Baykal gitti Kılıçdaroğlu geldi, rivayete göre bu
operasyon,
CHP'yi ciddi bir alternatif haline getirme projesinin ürünü idi.
Peki ne oldu?
Hem ideolojik hem kadro planında oturmamış, durulmamış bir CHP ortaya çıktı.
Tüzük sancısı, sadece bu olgunun ürünü ve durulmamışlığı daha da besleyecek bir mücadele alanı.
Bana göre oturmamışlık taa genel başkandan başlıyor.
Belli ki Kılıçdaroğlu, hem ideolojik planda hem de liderlik niteliği itibariyle CHP dünyasını kuşatacak bir kapsayıcılık sergileyemiyor.
Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir
komutanı, bir komutan bir savaşı ve bir savaş bir ülkeyi kayba sürüklermiş.
Yığınakta yapılan hatanın telafisi güçmüş.
Evet, liderlikte başlayan zaaf her alanı etkiliyor.
Kılıçdaroğlu bir proje. Bir liderleştirme projesi. Ama şu ana kadar o projenin içinin yeterince
dolmuş olduğu söylenemez. Kılıçdaroğlu, lider olarak ne CHP'nin ideolojik çizgisini belirlemekte etkili ne de parti kadrolarına hakimiyette.
CHP şu anda, ideolojik anlamda nerede duracağını belirleyememiş bir parti görünümü arz ediyor.
"Statüko"nun ideolojik çizgisi mi yoksa "Yeni
Türkiye"nin ideolojik çizgisi mi? Belli ki CHP'nin ideolojik kodlarını aşan bir "Yeni Türkiye" var ve o Türkiye'nin nefesi CHP'ye nüfuz etmeden, CHP'nin toparlanması mümkün değil.
İsteniyor ki Kılıçdaroğlu, "Yeni Türkiye"yi algılasın ve partiye kazandıracağı yeni yüzde, yeni
toplum kesimlerine ulaşma imkânı doğsun.
Ama bir başka yönden de isteniyor ki CHP, "Statükonun tartışılmazları"na sahip çıksın.
Partinin içi bu anlamda çalkalanıyor, kamuoyu ile parti arasında bu alanda bir yer tayini mücadelesi var. Nasıl çıkılacak bunun içinden, şu anda belirsiz.
Durulmamışlığın diğer boyutu, parti kadrolarının etkinlik mücadelesinde gözleniyor.
Şu an Kılıçdaroğlu'nun liderliği
tartışma dışı gibi görünüyor olsa da, parti içindeki farklı odaklar, Kılıçdaroğlu'nun etkin bir liderlik yapamayacağı konusunda hem fikir gibi davranıyorlar. "Kılıçdaroğlu CHP'de en yalnız adam" değerlendirmeleri var. Bu durumda örgütlü kliklerin Kılıçdaroğlu'nu ele geçirme ve kendi iktidarları için kullanma hesabı yaptıklarından söz edilebilir.
Şu anda görünene göre, Kılıçdaroğlu da, klikler kavgası içinden kendi liderliğini sürdürme hesabını çıkarmak istiyor.
Bütün bunlar, seçime 8 ay gibi bir sürenin kaldığı zamanda oluyor. Bakalım bu hengamenin içinden nasıl bir ana muhalefet çıkacak ve CHP bu kimliği ile toplumda nasıl bir karşılık bulacak?
Kurtulmuş hareketi
Aksiyon dergisinin bu hafta çıkan sayısında geniş bir
Numan Kurtulmuş analizi sundum. Başlığı "Kurtulmuş'un tırmanma şeridi" şeklinde.
Bu hafta sonu, kuruluşunun ilan edileceği bildirilen bu yeni
siyasi hareketi değerlendirme noktasında, kadroya girecek isimler önemli. Aksiyon'daki yazımın bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum:
"
Numan Kurtulmuş'un tırmanma seyrinde, kadrolanış üzerinde de durulacaktır. Yol kimlerle yürünecek? Yeni bir siyasi oluşumun yükünü öncelikle kimler taşıyacak? Öne çıkan simaların topluma vereceği
imaj ne olacak? Bir imaj bütünlüğü aranacaksa, öne çıkan simaların bu bütünlük içine girmeleri nasıl mümkün olacak?
Bazı
ittifak imkanları gündeme geliyor.
BBP ile DP Genel Başkanı iken doğru duruşlar sergileyen ancak daha sonra Cindoruk'un DP'sinden
ihraç edilen
Süleyman Soylu ile,
Hasan Celal Güzel ile, Özal'ın ANAP'ından kalan muhafazakar isimlerle, CHP'den ayrılan
İlhan Kesici ile birlikte yürünebilir mi?
AK Parti'ye mesafeli duran ve AK Parti reel-politiğini eleştiren İslami entelektüel çevrelerle birlikte yürünebilir mi? Bu çevrenin Numan Kurtulmuş hareketine İslami hassasiyetleri dikkate alan bir mutfak hizmeti sunma imkanları olur mu?
Ekonomi alanında, liberal-kapitalist olmayan ve ezilen toplum kesimlerini kurtarmayı öngören bir
politika için mutfak çalışması yapacak kadrolar oluşturulabilir mi?
Eğitim-kültür alanı ki, bana göre AK Parti'nin en zayıf alanıdır, orada Türkiye'yi hem bilgi toplumuna taşıyan hem değerler eğitimi veren bir eğitim hamlesini gerçekleştirmek üzere makro plan hazırlayacak ve devreye sokacak kadrolar bulunabilir mi?
Tahminlere göre 29 Ekim'de kurulup, seçimlere girecek bir siyasi hareket...
Bir "Medeniyet hareketi..."
Bilmem ki mümkün mü?
Kurtulmuş'un ilk sınavının, vitrine çıkacak ekiple olacağı kesin. "Bunlarla bu iş olur" ya da "I-ıhh, bunlarla olmaz" gibi bir tepki çıkacak ortaya... Kurtulmuş yol arkadaşları ile podyuma çıkmadan önce bu kamuoyu tepkisini görebilmeli.
Elektronik
posta adresim:
[email protected]