Cennet vatanımıza kapitalizm geldi; fakat vahşi kapitalizmin yıkıcı etkilerini sınırlayan kurumlar,
yasal mevzuat ve birey haklarına saygılı ahlâk anlayışı daha sınırlarımızdan içeri giremedi. Türkiye’de
toplumsal muhalefet, esas olarak temel insan haklarını hayata geçirmek için mücadele veriyor. Anlaşılan, “daha oraya gelmedik” durumu söz konusu...
Önümüzdeki yıllarda
sivil toplum örgütlerinin temel meselesi, bireyi büyük holdinglerin ve bunlara bağlı
bankaların kurduğu
soygun düzeninin yıkıcı etkilerinden korumak olacaktır. Örneğin, bir
buzdolabı satın aldınız. Üç gün sonra yeni buzdolabınız acayip sesler çıkarmaya başlarsa, size bu cihazı satan
firma “
üretim hatası” yaptığını kabul edip buzdolabınızı yenisi ile değiştirecek mi? Şu anda ülkemizdeki durum, “elim sende!” oyunu gibi. Satın aldığı cihaz bozuk çıkan
tüketicinin kaderine küsmekten başka çaresi yok.
Benzer durum banka
kredi kartları için de geçerli. Memleketimizde kredi kartı sahiplerinin sayısı 46 milyonu geçmiş. Ülkemizde 18 yaşın altındakileri hariç tuttuğumuz zaman, neredeyse herkesin kredi kartı var demektir. Dünyadaki 2009 mali krizine rağmen Türk bankacılık sektörünün kâr etmesinin altında
kredi kartlarına uygulanan yüksek
faizler olduğu söyleniyor. 2009 yılını 20 milyar kârla kapatan bankaların ettiği kârın 5,7 milyar lirasını kredi kartlarına uyguladıkları yüksek faiz ve haksız olarak tahsil ettikleri yıllık kredi kartı
ücretleri oluşturuyor.
Kredi kartlarından haksız ve mesnetsiz olarak tahsil edilen yıllık ücretlerle ilgili bir macerayı geçenlerde ben de yaşadım.
İstanbul Bilgi Üniversitesi maaşımı
Garanti Bankası’na yatırıyor. Bu bankanın verdiği Shop & Miles kredi kartını kullanıyordum. Geçenlerde eve gelen ekstrede “hızlı mil kazanma ücreti” gibilerden bir paranın benden tahsil edildiğini gördüm. Bankaya gidip
itiraz ettim. “Benim
imzaladığım
sözleşmede bu ücret var mı? Gösterin bakalım!” diye sordum. Böyle sorular sorulduğu zaman bankacılar genellikle tavana bakıyorlar! Olmadığı anlaşıldı, “ücreti ödemiyorum, kartınızı da istemiyorum!” diyerek kartı iptal ettirdim.
Eve döndükten sonra, “herhalde bu durumdaki tek insan ben değilim” diye düşündüm. İnternette yaptığım araştırmada, haksız olarak tahsil edilen yıllık kredi kartı ücreti konusunda yasal mevzuatın oluştuğunu gördüm. Özellikle, Tüm Tüketicileri Koruma Derneği isimli kuruluşun çabalarını takdirle karşılıyorum. Bu derneğin hazırlamış olduğu dilekçeyi okurların dikkatine sunuyorum. İsteyen, boşlukları doldurarak kullanabilir:
…… İlçe
Hakem Heyeti Başkanlığına (oturduğunuz ilçe kaymakamlığı içinde)
Ben …… Bankası’nın kredi kartı kullanıcısıyım. Banka benden bu güne kadar, …… ve …… tarihleri arasında, …… TL tutarında yıllık kart ücreti tahsil etmiştir. Ben, bankanın haksız ve yasadışı olarak tahsil ettiği kart ücretlerini, aynı bankanın uyguladığı en yüksek banka faiziyle geri istiyorum.
Hukuki Sebepler: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesi “Haksız şartlar” konusunu ele almıştır.
Sözleşmedeki Haksız Şartlar,”Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.” Şeklinde tanımlanmıştır.
Yine bu maddenin devamında aynen şöyle denmektedir: “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir…”
Yargıtay 13.
Hukuk Dairesi de, yasanın bu maddesine ve bankaların yanlış uygulamalarına dikkat çekerek, özetle aşağıdaki şekilde bir karar vermiştir. Bu karar
gazete ve televizyonlarda da yayınlanarak, halka mal olmuştur.
“Sözleşmenin davacı banka tarafından matbu, standart olarak hazırlanıp boş olan kısımların rakam, isim ve adresler yazılarak doldurulduğu, sözleşmenin 12 punto koyu
siyah harflerle düzenlenmediği görülmektedir. Davacı, tüketici aleyhine olan ve tüketiciyi kart kullanımı ücreti adı altında bir külfete sokan sözleşme hükmünün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırıldığını iddia ve ispat edememiştir.”
Subut Sebepler: Kart ücretinin alındığına ilişkin belgeler, sözleşme vs.
Sonuç ve Talep: Bankanın benden yasa dışı olarak tahsil ettiği …… miktarındaki kart ücretini aynı bankanın uyguladığı en yüksek faiziyle geri istiyorum. Lehime karar verilmesini, mağduriyetimin giderilmesini saygıyla arz ederim. (Adı ve
soyadı, imza ve tarih).
Umarım bir gün, altta kalanın canı çıksın veya domuzdan ne kıl koparırsan kârdır ilkelerine göre işleyen kapitalizmden kurtuluruz.