Yahu şu memlekette bir Allah’ın kulu yok mu, Kılıçdaroğlu’nu tatile götürecek?... Şöyle 1 hafta gözlerden uzak bir yerlerde dinlensin, uzaklaşsın buralardan... Çiçekten böcekten bahsedelim.. Bir gün de germeden yazalım.. Valla Kılıçdaroğlu yazısı yazmaktan ben de bıktım.. Ama gelin görün ki, adam sırf malzeme!.. Oturup kalksa malzeme.., konuşsa da malzeme, sussa da malzeme!... N’apayım arkadaş, ben de dayanamıyorum işte... Kabahat benim değil üstelik.. Bana Kemal Kılıçdaroğlu takıntısını zerk eden ‘Kemal’ist’ abilerim ablalarım sağolsunlar.. İyi kazık attılar.. O kadar köpürttüler ki adamı.. Çok dürüst, siniri alınmış, sakin, çok sevecen, sözünün eri, dosdoğru, kıvırmaz, yumuşak üsluplu, dingin, engin..vs, Sanırsınız ki, aslında o bir melekti, yanlışlıkla siyasetçi olmuş... Bizi böyle kandırdılar işte.. Palavra sıkıp durdular.. Lakin fazla sürmedi, üç beş ayda foyaları ortaya çıktı.. Hadi bırakın bizi, elin gâvurunu bile kandırmışlar... Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Kılıçdaroğlu konusunda bir değerlendirme yapmış; ‘Yeni lider, değişim için yeni bir fırsat diye umutlandık, ama hayal kırıklığına uğradık...’ ( Valla ben o zaman uyarmıştım.. ‘Kılıçdaroğlu Avrupa’ya bu kadar sık gidip kendini göstermesin..’ demiştim.. Bak, fazla sürmedi, Avrupalı da anlayıverdi mevzuyu!!..) Bir tek onlar mı?.. Biz de hayal kırıklığına uğradık elbette... Gizli saklı bir şey yok, her şey meydanda.. Sürekli çelişkili açıklamaları, proje üretmeden, başkalarını suçlayarak, tenkit ederek ve hatta gerektiğinde söverek sürdürülen bir siyaset anlayışı... Herneyse, biz yine başa dönelim.. Kılıçdaroğlu yazısı yazmaktan usandığımı söylemiştim... Diyeceksiniz ki; ‘Peki bu ne?..’ Anlatayım efendim... CHP Gençlik Kolları ‘AKP eziyetleri’ adlı bir sergi açmıştı.. Başbakan’ı Hitler’e, Cumhurbaşkanı’nı da ‘Kolpaçino’ benzeten montajlı resimlerin bulunduğu, ‘kim kazık attı, kim sattı, kimin sahtedir gözyaşları..’ gibi sorularla, hesapta mizahi bir anlatım ile sunulmuş hakaret dolu, pespaye, seviyesiz bir sergiydi bu.. 4 gün açık kaldıktan sonra kapatıldı... ‘Ulan’ dedim, bu nasıl bir acziyettir?!.. Animasyonlarla, montajlı resimlerle sergi açarak, hakaret ederek, siyasi rakibini alt etmeyi mi planlıyordu CHP?!.. CHP’deki değişim bu muydu yoksa?.. Madem ki, halka derdini anlatamıyorsun, açarsın bir sergi kendi evinde, gülüp durursun kendi kendine!... Evet, bunları aklımdan geçirdim.. Ama, ‘yok’ dedim, yazmayacağım.. Zira konu yine gelecek Kılıçdaroğlu’na kilitlenecek.. Gerçekten yazmamaya karar vemiştim, ta ki CHP sözcüsü Hakkı Süha Okay’ın sergi ile ilgili açıklama yaptığı o güne kadar.. Okay ne diyor; “Serginin içeriği ile ilgili bilgimiz yoktu.. Sadece ‘AKP eziyetleri’ başlığından haberdardık.. Sergiyi gezdikten sonra içeriği gördük.. Kılıçdaroğlu sergi ile ilgili rahatsızlığını dile getirmiştir.. Sergi kaldırılmış ve gerekli tavır konulmuştur..” ‘Serginin içeriği ile ilgili bilgimiz yoktu, gezince gördük!..’ diyor Okay... Peki serginin açılışını yapan kim?.. Kılıçdaroğlu... Hadi diyelim ki biz çok salağız ve bunları yeriz... Zira Kılıçdaroğlu ilk gün açılışı yapmış ve sergiyi gezmeden çekip gitmiş olabilir!!... Ee, sergi 4 gün boyunca açık kaldı?!.. Sergide ne var ne yok haberi olmadı mı Kılıçdaroğlu’nun?.. Tamam, olsun.. Biz hakikaten salağız ya, buna da inanabiliriz!.. ‘Zaten CHP’de olan bitenden en son haberi olan Kılıçdaroğlu’dur..’ deriz, kabul ederiz.. Amma velakin ‘Kılıçdaroğlu, sergiden rahatsız oldu..’ derseniz, işte onu yemeyiz.. ‘Tamam salağız ama o kadar da değil..’ deriz.. Çünkü elimizde ‘Kılıçdaroğlu’nun kapı gibi resmi var... Rahatsız olmuş, öyle mi?... Sergide ‘kimin gözyaşları sahte?’ yazan dövizin üzerindeki ‘hepsi’ kutucuğunu müztehzi bir ifadeyle işaretliyor Kılıçdaroğlu.. ( 4 gün önce çekilmiş..) Aha da fotograf size!... Dosya:http://91.93.103.35/icerik/101103-014619-kemkic.jpgŞimdi ben burada vurucu ifadenin şehvetiyle öyle şeyler yazardım ki, ertesi gün istifa etmem gerekebilirdi!... Lakin vurucu ifadeye gerek kalmadı, bu fotoğraf kurtardı beni... İşin kötü yanı; bu gidişle bu köşeden daha çoook ‘Kılıçdaroğlu yazısı’ çıkar!...