Terfi dayatması nedeniyle açığa alınan isimler Tuğgeneral Gürbüz Kaya, Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ve Tümgeneral Halil Helvacıoğlu... Üçü de Balyoz darbesi sanığı. Hükümeti devirme planından 5 yıldan fazla süre ile yargılanıyorlar. Yüksek Askeri Şûra öncesi sivil kanadın askerlere "Balyoz darbesi sanıklarının terfisi önümüze gelirse imzalamayız" dediği biliniyor. Buna rağmen, haklarında "yakalama emri" bulunan 3 isim için asker üyeler "tek taraflı" terfi kararı alıyor. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül "Kendisi ve Başbakan Erdoğan'ın terfi kararı alınan toplantıda bulunmadıklarını, 3 ismin terfisi için de herhangi bir kararname hazırlanmadığını" belirtiyor. Aynı YAŞ'ta Balyoz dışındaki davalardan yargılanan diğer sanık subayların terfisine ise siviller sessiz kaldılar. Mesela Poyrazköy sanığı Şafak Yürekli albaylıktan tuğamiralliğe yükseldi. Hatta çifte terfi aldı. Bir tümamiralin getirileceği göreve atandı. Siviller, Yürekli'nin terfisine ve atamasına onay verdiler. Başka bir deyişle YAŞ'ın asker üyeleri, haklarında "yakalama emri" bulunmasına ve sivillerin "terfilerini imzalamayız" bildirimine rağmen emekli etmek yerine 3 generalin terfisini ısrarla dayattılar. Sonuç ortada... Hukuka kimin direndiğini de bu tablo açıkça gösteriyor. Bu kadar tartışmaya neden olan o 3 isimden biri Tümgeneral Gürbüz Kaya. Gürbüz Paşa'yı kamuoyu aslında yakından tanıyor. 11 Mehmetçik'i şehit verdiğimiz Gediktepe baskınında, teröristler Heronlar tarafından önceden tespit edildiği halde neden tedbir alınmadığı şeklindeki soruya, Tümgeneral Kaya "Çoban sandık" diye açıklama yapmıştı. Yüzlerce teröristi "çoban" sanmak... 18 askerimizi şehit verdiğimiz Aktütün baskını ve 7 askerimizi şehit verdiğimiz Hantepe baskını da Gürbüz Paşa'nın sorumluluk alanında gerçekleşti. Dahası bütün bu baskınlarla ilgili istihbaratların önceden alındığı ve Heronlar'ın da teröristleri baskın öncesi tespit ettikleri ortaya çıktı. Hepsi bu da değil. Gürbüz Paşa sesini bir kez de 6 askerimizi şehit verdiğimiz Hakkari Çukurca'daki mayın patlamasında duyurdu. Hakkari Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeki Es, 6 askerin hayatını kaybettiği mayın patlamasını müteakip Tümen Komutanı Gürbüz Paşa'yı arıyor. 6 mayını teröristlerin değil, kendisinin baskınlardan korunmak amaçlı döşettiğini anlatıyor. Üzüntüsünü dile getiriyor. Kahrolduğunu belirtip sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu belirtiyor. Gürbüz Paşa'nın verdiği cevap kan donduracak cinsten; "Hiç önemli değil. Kahrolacak bir şey yok. Ben bir şey söyleyeyim. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Burada hayatımızı ortaya koyup mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin içerisinde birileri ufak tefek hata yapacaktır. Bunun bedeli belki ağır olacaktır." Ve Genelkurmay Türk halkına Çukurca'da PKK'nın döşediği mayının patlatıldığını, 6 askerin şehit olduğunu, saldırganların da takip edildiğini açıklıyor. Türkiye de Genelkurmay da bile bile aldatılıyor. Şimdi sıkı durun. Tuğgeneral Zeki Es bu ayın başında Çukurca olayı nedeniyle askeri hâkimler tarafından tutuklandı. İlk kez muvazzaf bir general bu şekilde askeri cezaevine konuldu. Telefonun diğer hattındaki isim Gürbüz Paşa'ydı. 6 askerin ölümü için "Hiç önemi yok... Birileri ufak tefek hata yapacaktır" diyordu. Onun da hakkında suç duyuruları var. Peki, Genelkurmay böyle bir ismin terfisi konusunda neden ısrarlı davranıyor? Kriz nasıl olsa aşılır. Önemli olan bu sorunun cevabını alabilmek...