WikiLeaks’in artçı şokundan korunmak için


Geçtiğimiz hafta sonu Irak’taki Amerikan işgal güçlerine ait 391 bin 832 gizli belgeyi web sitesinde yayınlayan WikiLeaks, işbirliği yaptığı New York Times, International Herald Tribune, Le Monde, Guardian ve Der Spiegel’in eş zamanlı desteği ile Avrupa ve Amerika’da ciddi bir tartışma başlattı. Daha önce Afganistan’daki Amerikan askerlerinin tutanaklarını yayınlayan, Irak’ta sivillerin helikopterlerden nasıl vurulduğunu dünyanın gözüne sokan sitenin, bu kez çok daha derin bir değişimi tetiklemesi, bu değişimin Türkiye’nin iç ve dış siyasetini etkilemesi mümkün. Çünkü bu belgeler Amerikan işgal kuvvetlerinin suistimallerinden çok Iraklıların zulmünü anlatır nitelikte. Yakında Amerika Iraklı’nın Iraklı’ya yaptığı zulmü görmezden geldiğini unutabilir, bir kaç askerin bireysel olarak Iraklı tutuklular için yaptığı tesadüfî iyilikleri hatırlayabilir. International Herald Tribune zaten şimdiden bu hedefe kilitlenmiş vaziyette. *** Her ne kadar yayınlanan dokümanların içinde özel güvenlik şirketlerinin Iraklı sivillere karşı ne denli acımasız olduğunu gösteren, Amerikan askerlerinin masum insanları nasıl öldürdüğünü anlatan epizotlar da olsa, WikiLeaks’den medya aracılığıyla dünyaya yansıyan görsel gerçeklik ‘Iraklı’nın Iraklı’ya yaptığı zulüm’ üstüne. Bu ‘gerçeklik’, Irak’tan çekilmek için bahane arayan, aylardır hükümet bile kuramayan ülkeyi kendi kaderiyle baş başa bırakmak isteyen Obama Yönetimi’ne arayıp da bulamadığını sağlayacağa benzer. Kamu harcamalarına karşı çıkan, temelde Cumhuriyetçi, fakat kendisini eskiye atıfla Çay Partisi olarak tanımlayan grubun ideolojik baskısı altındaki Demokrat Yönetim’in bu tür bir ‘gerçeklikten’ etkilenmemesi çok zor. ‘İnsan hakları ve demokrasiden anlamayan, işgal iradesinin arkasında yatan tüm iyi niyete rağmen birbirini öldürmekten vazgeçmeyen Irak için Amerika’nın daha fazla kan dökmesine ve para harcamasına gerek olmadığı’ yakında tartışılmaya başlanırsa hiç şaşırmayın. Ama böylesi bir tartışma ve bunun sonucunda hızlanacak Irak’tan çekilme işleminin Türkiye açısından doğuracağı sonuca da hazırlıklı olun. *** Herhalde Irak’taki ve bölgedeki merkezkaç güçlerin ağırlığı düşünüldüğünde ülkeyi bir arada tutmanın daha da zorlaşacağını söylemek kehanet sayılmaz. Amerika çekildi diye İran’ın bu zamana kadar sürdürdüğü rejimi zayıf düşürme politikasından vazgeçmesini ve Kürt devleti kurulacak diye güneydeki etki alanlarını gözden çıkartmasını bekleyemeyiz. İran, Irak’ın parçalanması halinde elde edeceği etki alanının çapını, kurulacak Kürt devletinin yaratacağı sorunlardan büyük bir olasılıkla daha fazla önemseyecektir. Ayrıca, Irak siyasetinin kendi dinamikleri de parçalanmayı kaçınılmaz hale getirme kapasitesine ziyadesiyle sahip. Bu yüzden basınıyla, siyasetiyle, bürokrasisiyle Türkiye’nin yaşanacak muhtemel değişimden etkilenmemek için kendisini Kürt devleti gerçeğine şimdiden alıştırması, bölgesel sorunlara çok daha geniş bir perspektiften bakmayı öğrenmesi gerekmekte. Irak’ın başka yerlerinde çıkan sorunlar ya da sadece yönetimsizlik yüzünden kurulması kaçınılmaz hale gelebilecek bir Kürt devletini Türkiye’nin veto etmemesi, onunla kurulması kaçınılmaz hale geldiği andan itibaren iyi geçinmenin yollarını araması, şimdiden kurulmuş olan karşılıklı bağımlılığı pekiştirecek adımlar atması şart. Türkiye’nin Kuzey Irak’ta kurulacak bir Kürt devletinin kurulmasını desteklemesi ya da cesaretlendirmesi tabii ki beklenemez. Kürt devletinin Kuzey Irak Kürtlerinin kendi iradesiyle kurulmasına karşı çıkması en azından siyasetinin devamıdır. Ancak başka bir zorunluluk nedeniyle kurulduğunda Türkiye Yunanistan’ın Makedonya meselesinde yaptığı hatayı yapmamalı, bu devlet ile normal ilişki kurmanın yollarını aramalıdır. Unutmayalım, Azerbaycan bağımsızlığını kazandığında nasıl bölünmediysek, Kürt devleti kurulduğunda da aynı şekilde bölünmeyiz. Yeter ki baştan itibaren iyi geçinmeyi bilelim...
<< Önceki Haber WikiLeaks’in artçı şokundan korunmak için Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER