gece yarısı Suriye'nin bizi gelip işgal edeceğine' dayanan Soğuk
Savaş döneminin Kemalist komplosunu gelip ıskartaya çıkardılar da şimdi biz de mayınsız olacağız.
DOĞU VE GÜNEYDOĞU İÇİN BATIK KİT SENARYOSU
'Doğu ve
Güneydoğu'da seçilmiş yatırımlara, sıfır faizli ve uzun vadeli kredi verilecek.' 2009'da çıkartılan ve halen devam eden
teşvik yasasını belli ki bilmiyor. Doğu ve Güneydoğu'da işsizlik ve aş sorununu 'doğrudan yapılacak devlet yatırımları ile çözeceğini' ifade ediyor. Tanıdık bir eski
batık KİT senaryosu. Tarımda karşılıksız destekler, şehirlerde KİT'ler istihdam deposu olacak. Bu işin ağa babası Demirel. Partine
danışman al, bari safsatayı daha iyi 'sıkar.'
'Yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilerek, Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke konumdan çıkarılacaktır.' Bunun yasasını Cumhuriyet tarihinde ilk defa 2008'de AK Parti çıkardı. Uygulama da doludizgin başladı. Ancak, cahillik şu ki, 'alternatif enerjinin kaynağı' ile sadece gerekli olanın yüzde 10'unun tedarik edilebileceğini bilmiyor. Türkiye'nin devleşen ekonomisinin enerji açığının da farkında değil. Çakmışlar ona, 'termik olmaz, hidrolik olmaz, nükleer haşa' sloganını. Muvakkat liderimizin enerji modeli açık: gündüz güneş, gece ay! Romantik Gandi!
'
Çevre talanına 'dur' diyecekler. Demek ki bunun için tam 150 milyar Euro'luk bir kaynak bulacaklar. Ayrıca '
rant yasaları değil,
kent yasaları' çıkarılacak. Ancak 2B arazilerinin mülkiyet sorunu çözülerek mevcut sahiplerine 'bedelsiz' olarak verecekmiş. Kimin malını hangi işgalciye peşkeş çekiyon uyanık! Rantın ağa babası bu. Diyor ki: 'Reyleri bana verin, işgali akredite edeyim.'
Kartal Belediyesi'nde de seçimi bu tezviratla kazandılar.
Kapı kapı gezip 'kent dönüşümü yapıp sizi evlerinizden atacaklar' diye rey aldı, şehir yağmalanmasını kangren olarak dondurdular. İzmir'in dört tarafı bu yüzden gecekondu mezarlığı. İzmir'de gecekondularda süt dağıtıp bunu 'sosyal demokratlığın' amentüsü olarak ilan ediyorlar. AK Parti verince 'sadaka devleti' oluyor. Prof. Hurşit
Güneş canlı yayında 'biz daha da çok vereceğiz' derken, Gandi 'sadakaları kaldıracağız' diyor.
Unutmadan, bir de ekonomi sıcak paraya teslim edilmeyecekmiş. Bir de edilseydi! Cennette paraya ihtiyacın olmadığını söyle lütfen. Orada 'dile benden ne dilersen' modeli geçerlidir. 'Ol' dersin, oluverir.