Daha fazla özgürlüğe "hayır" diyen partilerde yüzde 42 şoku yaşanıyor.
Referandumu hükümete güven oylamasına dönüştürmeye çalışan
CHP, MHP ve DP'de, liderler büyük güven kaybına uğradı.
Seçmenleriyle ters düşen, parti içindeki farklı görüşlere hayat hakkı tanımayıp
ihraç eden liderlere, parti içi muhalifler
kurultay çağrısı yapıyor.
Kaderin cilvesi...
Darbe anayasasını "
ülke bölünür" diyerek savunan liderler, kurultaya gidip güven tazelemezlerse kendi partilerini bölecekler!
Kurultay'a direnen liderler
sandıktan gelen mesajı doğru okumamakta ısrarlı.
Milletin iradesine bile şüpheyle yaklaşıyorlar.
DP lideri
Hüsamettin Cindoruk dün basın toplantısında,
referandum sonuçlarının haritaya yansımasından hareketle ülkenin üçe bölündüğünü ileri sürdü.
Evet diyenler; hayır diyenler; boykot edenler...
Halkoylaması sonuçlarının haritaya yansımasını Sevr anlaşmasına benzeten Cindoruk, "
evet" sonucunun bölücülere yaradığını iddia etti.
Cindoruk başarısızlığını bölünme korkusu ile perdelemeye çalışıyor ama büyük bir değerlendirme hatası yapıyor.
Ne yani her yerde
AK Parti ya da "evet" cephesi mi kazanmalıydı ya da tüm
Türkiye "hayır" mı demeliydi?
Burada sadece milletin iradesine karşı saygı kusuru yok, demokratik çoğulculuğa karşı da büyük bir hazımsızlık var.
Partisinde "evet" diyenleri ihraç eden bir siyasi kültür için pek şaşırtıcı olmamalı aslında.
Tek tip insan beklentisi var...
Benzer bir yaklaşımı referandum akşamı MHP lideri
Devlet Bahçeli de ortaya koymuştu.
Referandum gecesi yaptığı açıklamada Bahçeli şöyle dedi;
"Erdoğan ve AKP'nin bölücülük ve yolsuzluk siciline uygun
yandaş yargı yaratma gizli amaçlarına
hizmet edecek anayasa değişikliklerinin Türk milletince kabul edilmesiyle, Türkiye için hayati risk ve tehlikelerle dolu karanlık döneme girilmiştir."
Dikkat edin! Bu yaklaşıma göre Türk milletinin yüzde 58'i bölünmeye "evet" dedi.
Türk milletinin yüzde 58'i "AK Parti yandaş yargı kursun gizli amacına" onay verdi.
Demokrasilerde sandık sonuçları böyle mi okunur?
Temel insan haklarında iyileştirmeyi öngören bir
Anayasa değişiklik paketine verilen onaydan, bu sonuçlar nasıl çıkarılır?
Avrupa bile "evrensel hukuk standartları yakalanacak" diye hukukla ilgili düzenlemeleri takdir ederken, "yandaş yargı" nereden çıktı?
26 maddenin neresinde "bölünme" gizli?
Siyasi
destek kazanma amaçlı üretilen bölünme tezleri, korkarım paranoyaya dönüşüyor.
Milletin sandıkta tecelli eden iradesi bile ülkeyi bölmekle ya da bölmeye hizmet etmekle suçlanıyor.
MHP'li
Ramiz Ongun sonuna kadar haklı; "Ey Türk! Titre ve kendine gel."