Geçenlerde bir televizyon programında karşılaştığım
emekli bir
paşa "Bugün Gazetesi'nde de askeriye ile ilgili iyi haberler çıkıyor" dedi.
"İyi"den kastı "eleştirel" haberlerdi.
Paşa haklıydı.
Mesela "Heron ihaneti" başlıklı dehşet haber Bugün'ün haberiydi.
Mesela, bu hafta başında Bugün'ün manşetinde yer alan "İlköğretimde
ajan subaylar" manşeti hiç de Heron ihanetinden geri kalır bir haber değildi.
Doğrusunu isterseniz "Heron ihaneti" haberi nasıl beni şoke etmişse, "İlköğretimde ajan subaylar" başlığı da bende şoke etkisi yaptı.
Habere göre okullarda Milli
Güvenlik Bilgisi
derslerine giren subaylar aynı zamanda öğretmen oldukları okullarda bir istihbarat ajanı gibi çalışarak, öğrenci ve öğretmenleri fişliyordu.
Subaylar her ay düzenli raporlar hazırlayarak öğrencilerin ve öğretmenlerin siyasi düşüncelerinden giyimine, okullardaki etkinliklerden panoya asılan ilanlara kadar her şeyi bağlı bulundukları karargahlara bildiriyorlardı.
Aslında dehşet bir haber bu!
Çünkü bu haber içe dönük tehdit saçmalığının
ilköğretim öğrencilerine kadar bütün milleti nasıl fişlediğinin bir belgesiydi.
Yer yerinden oynamalıydı. Oynamadı tabi. Her saçmalığı kanıksadığımız gibi bu saçmalığı da kanıksamıştık.
Fakat
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun bu duruma hiçbir şekilde duyarsız kalacağını sanmıyordum.
"Bakan mutlaka bir şey yapacak, bu rezaleti sonlandıracaktır" diye düşünürken okullarda Milli Güvenlik derslerinin kaldırılması veya asker kişiler yerine
formasyon sahibi
sivil öğretmenler tarafından verilmesinin kararlaştırıldığına dair haberler geldi.
Geçtiğimiz günlerde yapılan Milli Eğitim Şûrası'nda da Milli Güvenlik derslerinin gereksizliğine vurgu yapılmış ve kaldırılması
tavsiye edilmişti.
Şimdi...
26
Eylül 2009 tarihinde yazmışım. Bu yazıda Milli Güvenlik derslerinin kaldırılması gereğine işaret etmişim.
Okullarda Milli Güvenlik Bilgisi dersi verilmesi hem de üniformalı kişiler tarafından, eğitim kurumlarını kışlaya çevirmenin bir aracı olarak görülüyor.
Bu ders hem okullar hem öğrenciler için başlı başına bir sorundur.
Müfredatı Milli Eğitim belirlemiyor. Kitaplar
Genelkurmay kaynaklarından derleniyor.
Öğretmenleri Milli Eğitim belirlemiyor.
Öğrenciler ve öğretmenler ve okulların faaliyetleri derslere giren subaylar tarafından fişleniyor.
Okul müdürlerinin bu subaylar üzerinde hiçbir
yaptırım yetkisi yok.
Bu subayların pedagojik formasyonu hiç yok.
Dolayısıyla bu dersler okulları kışlaya çevirmeye, öğrencileri üniformayla korkutmaya, militer düşünceleri öğrencilere aktarmaya yarıyor.
Bir de üstüne üstlük öğrenci ve öğretmenler bu subaylar tarafından fişleniyor.
Soğuk savaş mantığı ile okullara konulan bu derse hiç gerek yok.
Soğuk savaş çoktan bitti, bu dersi de kaldırın gitsin!