3
Ekim 2008:
Hakkâri/
Şemdinli'de,
Aktütün karakolu basıldı; 17 asker şehit oldu.
27
Mayıs 2009: Hakkâri,
Çukurca-Hantepe'de
mayın patladı; 7 şehit. Önce bu mayını
PKK'lıların patlattığı yorumları yapıldı. Ama sonradan, Tuğ
general Zeki Es ile
Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın konuşmaları internete düşünce, sorumlunun Zeki Es olduğu, Kaya'nın da ona, "Hiç önemli değil. Kahrolacak bir şey yok. Burada hayatımızı ortaya koyup mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin içinde birileri ufak tefek hata yapacaktır..." dediği anlaşıldı.
19 Haziran 2010: Hakkâri, Şemdinli-Tekeli karakoluna bağlı
Gediktepe'de 11 şehit verildi. Önceden Tekeli karakolu ve tabura bağlı Gediktepe üst bölgesine saldırı yapılacağı ihbarı alınmıştı. Gürbüz Kaya, ateş edilmemesini "Çoban
sandık" sözleriyle açıkladı.
20 Temmuz 2010: Hakkâri, Çukurca-Hantepe'de, PKK saldırısında 7 askerimiz şehit oldu.
Saldırıdan kurtulan er Yusuf Kılıç'a göre, taburu koruyan 50 askerin bulunduğu iki
mevzi daha önce boşaltılmıştı. Bu saldırıdan sonra, insansız
hava aracı Heron'larla ilgili bilgiler ve görüntüler internete düştü. Heronların, PKK'nın eyleme hazırlandığını daha önceden tespit ettiği ileri sürüldü. Bazı ihmaller ortaya çıktı.
Bu dört olayda toplam 42 şehit verildi. Bölgeden sorumlu olan kişi, Hakkâri 3. Taktik Tümen Komutanı Gürbüz Kaya'ydı.
Ve
Ağustos ayındaki Yüksek
Askeri Şûra'da, askerlerin ısrarla
terfi etmesini istedikleri 3 general arasında Gürbüz Kaya da vardı.
Bence, iktidara, "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde hakkını arayan Gürbüz Kaya'yı neden açığa alıyorsun?" diye sormak yerine, dönüp YAŞ'taki komutanlardan
hesap sormak gerekmez mi? Neden siyasi iradenin güvensizlik belirtmesine rağmen, bu konuda ısrarlı davrandınız?
NAZLI ILICAK - SABAH