Her
pazar günü, TRT Haber'de yayınlanan "Türkiye'den Doktorlar Geldi" adlı belgeselde
Afrika'ya giden fedakâr doktorlarımızı seyrediyorsunuzdur. Onlardan birisi de Dr.
Fahrettin Er... Daha önce bu köşede bu
gönüllü doktorlarımızdan bahsetmiştim. Bu sefer Manisa'ya uğrayışımızda da Dr. Fahrettin Bey'i aradık. Sizlere yeni seyahatlerinden bahsedeceğim... Diyor ki:
Orta Afrika Cumhuriyeti, 1960 senesinde bağımsızlığına kavuşmuş eski bir
Fransız sömürgesi... % 95 toprağı,
balta girmemiş sık ormanlarla kaplı... Kereste ağacı yanında mango, muz, ananas ve
kahve ağaçları da var... Kendiliğinden, bolca bulunmaktadır... Çok zengin
elmas ve
altın yatakları var... Ama dünyanın 179
ülkesi içinde fakirlikte sondan ikinci...
Orta Afrika Cumhuriyeti'ne ilk defa 2003 yılında Zübeyr Gümüş isimli bir öğretmenimiz gitmiş... Daha önce Çad'da bulunmuş. Buraya gelince gördüklerine inanamamış... Yeni bir askeri ihtilâlden çıkmış olan ülkede
iç savaş ve yağmalar her şeyi perişan etmiş... Eşiyle birlikte buraya gelen Zübeyr öğretmen, yanmış yıkılmış bir ülke ile karşılaşmış... Burada Türkiye'nin bir büyükelçiliği veya konsolosluğu olmadığı için Kongo'da büyükelçiliğimize giden Zübeyr Bey, orada Orta Afrika dahil altı ülkenin de akredite (kabul edilmiş) büyükelçisi olan Doç. Dr. Ali Engin Oba Bey'den okul açma konusunda
yardım istemiş... Ali Engin Oba Bey, Zübeyr Bey'e Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, Mösyö Joseph Icham Kamach Bey'le görüşmesini, onun kendisine okul açma konusunda yardımcı olabileceğini söylemiş. Sonra da büyükelçimiz şunları ilave etmiş: "Mösyö Joseph Icham, nüfusunun tamamı
siyah olan bu ülkede beyaz bir adamdır. Devletten sonra en zengin kişidir. Aynı şekilde, kendi işlerinde devletten sonra en çok adam çalıştıran insandır. Üstelik bu şahıs, Türkleri sever."
Onun Türkleri sevmesinin sebebi ise babasının bir
Osmanlı vatandaşı olması. Çünkü babası Şam'da yaşarken
Suriye, Osmanlı'nın elinden çıkmış. Buralar Fransızlar tarafından işgal edilmiş. Mösyö Joseph Icham'ın babası da Fransızlar tarafından
esir alınmış ve lejyoner asker olarak o zaman bir Fransız sömürgesi olan Orta Afrika topraklarına gönderilmiş. Bir Fransız askeri iken zamanla askerlikten ayrılıp ticarete başlamış. Zaten kendileri ticaret erbabı bir aileden geliyormuş. Çekirdekten esnaf olduğu için başarılı olmuş. Sonra da eşini Şam'dan Orta Afrika'ya getirmiş. Buraların neredeyse tek beyaz ailesi olmuşlar...
Bu ülkede çocukları olmuş. Bu doğan çocuklarından birisi de işte bu Yusuf Icham'dır. Babası
vefat ettiğinde
küçük Yusuf on yaşlarında bulunuyormuş. Orada bir Fransız Koleji'ne devam ediyormuş. Bir gün evlerine iki rahibe (öğretmen) gelmiş ve annesine şu teklifi yapmışlar: "Oğlunuz çok zeki ve başarılı... Ama adı Yusuf... Eğer çocuğunuzun önünün açılmasını ve ileride büyük adam olmasını istiyorsanız bu Yusuf ismini Joseph olarak değiştirmeniz gerekiyor." Annesi çaresiz kabul etmiş. Bu râhibe öğretmenler uğraşıp dinî telkinlerle iki sene sonra da vaftiz olacak seviyeye getirip Joseph'i Katolik yapmışlar.
Daha sonra Fransa'da üniversite bitiren Joseph, Orta Afrika'ya dönüp ticarete başlamış ve
kereste fabrikası kurarak ihracat ve ithalat işlerine girişmiş. Yerli bir hanımla evlenmiş, üç tane oğlu olmuş. Şimdi 72 yaşında olan Joseph Icham Bey, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin başşehri Bangaui'de yaşamaktadır...