Sayıştay Kanunu çıkarılıyormuş. 1999'dan bu yana kanunda Sayıştay'ın görevleri arasında "Kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi" yazılmaktaymış. Bu ifade AK Parti tarafından değiştirilip "Hesap verme sorumluluğu çerçevesinde idarelerce belirlenen hedef ve göstergeler ile ilgili olarak faaliyet sonuçlarının ölçülmesi" şeklini almış. Birileri "Bu tanımla Sayıştay'ın kamu kurumlarına yönelik gerçek anlamda performans denetimi" yapamayacağını ve AK Parti'nin "şeffaflık" istemediğini yazıyor. AK Parti'yi "yapıcı" bir şekilde eleştirenlerden biriyim... İyi niyetimden, tarafsız ve bağımsızlığımdan, bilgimden kimsenin şüphesi olmadığı için de eleştirilerimin dikkate alındığını düşünüyorum. İyi niyetle, tarafsız ve bağımsız ve de bilgiye dayanarak düşündüğümde Sayıştay konusunda AK Parti'ye haksızlık edildiğini bir çırpıda söyleyebilirim. Sayıştay bugüne kadar hangi kurumu "yerindelik" kuralına göre denetledi de AK Parti bu yetkiyi Sayıştay'ın elinden alsın?.. Sayıştay'ın tüm denetimleri devlet kurumlarının uygun "fasıl"lara göre harcama yapıp yapmadıkları üzerine. Bakın Ankara'ya... Bina çöplüğü değil mi? Bakın devlet kurumlarına hepsi verimsizlik sembolü. Bakın üniversitelere ihtiyacı olmayan tüm tesislere hâlâ yatırım yapıyorlar. Kalkmış sonra Sayıştay Denetçileri Derneği "Artık performans denetimi yapamayacağız" diyor. Bu çıkış tamamen siyasi bir çıkış. Adama sorarlar "Madem bu kadar performans odaklıydınız da TCDD neden borç batağında yüzüyor" diye! "Niye Ankara çok sayıda kullanılmayan Bakanlık tesisleri ile dolduruldu" diye! "Niye trafik polisleri benzin parası bulamayıp oradan buradan benzin parası dileniyor" diye! Kimse yalan söylemesin şu anda Türk Kamu Yönetimi performans ölçütleri ile merkezden yönetilecek yapıda değil. Gerçek anlamda performans denetimi için önce merkezden taşra teşkilatlarına indirilen hedefler ve anahtar performans göstergelerine gereksinim var. Bunlar yapılmadan "merkezi kamu çıkarı" kapsamında "yerindelik" incelemesi yapılırsa Sayıştay denetçileri keyfi uygulamalarla her işi geciktirir. Bir de işin içine çok sayıda "dedikodu" girer. Bu nedenle AK Parti'nin yaptığı değişiklik doğrudur. Ancak devletin temel örgütlenmesi ve "kafa yapısı" mutlaka değiştirilmeli, yerelliği dikkate alan "kamu çıkarı" esaslı bir performansa dayalı yönetim sistemi geliştirmeli. AK Parti geleceğe yönelik "performansa dayalı kamu yönetim sistemini" açıklamadığı için "art niyetli" algılanıyor olabilir. Bu tür saldırılardan kurtulmanın en iyi yolu bir an önce bu modeli açıklamak. Eğer varsa tabii. Yoksa? Bir an önce geliştirmek lazım. "Kamu çıkarı" liberal ekonomiyi gerçek demokrasi ile eşleştirmenin en güzel ölçütü. AK Parti'nin devletin "kamu çıkarına" olmayan harcamalarını "meşru" kılan bir yapıyı onaylayacağını sanmıyorum... Siz? Çekirgelik "İsteğine egemen ol, vicdanına tutsak." ARİSTO