U2 sorunsalı


U2 sorunsalı 10 Eylül 2010 Radikal’in dünkü manşetinde Türkiye’de konser veren Kuzey İrlandalı rock grubu U2’nun solisti Bono’nun, “Hükümetlerin gücü, eleştirileri kabul edebilmesiyle ölçülür” sözleri vardı. 12 Eylül referandumunu bir anayasa değişikliği oylamasından çıkartıp, “kıyamet”e çevirdiğimiz için karşımıza şimdi da “U2 sorunsalı” çıktı! Aylar öncesinden yapılan bir konser organizasyonu, grubun Başbakan Erdoğan’ı ziyareti, bakanlarla Boğaz Köprüsü’ne çıkıp fotoğraf çektirmesi ve Bono’nun Devlet Bakanı Egemen Bağış’a teşekkürü nedeniyle “evet” kampanyasının bir parçası gibi algılanınca müzik unutuldu. Aynı zamanda güçlü aktivist olan grup üyeleri Türkiye’ye geldiler diye, neredeyse çarmıha gerileceklerdi. Konserde bir ara yuhalanmışlar! Bono da bu tuhaf atmosferden etkilenmiş olmalı ki dönüşte Joost Lagendijk’e gönderdiği mektupta, “İç meseleler bizim işimiz değildi” demek zorunda kalmış. U2 sonuçta profesyonel bir grup, milyonlarca dolarlık dev organizasyonla sahne alıyorlar, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 2010 etkinlikleri çerçevesinde bu konsere destek sağladığı biliniyor. Onları, referandum ortamında “ne işleri vardı Türkiye’de!” diye sorgulayan düşünce giderek toplumsal bir paranoya olarak salt siyasal tutumlarımızı değil, en sıradan davranışlarımızı, beğenilerimizi kuşatıyor. Duygularımızı teslim alıyor. “Merhaba” derken bile siyaset öne çıkıyor. Seçimini yap, “ya bizdensin ya değil” diyen çevre baskısı U2 konserinde bile karşınıza çıkıyor. Benzer etkinlikler için başka ülkelere gitmeyi göze alıp avuç dolusu para ödeyenler, İstanbul’daki U2 konserine burun kıvırıyorlar. Bono’yu Radikal yazarı Lagendijk’e mektup yazmaya yönelten olayda Tarkan’ın sanatıyla uğraşmasını ve baraj meselesine “burnunu sokmaması”nı isteyen Çevre Bakanı’yla ilgili eleştirilerin de payı var. “Tarkan Allianoi için, Bobo’nun Afrika için yaptığını niye yapmasın?” diye yazmış Joost Lagendijk. U2, Kuzey İrlandalı bir grup. Daima “mesaj kaygısı” içinde olmuşlar. İngiliz askerlerinin ateşiyle ölen 13 sivil için “Kanlı Pazar”ı bestelemişler. “Kaybedilenlerin Anneleri“ şarkısında bizim Cumartesi Anneleri’nden Hanım Tosun’un trajedisi, 1995’te kaçırıldıktan sonra “faili meçhul” olan eşi Fehmi Tosun’un öyküsü de var. İstanbul konseri öncesinde U2 ve Bono, Hanım Tosun’la görüşmüşler. Sanatçı duyarlılığı böyle bir şey. U2’yu referandumun kurbanı haline getirmeden evet, hayırlar üzerinden yaratılan karşıtlıklar, düşmanlıklar, bölünmüşlükler üzerinde durup düşünmeliyiz. Eğer Türkiye bir bütün olarak ilerleyecekse Bono’nun mektubunda değindiği gibi sanatçısından, bilim insanına, sporcusundan, laik, muhafazakâr her görüşte insan buna katkı yapacak. Basketbolda “12 Dev Adam”ın zaferine hep birlikte sevinmiyor muyuz? Tekrar gel Bono. Taşlaşmış yürekleri ısıt.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER