Dünya
ekonomik krizden çıkmaya çalışırken ikinci bir dip tehlikesi görenler var. İkincisinin olup olmayacağına karar vermek için, birincisinin neden olduğunu anlamanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Dünyamız neden böyle bir krizin içerisine girdi?
Ekonominin salınma yapması, yani üretimin aşağı yukarı hareket etmesi normaldir. 50 yıllık geçmişe baktığımız zaman ekonominin bir genişleyip, bir daraldığını görürüz.
Türkiye ekonomisine bakıldığı zaman da böyle bir hareket görülür. Türkiye’de şimdiye kadar gelişmiş ülkelerden daha sık kriz yaşanmış olabilir, bunda siyasi istikrarsızlığın tesiri olmuştur. Ama dünyanın her ülkesinde, en müreffeh ülkelerinde bile ekonomi, salınımlı bir hareket izler. Büyümenin pozitif havası, gerçekten fazla bir talep çekerek yanı sıra bir de balon oluşturur. Daha riskli yatırımlara girilir. Varlıklar hak ettiğinden fazla değerlenir. Bir süre sonra şişen balon patlar, aşağı indikten sonra gerçek büyümesinde düzelir. Ama bu aşağı yukarı salınımlı döngünün altında, ortalamada yukarı yönlü bir trend yatar. Türkiye bugün 20 yıl öncekinden iyi bir yerdedir. Diyelim ki 2 yıl sonra küçülecekse bile bundan 20 yıl sonra bugünden daha iyi bir konumda olacaktır.
Peki, ekonominin olağan seyri böyle ise, bugün dünyanın yaşadığı krizin sebebi nedir? Krizin ana kaynağı
Amerika olduğu için bu konuyu Amerika üzerinden tartışmamız doğru olur. Krizin doğmasında türev ürünlerin, bankaların, hedge fonların, mortgage sisteminin, hırsın etkisi vardır. Fakat altta yatan asıl sebep yapısal değişikliklerdir. Finansal sistemin gelişmesiyle
krediyi verenle alan kişinin arası çok fazla açılmıştır. Bundan neyi kastediyoruz? Klasik bir sistemde, siz bankaya paranızı yatırırsınız ve başka birisi de onu kredi olarak çeker. Aradaki mesafe çok da uzun değildir, böyle olunca
kontrol daha sıkıdır. Günümüzdeki finansal sistemde türev ürünler, menkulleştirme (securitization) yöntemleriyle bankadan çektiğiniz ev kredisinde, devletin
maaşınızdan kestiği
emeklilik fonunun payı olabilir. Farkında olmadan kendi kredinizi kendiniz fonluyor olabilirsiniz. Aradaki mesafe bu kadar açıldığı için kontrol zayıflamaktadır. Devletin kestiği emeklilik ödemesinin ne şekilde değerlendirildiğini kontrol edebilir misiniz? Ev kredinizi ödeyemezseniz, emekli olduğunuz zaman maaş alamama tehlikeniz olduğunu düşünebilir misiniz? Amerikalıların başına gelen işte tam da budur. Gelişmenin ve değişmenin önünde kimse duramaz, yöneticilerin yapması gereken, gelişmeleri önden takip edip gerekli altyapıyı hazırlamak ve önlemleri almaktır. Amerika bunu yapmamış ya da yapamamıştır. İşler yolundayken görmezden gelmiş olabilirler, tehlikenin bu kadar büyük olduğunu anlamamış olabilirler.
Amerika, ekonomisini düzeltmek için para basmaya devam ettikçe oluşan aşırı fonun krizde ikinci bir dip oluşturacağından korkulmaktadır. Terminolojik olarak W-şeklindeki kriz tanımlaması 1980 başında Amerika’nın yaşadığı kısa bir dip ve ikinci derin dip şeklinde gerçekleşen krizden sonra ortaya çıkmıştır. Bugün de krizden çıkıyoruz derken daha derin bir krize girilmesinden korkulmaktadır. İlk dipte olduğu gibi olası ikinci dipte de asıl sorun aşırı fon değil, bu fonun değerlendirilmesindeki kontroldür. Hala borcunu ödeyemeyeceklere borç veriliyor mu? Ben Amerika’da şu anda böyle bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Yaşayanlar bilir ev kredilerini eskisi kadar rahat vermiyorlar. Özel sektörün ise, düşük kur ve diğer destekler sayesinde kendine gelmesini sağlamaya çalışıyorlar. Bu şekilde Amerika’da enflasyon oluşabilir, krizden geç çıkabilirler ama ilki kadar derin ikinci bir dip olması pek muhtemel gözükmüyor. Zaten 1980 yılındaki ikinci dibin gelişinde de FED’in enflasyonu düşürmek için faizleri hızla yükseltmesi yatıyordu, yani bugünkü durumun tam tersi. Peki, Amerika’dan çıkıp bütün dünyaya yayılan fon ne olacak? Başka ülkelerde kriz çıkabilir mi? Mesela Türkiye’de? Türkiye kendine göre önlemlerini almaktadır.
Merkez Bankasında fazla miktarda döviz
rezervi bulundurmayarak, sıcak paraya şu mesajı vermektedir: Eğer ani çıkış yapacak olursanız, bende rezerv yok, TL birden değer kaybeder siz de paranızı kaybedersiniz. Karar sizin.