Geçenlerde cep telefonumu
tamir ettirmek için bir 'dükkana' girdim. 'Tamirciniz sertifikalı mı?' diye yetkinliğini sordum. Şaşırarak yüzüme baktılar. 'Bizimki alaylı, ancak sertifikalı olanların tümünü de o eğitiyor' dediler. Böylece
Türkiye'de uzmanlaşmış insan eksikliğinin hangi safhada olduğu ortaya çıktı.
Neyse ki, bu konuda
Çalışma Bakanlığı önemli bir süreci başlatmış durumda. Çalışma Bakanı Prof. Dr. Ömer
Dinçer Hoca'yı zaten herkes iyi bir proje adamı olarak tanıyor.
Proje adamlığı Türkiye için kritik bir meseledir. Projeci değilseniz malzeme kenarda durur, siz helva yapıp yiyemez, varlık içinde yokluk çekersiniz.
İstanbul Üniversitesi'nden
müşavir yardımcısı olarak Çalışma Bakanlığı'na geçen Doç. Dr. Halis Yunus Ersöz'un işsizliğin çözümünü hayatının meselesi haline getirdiğinin farkındayım. Antalya'da bu konuda yapılan uzun ve meşakkatli
arama konferansına (ben katılma fırsatı bulamasam da) ilgili bütün paydaşlar çağrıldı ve sonunda Türkiye'nin ilk
Ulusal İstihdam Strateji Belgesi ham haliyle elimize ulaştı. Şimdi esas mesele Türkiye'nin iyi bir başlangıç yaparak yola revan olmasıdır.
Geçenlerde Halis Yunus Hoca, Çalışma Bakanlığı-
TOBB-
Milli Eğitim Bakanlığı
işbirliği ile hayata geçirmeye çalıştığı Uzmanlaşmış
Meslek Edindirme Merkezi (UMEM) Projesi'yle ilgili bir taslağı gönderip görüş ve değerlendirme istemiş. Yaklaşık 120 milyon lira ve üç yıllık (2010-2012) projede tam bir milyon insan
teknik yeterlilik gösterecek bir eğitim sürecinden geçirilecek. Meslek sahibi kılınan bu kişiler ilgili meslek odalarında staj yaptırılacak ve sonunda yüzde 90'ı istihdam edilecek.
Peki, hangi alanlarda eğitim verilecek? Bakım onarım, endüstriyel
makine kalıpçılık, CNC tezgahları kullanımı,
tekne model tasarımı,
asansör bakım onarımı,
beton örme demirciliği ve kalıpçılık, bilgisayar destekli pano tasarımı ve pano montaj operatörlüğü, çelik konstrüksiyon, klima sistemleri montaj bakım ve onarımcısı, gemi blok montaj, gemi
boru işçiliği, gemi yapım teknikleri, elektrik ark boru kaynakçılığı, gaz altı kaynakçılık, elektro-mekanik taşıyıcılar, inşaat demirciliği, kalıpçılığı, teknolojisi, iş makineleri bakım onarımı,
mobilya imalat, montaj, döşeme, otomotiv mekanikerliği, PVC doğrama imalatı ve montajcılığı, sac
metal kalıp tasarımı, temel biyomedikal cihaz teknolojileri, vinç operatörü, elektrik pano tasarım ve montajı, elektrik tesisatçılığı, metal kalıpçılığı, metal yüzey işleme gibi sanayi sektörüne yönelik alanlar. Projeyi İşkur yürütecek ve bu eğitim çeşitli şehirlerde verilecek.
Açık söyleyeyim gerçekten heyecan verici bir gayret. Projenin birçok önemli çıktısı olacak. Bir kere bu konunun paydaşı olduğu halde bir köşede atıl kalan bir potansiyel ve diğer paydaşlar aktif olarak işin içine sokulacak. Proje
yönetim biçimi ile mesleki ve teknik öğretime işverenlerin katılımını sağlayan bir
pilot çalışma başlatılmış olacak.
Odalar yoluyla işverenlerin yerel düzeyde
işgücü piyasası ihtiyaçlarının belirlenmesi ve meslek edindirme hizmetlerinin yürütümüne katılımı sağlanmış olacak. İl istihdam ve mesleki eğitim kurulları etkin hale getirilecek. Örgün eğitim ve işgücü yetiştirme kurslarının eğitim kalitesi artırılmış olacak. İşsizliğin önlenmesine yönelik politikaların saptanması ve uygulanmasına özel sektörün doğrudan katılımı sağlanacak. Artık tribünde oturup ahkam kesmek yok, herkes elini taşın altına sokacak.
Sanayici hangi alanda, hangi nitelikte
eleman istiyorsa bu üretilecek. Diplomalı işsizlerin önüne geçmek ancak böyle olacak.
Yalnız bir uyarı yapalım. Bu eğitimlerin içine elden geldiği kadar bayanlar da katılmalı. Türkiye'de kadını üretken hale getirmeden işsizliği çözmek ve zenginleşmek imkansız. Dün Koza İş ve
Kadın Derneği'nin çok eğitimli ve entelektüel
girişimci bayanları ile buluştuğumuz eğitim toplantısında gördüm ki, kadınların algılamaları, farkındalık sahibi olmaları, adanmışlık ve konsantrasyonları çok yüksek. Zaten kadınımızı eğitemez iken, bir avuç eğitilmişi eve geri gönderip kendi bindiğimiz dalı kesmenin alemi yok.