Bir korktum bir korktum


Ergenekon’a verilen arada 196 sanıklı Balyoz davası başladı. Dün, davayı önemseyen gazeteler “Tarihi Dava” türünden başlıklarla çıktı okurlarının karşısına. Haklıydılar; zira darbeye teşebbüs iddiaları çok vahim, belgeler ciddi, Ergenekon’dan daha büyük bir dava vardı karşımızda. Hazindir, başka davadan tutuklu olanları saymazsanız tarihi davanın tutuklu tek sanığı yok. Ergenekon’da aylardır tutuklu bulunanları düşündüğünüzde çoğunluğu generallerden müteşekkil Balyoz’daki bu tablo, yaralayıcı bir durumdur. Aynı sürecin çocukları arasında bile ayrımcılığın geçer akçe olduğu; hukukun, üstünlerin statüsüne, üniformasına, postal markasına ve lobi numarasına göre tecelli ettiği inancını canlı tutmaktadır. Toplumdaki adalet duygusunun zedelenmemesi için anayasada tarifini bulan hukukun üstünlüğünün tecelli etmesi gerekir. Dava başlamadan önce Hakim Zafer Başkurt HSYK kararıyla görevden alındı, yerine Hakim Ömer Diken atandı. Bu kararı doğuran neden, hakkındaki ağır ithamların yer aldığı soruşturma dosyasıdır. Bu soruşturmanın içeriğine ilişkin bazı haberler çıktı ama yazılmayanların yanında suya tirit bile değildir. Çok ağır bir dosyadır. Görev yeri değiştirilen hakim eğer kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyorsa o dosyayı açıklayıp kamuoyu nezdinde güven tazeleyebilir isterse. Kaldı ki, görevden alma kararı oy birliğiyle çıkmıştır. Bakan ve müsteşarın yanı sıra seçimle gelen üyelerin tamamını taraflı görseniz bile ulusalcıların biat ettiği Yargıtay ve Danıştay’dan seçilen üyelerle eski dönemden kalma Ali Suat Ertosun bile karara imza atmıştır. Hadi diğerlerinin imanından şüphelendiniz, Ertosun ve arkadaşlarına da mı inanmıyorsunuz? Farklı saikle de olsa Balyoz davasındaki hakim değişikliği, adaletin tecellisi bakımından bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Mümkün mü, göreceğiz. Ne yazık ki, ODTÜ’deki taş yağmurunu “yumurta” ambalajına sarıp kartopuna dönüştüren Hürriyet başta olmak üzere kimi gazeteler, bu değişikliği, “ilk balyoz hakime” manşetiyle okurlarına duyurdular. Eskiden bu tür değişiklikler davayı örtmek için yapılır hep birlikte itiraz ederdik, şimdi iddiaların üzerine daha ciddi gidilmesi inancı ortaya çıktı yine itiraz ediyoruz. Dava kapatılmak istenmiyor ki, nedir o zaman derdiniz? Darbe iddialarının üzerine ciddiyetle gidilme arzusu, sizi neden ürkütüyor? Aslında cevap belli, foyanız ortaya çıktı. Bugün olduğu gibi dün de demokratik rejimden yana değildiniz. Yarasalar gibi karanlıkta iş çevirdiniz, siyasilerle iktidarı paylaştınız. YENİ DÜŞLER Artık gerçekleri kavrayın, tarihin akış yönünü keşfedin, dünyanın dönüş istikametine karşı durmayın. Hayallerinizi, düşlerinizi de yeniden kurgulayın... Neden mi? Çok inatçısınız. Bakın, bir mahcup yazarımız daha dün denecek kadar yakın zamanda (16 Nisan 2010) emekli Tümgeneral İlker Güven’in eşi Sunahanım Güven’in iddialarına sarılıp Ergenekon, Balyoz ve Kafes gibi darbe planı soruşturmalarında U dönüşü günlere girildiğini yazmıştı. Öyle iddialıydı ki, bu davalara panzehir olacak yeni davaların açılacağını, 2004 model toplama ve zorlama çetelerin gündemden düşeceğini, yerini 2009 model takkeli çetelerin alacağını söylüyordu. Mesela diyordu ki: “Örneğin medyadaki müritleri göreceğiz kamera önü kelepçeli geçit törenlerinde... Foyalarının ortaya çıkması an meselesidir... Tuzak kuranların av olmalarına ramak kaldı... Göreceksiniz, ABD’ye kalkan uçaklarda yer kalmayacak...” O zaman bir korktum bir korktum, yüreğim ağzıma geldi! Neyse ki Genelkurmay Askeri Savcılığı, Sunahanım’ın iddiaları üzerine başlattığı soruşturmada dün takipsizlik kararı verdi de rahatladık. Altını çizmekte yarar var, hani sivil savcılara inanmıyorsunuz ya, kararı veren askeri savcı... General eşinin iddialarını teyit edecek deliller bulunamadığını belirten askeri savcı, bu iddiaların boşanma davasında yarar sağlamak için gündeme getirildiğine hükmetti. Tühh... Ergenekon, Balyoz ve Kafes’te “U dönüşü günler” bir başka bahara kaldı. Kamera önü kelepçeli geçit törenleri ertelendi. ABD’ye kalkan uçaklar boş kalktı. Onun için yeni düşler kurun diyorum, yeni yıla yeni umutlarla girin istiyorum. Bir de bizi öyle zırt pırt korkutup heyecanlandırmayın. Bu akşam (21:15) Ülke TV’de Turgay Güler’in moderatörlüğünde Ahmet Kekeç’le birlikte başlayacağımız “En Sıra Dışı” programını kursağımızda bırakmayın. Lütfen...
<< Önceki Haber Bir korktum bir korktum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER