Bunun
koltuk kavgasıyla bir alakası yokmuş..
‘Parti içi
demokrasinin nasıl işlediğine dair güzel bir örnek’miş bu kopan patırtılar..
Biz de ‘parti içi demokrasi’ nasıl tahakkuk ediyor, heyecanla takip ettik..
4. katta Kemalciler, 12. katta Savcılar...
Hangi kat kazanacaktı?...
4. kat mı, 12. Kat mı?...
İki taraf da birbirini aynı şeyle suçladı; ‘Koltuklar kimsenin babasının malı değildir...’
(Aman yanlış anlaşılmasın, ‘koltuk kavgası yok ha.. Parti içi demokrasi var.. Koltuktan söz edildiğine bakmayın siz!..)
Biri partideki korku imparatorluğunu yıktık dedi.. Diğeri hukuku biz öğreteceğiz dedi...
Şimdilik 4. kat, yani yenilikçiler kazandı..
Yargıtay ‘ben karışmam ama 4. kat haklıdır', diyerek galibiyeti
tescil etti..
12. kat ise geri çekilmiş durumda ve beklemede.. Onlar gelenekçi.. Parti tabanında da oldukça güçlüler..
Sular durulmuş gibi görünmekle beraber gelenekçiler her an karşı atağa geçebilirler..
Zaten tüzük kurultayı istediler ama olağanüstü
seçim kurultayı da gündeme gelir mi?.. Gelirse, ortalık yine karışır mı, bilinmez!..
Aslında
CHP’de her şey, kimin ne zaman madik atacağına bağlıdır...
Parti içi demokrasi bu şekilde, ‘madik atma’ yoluyla gerçekleşir...
Baykal’ın kaseti ortaya çıktığında ilk olarak Sav madik atmıştı 50 yıllık
dava arkadaşına... ‘Bu kasetin devamı da olabilir..’ diyerek Baykal’ın (
küçük de olsa) geri dönme ihtimaline karşı
tedbir almıştı..
Dürüst Kemal; ‘başkanlığa adaylığımı koymayacağım’ dedi.. Bir kaç gün sonra da adaylığını açıkladı..
O da madik attı...
Sav bu süreci nasıl yönettiğini açıklamıştı...
Kılıçdaroğlu ile üç defa gizlice buluştuğunu söylemişti.. Ama kamuoyuna Kılıçdaroğlu ile ayrı görüşteymiş gibi bir izlenim verdiğini
itiraf etmiş ve ‘bunu
hedef saptırmak’ olarak nitelendirmişti..
Yani Sav kamuoyuna bile madik atmıştı...
Sıra Kılıçdaroğlu’ndaydı..
Gün geldi, kendisini
başkanlık koltuğuna oturtan Sav’a madik attı..
Şimdi sıra kimde, bilemiyoruz...
Ama şurası bir gerçek ki, 4. kat ve 12. kat savaşları burada bitmez...
Hemen gaza gelip, ‘Kurultayda şahlanan Kılıçdaroğlu bir kere daha şaha kalktı..’ diyerek Hasan Mutlucan gibi ‘Yinee de şahlaaanıyor aaaman!...’ türküsünü çığırmayın şimdiden...
Sadece ‘4. ve 12. kat’ ile bitmiyor bu iş.. ‘Derin CHP’nin hangi katta faaliyette olduğu önemli!..
Hiç tahmin etmediğiniz bir anda birileri ‘ara katlardan’ çıkıp Kılıçdaroğlu’na madik atabilir..
CHP bu, hiç belli olmaz!...
Birileri madik atmadan duramaz!...