Akışkan futbol


Belediyespor’un 9 (yazıyla dokuz) seyircisine ve formasının arkasına aldığı (işin içinde Yiğit Özgür’ün parmağı olduğunu düşündüren) ironik reklâm “Fakir”e bakıp yanılmamak lazım. Gayet zengin kadroları var, Galatasaray savunmasından bile şu anda 3 asını birden çıkarsanız sıkıntı yaşarlar, Belediye’yse düne kadar yaşamamıştı. Zaten onları da yanıltan Konya önündeki Kus, Vinicius, Barbosa ve Serhat’sız iyi oyun oldu. Kus iyileşmesine rağmen dün gece Rızvan başladı, Can’la Metin’le ve üçüncü stoper Mahmut’la kurdukları olağanüstü uyumsuz savunma bloğu maçın neticesini doğrudan etkiledi. Abdullah Avcı rakip Galatasaray da olsa, Konya da olsa planlarını zaten bir duran top veya bir kontratak golü bulup onu korumak üzerine yapıyor. Planlarının hücum tarafı yine Tum’la işledi, ama bu savunmayla hiçbir şeyi korumaları mümkün değildi. * * * Rijkaard içinse skordan ve belki Baros’un formundan daha sevindirici olan detay, oyunda akışkanlığı biraz daha artırmış olmalarıydı. İkinci dakikada Cana’nın ara pası, iki golde Serkan’ın katkısı Hollandalı’nın uzun zamandır hayalini kurduğu şeyler... Belli ki Cana’nın katılmasıyla pas trafiğine katılamayan, yetenek örgüsünde fersah fersah geride kalan oyuncu sayısı bir tane daha azalacak. Sanırım Hollandalı’nın artık tek stoper krizi kaldı, o da belki Hakan’ın dönüşüyle, belki de Cana’nın (Marsilya’da olduğu gibi) zaman zaman savunmada kullanılmasıyla çözülmeye müsait... * * * Önceki gün Dolmabahçe’de iyi pas trafiği kurmaya çalışan Beşiktaş oynadı, bir ayda 120 bin kişinin bastığı İnönü zemini belki de bu sezon ilk kez bu kadar iyi gözüktü. Dün Galatasaray elinden geldiğince ayağa oynadı, maçtan 11 dakika önce ıslatılmaya başlanan ve futbolcuları neredeyse fıskiyeyle karşılayan Ali Sami Yen zemini yine de çok kötü değildi. Ama 27 saat içinde aynı zeminde 4 İstanbul takımı birden oynayınca Sami Yen de, İnönü’nün Metallica görmüş haline döner mi, doğrusu merak ediyorum.

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER