İlk önce böyle güzel bir 90 dakikayı bize seyrettiren iki yerli teknik adama, Fenerbahçeli ve Bursasporlu futbolcu arkadaşlarıma yürekten teşekkür ederim. Bence Avrupa standartlarını aşan bir maç seyrettik.... İlk önce böyle güzel bir 90 dakikayı bize seyrettiren iki yerli teknik adama, Fenerbahçeli ve Bursasporlu futbolcu arkadaşlarıma yürekten teşekkür ederim. Bence Avrupa standartlarını aşan bir maç seyrettik. Niang, Dia, Luganove Selçuk gibi aslarından mahrum Fenerbahçe, Ertuğrul Sağlam'ın şampiyon Bursaspor'una karşı deplasmanda mücadele etti. Buna karşın tam takım oynayan rakibinden aldığı 1 puana sevinmeden soyunma odasının yolunu tuttu. İşte büyüklük budur! Fenerbahçe, maça kimsenin beklemediği şekilde tam saha baskıyla başladı. "Brezilya çetesi" karalamasıyla, elindeki futbolcuları göndertmeye çalışanlara karşı Aykut Kocaman; Bilica, Cristian ve Alex'i sahaya sürdü. Burada bir yanlışlık olmadığı umarım anlaşılmıştır. Alex'in önderliğinde Fenerbahçe, mükemmel bir top oynadığı ilk yarıyı 1-0 önde bitirdi. Niang'ın yokluğunda Semih'in santrfor oynaması, Dia'nın yokluğunda da Mehmet Topuz'un sağ kanada çekilmesi ve Cristian'ın göbeğe monte edilmesi bence Aykut Kocaman'ın yaptığı akıllı hamlelerdi. Lugano'nun yokluğunda Bilica'yı oynatması da akıllıcaydı. Sağlam'a özel tebrik Fenerbahçe bence bu sezonun en iyi topunu oynadı. Yani 3 Brezilyalı'nın takıma monte edilmesi bir 'ihanet değil' bir kazançtı. Bunu da futbolun evrenselliğini hâlâ anlamayanlara bir dip not olarak ekleyelim. Yani bu işin kötü oynayan Slovakıyla (Stoch) veya Senegallilerle ilgisi yok. Dün akşam Alex'in hem mücadelesine hem oyun kurmasına bayıldım. Emre'nin takımı ateşlemesine hayran kaldım. Bilica ve Yobo'nun mücadeleleri süperdi. Fenerbahçe'nin bu sene oynadığı en iyi topa şahit oldum. İlerisi için de umutlandım. Ertuğrul Sağlam'ı da özellikle ikinci devre takımına mağlup olmayı kabullenmeyen, baş kaldıran, dik duran ve şampiyonluğu hak eden bir futbol oynattığı için tebrik ediyorum. Sağlam, bulunduğu yere tam anlamıyla hak ediyor. HakemCüneyt Çakır'ı, bir takım hataları olsa da (onlar sonra tartışılır) böyle güzel futbolu fazla kesmeden bize seyrettirdiği için ve de Avrupada'ki tek temsilicimiz olduğu için 'kollamaya alıp' tebrik edelim. Ama eleştiri hakkımız saklı kalmak kaydıyla. Neticede fazla konuşmaya gerek yok. Bu maçla Bursa liderliğini korurken, Fenerbahçe de taraftarlarına, oynadığı futbolla asla yarıştan kopmayacağının mesajını verdi. Umarım böyle devam eder.