Kocaman macera


Fenerbahçe için maceralı bir maç oldu... Önce Emre'nin sakatlığı... Sonra da devre arasında soyunma odasına giderken hem de Bünyamin Gezer’in gözü önünde ağız dalaşıyla itişip kakışan Lugano - Sezer ikilisinin gördüğü kırmızı kartlar... İki takım da 10'ar kişi kalmıştı ama, Emre ile Lugano'nun çıkışı Fenerbahçe açısından daha rizikoluydu... Takımın omurgası, hem savunmada hem de orta alanda yerinden oynamıştı... Fenerbahçe’nin başına gelen disk kayması gibi bir şeydi... Yine de adımlarını şaşırmadan, oyundan düşmeden, heyecanını ve isteğini kaybetmeden yürüdü Fenerbahçe... Yürümekle kalmadı, gerektiğinde koştu... Yardımlaştı, çalıştı... Tüm takım sorumluluğu paylaştı. Alex de gerçek bir kaptan gibi oynadı... Hem oyunun liderliğini sürdürdü, hem de en başta Gökhan Gönül, sonra Mehmet Topuz ve Semih’le birlikte taraftarlarının beklediği coşkuyu verdi... Eskişehirspor’un delişmen, kararsız, dengesiz ama aynı zamanda saldırgan oyunu karşısında asla geri adım atmadılar... Savunmaya yapışmadılar, yaslanmadılar... Fenerbahçe, maceralı bir maçı kahraman gibi bitirdi. O nedenle Aykut Kocaman’ı da, takımı da kutlamalıyız. Aykut Hoca, krizi de takımını da iyi yönetti... İlk yarım saatin sonunda Emre’nin zorunlu olarak çıkmasıyla Topuz’u merkeze çekti... Sağ kanatta Kazım’ı sürdü oyuna... Lugano’nun kırmızı kartından sonra zorunlu olarak Stoch’u çıkarıp Bilica’yı oyuna soktu... Semih - Dia değişikliği yorulan golcüyü taze bir enerjiyle değiştirmek içindi. Böylece Eskişehirspor savunması üzerinde takımının baskısını yoğunlaştırdı... Lugano ve Sezer’in devre arasında yaptığı gerçekten laubalilik ve saygısızlık... Hakemi ciddiye almayan, yok sayan bu zihniyetin ortadan kaldırılması gerekir... Bilica açısından bu maç çok iyi bir fırsat olabilirdi... Ama Serdar’ın golündeki inanılmaz hatası, kredi notunu iyice düşürdü... Aykut Hoca’nın takdir edilmesi gereken bir yönü daha var... Haftalardır 6 yerli oyuncuyla oynatıyor takımını... Yabancı sayısında sınırların kalkmasında ısrar eden bir kulübün, kendi hocasından alacağı dersler var demek ki... Ya da forma adaleti, takım içi rekabeti de geliştiriyor diyelim, en azından! Kendi adıma Eskişehirspor’u da beğendim... Biraz daha disiplinli ve tempolu oynasalar maçı dengede tutabilirlerdi. Ama hakçası, dünkü maçta en beğendiğim oyuncu, hücuma inanılmaz destek veren, bir gol atıp, iki asist yapan Gökhan Gönül’dü... Aferin O’na... Ayağına sağlık!

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER