Amerika,
Körfez'deki Arap ülkelerine 123 milyar dolarlık
silah satışı yapacak. En çok silahı da Suudi
Arabistan alacak. Suudilerin alacağı silahların toplam tutarı 67 milyar doları buluyor.
Körfez ülkeleri niye acaba bu kadar çok silah alıyor? Silahlanmanın gerekçesi, muhtemel
İran saldırılarından korunmak olarak açıklanıyor. Öyle anlaşılıyor ki, Amerikalı şahinler İran'la sürekli problem ve gerginlik yaratıp, bölgeye 123 milyar dolarlık silah satmayı başarıyor.
Oysa bu 123 milyar dolarla, insanı öldürmek yerine, yaşatmak için neler yapılabilir! Düşünün bu miktarda bir para,
açlıktan kırılan
Afrika'nın açlık ve sefalet sorununu çözer. Afrika'da yılda bir milyon çocuk açlık ve hastalıktan ölüyor. Üstelik bu hafta, BM'nin ABD'deki genel kurulunda fakirliğe ve açlığa çözüm öneren Binyıl Kalkınma hedefleri de görüşülüyor.
BM'nin 2000 yılında başlattığı Binyıl Kalkınma Hedefleri Programı'na göre, 2015'te dünyada fakirlik ve açlık azaltılacak, sağlık standartları yükseltilecek. Bu amaçla
zengin ülkelerin bir miktar parayı fakir ülkelere aktarması gerekiyor. Ama bu para yıllardır bir türlü aktarılamıyor.
Bu arada önemli bir konuya daha değinmekte fayda var. Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Türkiye'nin her yıl
yoksul ülkelere 1.5 milyar dolar
kalkınma yardımı yaptığını belirtti. Özellikle Afrika ülkelerine yapılan bu yardım zengin pek çok ülkeye örnek olmalı.
Ünlü iktisatçı Jeffrey Sachs'a göre, zengin ülkeler 2010'da 60 milyar dolar vermeyi planladı ama bu rakam 45 milyar dolarda kalacak. Oysa dolar zengini ülkeler silaha tek kalemde 123 milyar dolar harcamaktan hiç kaçınmıyor. Anlayacağınız savaşa para harcıyorlar ama barışa bir türlü yatırım yapmıyorlar.
Gelelim Binyıl Hedefleri'nin ulaştığı düzeye... Afrika'da ilköğretimde okullaşma oranı 2000'den günümüze, yüzde 58'den yüzde 74'e ulaştı. Afrika'da fert başına gelir 1990-2000 arasında her yıl yüzde 0.3 azalırken, 2000-2010 arasında fert başına gelir her yıl yüzde 3.1 yükseldi. Demek ki, 2015'te gerçekleşmesi beklenen Binyıl Kalkınma Hedefleri'ne ulaşmak için çalışmalar iyi gidiyor. Ama burada en büyük köstek gene zenginlerden geliyor.
Avrupa ve
Amerikan yönetimleri serbest ticareti savunmalarına rağmen Afrika'nın tarım ürünlerine kapılarını kapatıyorlar. Dolayısıyla Afrika ekonomileri, ürettikleri tarım ürünlerini
ihraç edecek
pazar bulamıyorlar.
Peki Avrupa fakir ülkelere ne öneriyor? BM Genel Kurulu'nda
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy küresel finansal işlemler üzerinden
vergi alınarak Afrika'ya yardım edilmesini önerdi. Halbuki Afrika'nın tarım ürünlerine, serbest ticaret önerse yardıma gerek yok. Afrika ürettiği tarım ürünlerini satarak çocuklarını ölümden kurtarıp zenginleşecek. İşte buna izin vermiyorlar. Serbest ticareti sadece kendileri için savunuyorlar. Oysa adaletli bir dünya ticareti kurulmadan, fakirlik ve açlık sorununun çözülmesi mümkün değil.
Anlayacağınız, bir yandan Amerikan şahinleri İran gerginliği yaratıp milyarlık silahlar satıyorlar, diğer yanda da Avrupa ve Amerikan yönetimleri perdenin önünde serbest ticaret deyip perdenin arkasında fakir ülkelerden tarım ürünlerinin ithalini kısıtlıyorlar. Zengin ülkeler, istedikleri kadar küresel toplantılar yapsınlar, böyle bir çifte standartla küresel ekonominin sorunlarını asla çözemeyecekler. Bono gibi yürekliler de, bu ikiyüzlülüklerini onların yüzlerine her fırsatta vuracaklar.